CHP’nin tezkereye ‘hayır’ demesini değerlendiren siyaset bilimciler, bu tutumu, hem tek adam rejimine karşı demokrasi savunusu hem de CHP’nin kendi iktidar perspektifini ortaya koyması olarak yorumluyor.

‘Hayır’ tavrı yeni döneme hazırlık

POLİTİKA SERVİSİ

Sınır ötesi operasyona ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verilen yetkinin uzatılmasını sağlayan tezkere, siyasetin ana gündem maddelerinden biri oldu. Bugüne dek pek çok tezkereye ‘evet’ diyen CHP’nin, 2014'ten bu yana ilk kez bir sınır ötesi operasyona ‘hayır’ oyu kullanması yeni dönemin ipuçlarını taşıyor.

Saray ittifakının çözüm üretemediği yönetim krizi her geçen gün derinleşirken ülke, bir iktidar değişiminin arifesinde. Değişim havasını koklayan siyasi aktörler pozisyon almaya hazırlanıyor. Medyadan TÜSİAD’a kadar herkes yeni döneme yığınak yapıyor. CHP’nin seneler sonra gelen ‘hayır’ tavrı ortaya konulan gerekçelerin de ötesinde bir iktidar perspektifine işaret ediyor. Bu çıkış, CHP’nin gerek iç gerekse dış siyasette kendi denklemini ortaya koyduğunu gösteriyor.


BirGün’e değerlendirmelerde bulunan siyaset bilimciler, CHP’nın ‘hayır’ tavrını tek adam rejimine karşı demokrasiyi savunmak, çözülen iktidara karşı yeni bir iktidar perspektifi sunmak olarak yorumluyor.

İKİ HİKÂYE ANLATILIYOR

“Hayır oyu önemli ama aynı zamanda bu hayır oyunun gerekçeleri ve altının doldurulması da önemli” diyen Prof. Dr. Murat Somer, “Yani bu ‘hayır’ oyuyla birlikte hem sağlam birtakım gerekçeler öne sürülüyor hem de farklı bir dış politika vizyonuna bağlanıyor. CHP iki farklı hikâye oturtuyor. Birincisi, muhalefetin ortak noktasını oluşturan tek adam rejimine karşı olmak, yani tezkerenin torba bir tezkere olması, demokrasiye aykırı olması bir tek adama aşırı yetki verilmesi dolayısıyla bu hikâyeye oturuyor. İkinci hikâye de muhalefetin iktidara gelmek ve iktidara geldiğinde farklı bir yaklaşımla farklı bir yönetim tarzıyla ve farklı alternatif ekonomi ve dış politikalarla ülkeyi yönetme vizyonu” değerlendirmesi yapıyor.

hayir-tavri-yeni-doneme-hazirlik-937031-1.
Prof. Dr. Murat Somer



Hayır oyu vermenin sadece iktidarı eleştirmek anlamına gelmediğinin de altını çizen Prof. Somer, “Muhalefetin oluşturduğu alternatifin bir tezahürü oluyor ve siyasete yeni bir alan açıyor. Yani biz bu tavrı sergileyerek farklı gelecek vizyonu çizmiş oluyor” ifadelerini kullanıyor. Tezkere torbanın, sadece dış politikayı, güvenlik konusunu ilgilendirmediğine dikkat çeken Somer, “Seçim güvenliği konusunu da doğrudan ilgilendiriyor. Çünkü iki yıllık verilen tezkere önümüzdeki seçimlerde Erdoğan’a diğer adayların elinde olmayan bir güç veriyor. Yani seçimlerin iklimini değiştirebilecek, sonucunu etkileyebilecek belki yapılmasını zora sokabilecek bir güç veriyor. CHP’nin de hayır oyunun altındaki önemli gerekçelerden biri buydu. Bu bir temas noktası aynı zamanda bir demokratikleşme ana hikâyesine oturuyor” yorumunu yapıyor.

SUÇLAMA BOŞA DÜŞÜYOR

“CHP’nin tutumunu bir güç gösterisi, bir özgüven belirtisi olarak bunu değerlendirmek gerekiyor” ifadelerini kullanan Doç. Dr. Burak Cop ise, “Dolayısıyla bu çıkışı iktidar perspektifinin bir yansıması olarak görüyorum. HDP ile ilişkiler bakımından olumlu etkisi ise daha tali. Yani partinin ileri gelenlerinin bu konuda tavır belirlerken HDP’yi memnun etmek veya onun tepkisini çekmemek gibi bir motivasyonu ikincil plana attıklarını düşünüyorum” diyor.

hayir-tavri-yeni-doneme-hazirlik-937032-1.
Doç. Dr. Burak Cop

Bugüne kadarki tezkerelerin, iktidarın bugün olduğundan daha güçlü olduğu konjonktürlerde Meclis’e geldiğine vurgu yapan Somer, “AKP ile CHP arasında güç ilişkisi asimetrikken bu tür bir tezkereye karşı çıkmak ona hayır oyu vermek belki daha zordu. Fakat iktidarın altındaki tabanın ayak bastığı toprak erozyona uğradıkça CHP’nin de her türlü karalamaya rağmen ulusal çıkar suçlamasına göğüs gerebilme özgüveni edindiğini görüyoruz. Bugün iktidarın her alandaki yıpranmışlığı böyle bir suçlamayı da önemsizleştiriyor” diyor. 6 muhalefet partisinin güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş konusunda büyük oranda mutabık olduklarını da hatırlatan Doç. Dr. Cop, şu ifadeleri kullanıyor: “Yani nasıl bir anayasal düzen, nasıl bir hukuk sistemi, güçler ayrılığı, erkler arası ilişkiler nasıl olmalı? konularında bir fikir birliği var. Ama unutmayalım ki bunlar farklı farklı partiler. Bana göre bu partilerin aynılaşmaması, yani aralarındaki farkların da görünür olması bakımından bu son tezkere oylaması bir örnek teşkil etti. Aralarındaki farklılıklara rağmen bir arada duruyor olabilmeleri önemli.”

***

İYİ Partili Durmuş Yılmaz ‘hayır’ dedi

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz partisinin aksine tezkereye "hayır" oyu verdiğini açıkladı. CHP İstanbul Milletvekili Cihangir İslam’ın oy pusulasını paylaştığı tweet’i alıntılayan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: "Sistem parmak izimi okumadığı için ben de bu pusulayı ret deyip imzaladım. Ancak oylama elektronik oylama yerine parmak kaldırmak suretiyle yapılınca hayır diye parmak kaldırdım ve pusulayı yırtıp çöpe attım. Keşke saklasaymışım."