HDP gölgesinden kurtulmak

YAŞAR AYDIN

Başbakan Ahmet Davutoğlu CHP, MHP ve HDP’li milletvekillerine 11 bakanlıkla ilgili davet mektuplarını iletti. CHP ve MHP’li yedi ismin reddettiği teklif, Ankara’da hararetli tartışmalara neden oldu.

Genel Başkanların sert sözlerle yer almayacaklarını açıkladıkları seçim hükümeti için hangi isimlere teklif gideceği merak ediliyordu.

Davutoğlu’nun “550 ismin özgeçmişini inceledim” açıklamalarının ciddiye alınır hiçbir tarafı olmadığını sanırım herkes biliyor. O zaman bakanlık önerdiği bu isimlerle kime ne mesaj verdi?

KAMUOYUNA MESAJ
Ahmet Davutoğlu’nun CHP’den önerdiği isimlere bir bakalım. Deniz Baykal; CHP Eski Genel Başkanı. Tekin Bingöl; partinin Genel Başkan Yardımcısı. Erdoğan Toprak; eski Genel Başkan Yardımcısı, Genel Başkan Danışmanı. Gülsün Bilgehan; milletvekili ve İsmet İnönü’nün torunu. İlhan Kesici; Demirel Ailesi’nin damadı, son yıllarda CHP’de politika yapmasına karşın merkez sağdan bir isim.

MHP’den seçilen isimler de çok güçlü. Tuğrul Türkeş; Genel Başkan Yardımcısı ve babası Alparslan Türkeş’den dolayı ülkücü camianın sembol isimlerinden biri. Meral Akşener; eski bakan ve merkez sağın en çok bilinen kadın politikacılarından. Kenan Tanrıkulu; eski bakanlardan ve Genel Başkan Yardımcısı.

TARTIŞMALI MHP'LİDEN KABUL
Davutoğlu’nun teklifine MHP’den olumlu yanıt veren tek isim Tuğrul Türkeş oldu. Türkeş’in son aylarda MHP’de sıkıntı yaşadığı biliniyordu. Özellikle “Saray’la görüşen isim Türkeş mi?” sorusu hep gündemde kaldı. Davutoğlu’nun teklifinde Türkeş’le ilgili bu söylentilerin ne kadar etkili olduğu ve bunun etkilerinin ne olacağını şimdiden görmek mümkün değil.

HAMLE İŞE YARAR MI?
AKP, 7 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan koalisyon görüşmelerinde süreci tıkayan parti görüntüsü verdi. Davutoğlu, seçime giderken muhalefetin bu argümanını elinden alıp bir anlamı ile imajını düzeltmeye çalışıyor. Kamuoyuna “yapıcı” bir politikacı görüntüsü vermeye çalışıyor. Bu taktiğin ne kadar etkili olduğunu seçim süresince göreceğiz. Ama ilk tepkilere bakıldığında bile “geç kalmış bir hamle” olarak duruyor.

ÖZDEŞLEŞMİŞ İSİMLER YOK
Erdoğan ve Davutoğlu’nun esas yoğunlaştığı yerin HDP olduğu çok açık. Çünkü, AKP’yi ve Davutoğlu’nu seçim hükümetinde tedirgin eden temel nokta HDP’nin “kabul” yanıtı oldu. Bir Anayasal zorunluluk olsa bile seçime giderken AKP-HDP Hükümeti Erdoğan, Davutoğlu ve AKP yönetiminin en son isteyeceği formül.

Ama 7 Haziran’dan bu yana tüm taşları Kasım’da yapılacak bir erken seçim için döşeyen Erdoğan’ın da elinde olmayan gelişmeler yaşanabiliyor.

Davutoğlu’nun, HDP’den bakanlık önerdiği isimlere bakıldığında ilk göze çarpan ortak nokta Kürt siyasal hareketi içinden gelmemeleri. Levent Tüzel EMEP Genel Başkanlığı, Müslüm Doğan Pir Sultan Abdal Derneği Başkanlığı ve Ali Haydar Konca da SHP Belediye Meclis Üyeliği de yapan 12 Eylül mağduru bir kaymakam emeklisi.

İKİ FARKLI TERCİH
Ahmet Davutoğlu isimleri belirlerken iki farklı yönelim gösterdi. Asla “Seçim hükümetine girmeyeceğiz” diyen CHP ve MHP’de partinin üst düzey yöneticilerini, simge ve güçlü isimleri tercih etti.

Hükümete bakan vereceğini beyan eden HDP’de ise durum tam tersi. Parti ile özdeşleşen hiçbir isme çağrı yapılmadı. Davutoğlu’nun, bu hamlesi ile seçim boyunca hedef kitle olarak belirleyeceği milliyetçi oylarla arasındaki HDP engelini aşmaya çalıştığı çok açık. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, her fırsatta seçim hükümeti olsa bile “normalleşme” adına önem verdiğini açıklıyor. Bu anlamı ile üç bakan sadece görüntü vermeyecek, gücü oranında sürece müdahale etmeye çalışacaktır.

BAĞIMSIZLARA DİKKAT
Ahmet Davutoğlu, bir başka hamleyi CHP ve MHP’nin kabul etmediği 8 bakanlık için yapabilir. Bugün açıklanması beklenen isimler içerisinde kamuoyunun yakından bildiği ve AKP’li olmayan isimlere yer vermesi sürpriz olmayacaktır. Türkeş hamlesinden sonar rahatlıkla milletvekili olmayan, önümüzdeki yakın süreçte böyle bir ihtimal görünmeyen MHP’li ve CHP’li isimlerin Davutoğlu’nun yakın markajında olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.