Koronavirüs salgını tüm dünyada ekonomiyi alt üst ederken ülkede durum daha da kritik. Hazinenin barutunu çoktan tüketen hükümet, ekonomi paketini finanse etmek için yeni tedbirleri devreye sokabilir. Buna IMF’den borç, para basma veya ek vergiler dahil

Hazinenin barutu geçen yıl bitti: Ekonomi paketi nasıl finanse edilecek?

OZAN GÜNDOĞDU

Türkiye’de koronavirüs vakaları gün geçtikçe artıyor. Ülkede henüz 7’nci gününe giren hastalık şimdiden kritik 100 vaka sınırına dayanmış durumda. Dünyayı da kasıp kavuran pandemi dış ticarette tedarik zincirlerini bozarken, finansal piyasalar da on yıllardır görülmeyen büyüklükte bunalım yaşıyor. Borsalar çöküyor, fonlar iflas ediyor, dünyanın en büyük üretici firmaları üretime ara veriyor. Bu esnada sermaye Türkiye gibi riskli piyasalardan güvenli olduğunu düşündüğü piyasalara çıkıyor. Dolar/TL kuru koronavirüsün ülkeye girmesinin birinci haftasında şimdiden yüzde 4’ten fazla değerlenmiş durumda.

Öte yandan tüm dünyada bir üretim krizi yaşanırken eş zamanlı olarak insanların eve kapanmasıyla bir tüketim krizi de yaşanıyor. Özellikle büyük kentlerde esnaf çok zor günler yaşıyor. Ücretli kesimler ücretsiz izin tehdidi altında borçlarını nasıl ödeyeceğini düşünüyor. KOBİ’ler ise borç batağında oldukları için iflasın eşiğinde. Bu gidişatın sonunda ise ülkede zaten Cumhuriyet rekoru kıran işsizliğin daha da artması bulunuyor.

Tüm bu sorunların derinleşmesini engellemek adına hükümet dün bir ekonomi paketi açıkladı. Paketin içeriği kaynak sorununu da beraberinde getiriyor. Zira özellikle son 2 senedir hükümet ekonomiye ilişkin tedbirlerini uygularken barutunu bitirdi. İşte güncel resmi verilerle gerek genel olarak AKP döneminde gerekse son 2 yılda azaltılan kamu kaynakları.

1- 62,3 MİLYAR DOLARLIK ÖZELLEŞTİRME GELİRİ HARCANDI

2003 yılından bugüne dek hazinenin kasasına toplam 62,3 milyar dolarlık özelleştirme geliri girdi. Kamu varlıklarının çok daha yüksek bedeller ettiği bilindiği için bu tutarın az olduğu uzmanlarca ifade ediliyor.

2- 302,5 MİLYAR DOLAR DIŞ BORÇ ALINDI

2003 yılının ilk çeyreğinde 130 milyar dolar olan dış borç 2019’un üçüncü çeyreğinde 433,9 milyar dolara yükseldi. AKP döneminde 302,5 milyar dolar dış borç alındı. 2003’te toplam gelirin yüzde 53,7’si kadar dış borcu olan Türkiye’nin bugün toplam gelirinin yüzde 59,1’i kadar dış borcu bulunuyor. Borcun büyük çoğunluğu ise özel kesime ait.

3- KAMU NET BORCU 2 YILDA YÜZDE 117 ARTTI

2018 yazında yaşanan kur şokunun ardından büyüme motoru durdu. Sermayeye teşvik ve kredi paketleri gibi palyatif önlemlerle 2019’u geçiren hükümetin hazineye maliyeti ağır oldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verileriyle 2018’in ikinci çeyreğinde 296,1 milyar lira olan kamu net borcu 2019’un üçüncü çeyreğine kadar yüzde 117 artışla 643,1 milyar liraya yükseldi.

4- 123,7 MİLYAR LİRALIK BÜTÇE AÇIĞI

2019’da devlet vergi toplama kabiliyetini kaybetti, harcamalarını ise kısmayı tercih etmedi. Bunun sonucu 123,7 milyar liralık dev bütçe açığı verildi. Açık borçlarla finanse edildi.

5- TEK SEFERLİK GELİRLERLE BARUT TÜKETİLDİ

Rekor bütçe açığı verilirken bir yandan da bedelli askerlik, imar barışı, Merkez Bankası ihtiyat akçesi gibi tek seferlik gelirlerle barut tüketildi. Merkez Bankası’nda bugünkü gibi zor günler için tutulan 40 milyar lira, 2019’da kullanıldı .

6- VERGİ GELİRLERİ YOKSULUN SIRTINDA

Hazine 2019 yılında 673 milyar lira vergi geliri elde etti. Ancak vergi gelirlerinin neredeyse yarısını geniş halk kesimlerinin tüketimlerinden toplanan KDV ve ÖTV oluşturdu. Sermaye şirketlerinden toplanan kurumlar vergisi ise toplam vergi gelirlerinin sadece yüzde 11,7’si oldu.