HDP'li Encü, Başbakana SADAT'ı sordu

HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, Lice’nin Mehle mezrasında gerçekleştirilen operasyonlar sırasında 34 köylünün gözaltına alınmasıyla gündeme gelen “SADAT” örgütünün varlığı iddialarını ve “SADAT A.Ş” ile ilişkisinin olup olmadığını Başbakan Binali Yıldırım’a sordu.

Encü, soru önergesinde “SADAT A.Ş”nin, 2000 yılında irticai faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle TSK’dan atılan ve çıkarılan askerler tarafından kurulduğu iddiasını anımsatarak, savunma alanında danışmanlık ve askeri eğitim hizmetleri veren şirketin Lice’de yaşanan olaylarda eylem yapmış olabileceği kaygısında olduğunu belirtti.

Encü, TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:

“SADAT A.Ş.’nin yurtiçinde yürüttüğü faaliyetler nelerdir? Yurtiçinde kurum veya kuruluşlara eğitim, danışmanlık veya donatım hizmeti vermiş midir? Vermiş ise bu kurum ve kuruluşlar hangileridir? Şirketin eğitim kampları nerededir?

SADAT A.Ş.’den yurt içinde eğitim almış kaç kişi vardır? Bu kişiler hangi kurum veya kuruluşlarda ve hangi bölgelerde çalışmaktadır?

Bu şirketten eğitim alan kişilerin Kürt illerinde kontrgerilla faaliyetleri yürüttüklerine dair elinizde herhangi bilgi, belge, kayıt veya şikayet mevcut mudur?

SADAT A.Ş.’den eğitim, danışma ve donatım hizmeti alan ülkeler hangileridir? Bu ülkelerde eğitim verilen kişi sayısı kaçtır? Eğitim alan personelin nerelerde görevlendirildiği bilgisi sizde mevcut mudur?

SADAT A.Ş. kurulduğu günden bu yana denetime tabi tutulmuş mudur? Denetim yapılmış ise hangi kurum ve kişiler tarafından hangi tarihlerde yapılmıştır? Denetimlerin neticesi nedir?

Kurum yöneticisi Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi 2012 yılında verdiği bir röportajda Suriye muhalefetinden kendilerine silah temini için başvurulduğunu belirtmiştir. Şirket aracılığıyla Suriyeli muhaliflere silah temin edildiği bilgisi sizde mevcut mudur? Mevcut ise temin edilen silahların türleri nelerdir? Hangi zamanlarda temin edilmiştir? Muhaliflere hangi yollarla ulaştırılmıştır?

Şirket mensuplarının özellikle irticai faaliyetleri sebebiyle TSK’dan ihraç edilen kişiler oldukları doğru mudur?

Bizzat şirket tarafından TSK’nin yetişemediği alanlarda faaliyet yürütmeyi amaçladıklarının açıklanması “paralel” bir TSK düşüncesiyle hareket ettiklerinin yansıması değil midir?

Ülkemizde hala açıklığa kavuşmamış birçok faili meçhul cinayet ve olayın müsebbibi olarak görülen kontrgerilla örgütlenmelerin bir benzeri olarak faaliyet yürüten SADAT A.Ş. ve benzeri kuruluşlar konusunda aldığınız önlemler nelerdir? Yürüttüğü “paralel” faaliyetlerden dolayı şirkete kayyum atanması gündeminizde midir?

Demokratikleşme adına, insan haklarının ve adaletin ülkemizde vücut bulması adına bu tür kontrgerilla faaliyetleri önleme konusunda şimdiye kadar gerçekleştirdiğiniz faaliyetler nelerdir? Bundan sonra ne olacaktır?” (ANKA)