HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, Meclis'teki bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmasında HDP'li belediyelere atanan kayyumlarla ilgili, “6 ay sonra seçilmiş belediye başkanlarımızı davullarla, zurnalarla, halaylarla görevlerine iade edeceğiz” dedi.

HDP’li Tiryaki: 6 ay sonra belediye başkanlarımızı davullarla görevine iade edeceğiz

TBMM Genel Kurulu'nda, bugün Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. İçişleri Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, HDP’li belediyelere atanan kayyumlara değindi.

"Biz kayyum siyasetini ilk günden itibaren darbe olarak nitelendirdik çünkü 27 Mayıs darbesinden de 12 Eylül darbesinden de hiçbir farkı yoktu. 27 Mayıs’ta da 12 Eylül’de de seçilmiş belediye başkanları görevden uzaklaştırılmıştı, yerlerine asker ve subaylar belediye başkanı olarak görevlendirilmişti, seçilmiş belediye meclisleri de lağvedilmişti" diyen Tiryaki, "AKP döneminde de sayın Bakanın döneminde de belediye başkanlarımız görevden uzaklaştırıldı, yerlerine atanmış valiler ve kaymakamlar kayyum olarak görevlendirildi, çoğunlukta olduğumuz belediye meclislerinin tamamı da fiilî olarak lağvedilmiş oldu" şeklinde konuştu.

“KARS KAYYUMU BELEDİYEYE GİRMEDEN ÖNCE FETİH DUASI OKUTTU, FETİH NAMAZI KILDIRDI”

Ayhan Bilgen’in yerine Kars Belediyesi’ne atanan kayyumun belediyeye girmeden önce fetih duası okutup fetih namazı kıldırdığını belirten Tiryaki, “İşte siz belediyelerimizi bu şekilde gasp ettiniz, bu şekilde ele geçirmeye çalıştınız” dedi.

Tiryaki, şöyle devam etti:

“Kayyumların hırsızlıklarından, yolsuzluklarından bahsetmeyeceğim; bizim anlatmamıza gerek yok, yüzlerce Sayıştay raporu var bu konuda ve bir kısmı bu hırsızlık ve yolsuzluklar nedeniyle görevden uzaklaştırıldı bakın İçişleri Bakanlığı tarafından. Çünkü artık mızrak çuvala sığmıyordu ama sakın görevden uzaklaştırılıp, el etek çektirilip bir yere gönderildiğini düşünmeyin. Örneğin Mustafa Yaman, yolsuzluk nedeniyle hakkında soruşturma olan; daha önce usulsüzlük nedeniyle hapis cezası almış, cezası ertelenmiş Mustafa Yaman şimdi yolsuzlukları, hırsızlıkları araştırsın diye İçişleri Bakanlığı’nda mülkiye başmüfettişi yapılmış, yakışır sayın Bakana.”

“HER ZAMAN YAPTIĞI GİBİ HATIRA FOTOĞRAFI ÇEKİYOR SAYIN BAKAN”

AKP’li Uludere Belediye Başkanı Sait Ürek ve Hilal Belediye Başkanı Cevher Benek hakkında rüşvet ve ihaleye fesat karıştırmaktan hapis cezası olduğunu belirten Tiryaki, şunları söyledi:

“Belediye başkanlarımız hakkında bırakın kesinleşmiş bir hapis cezasını, bırakın soruşturmayı, henüz hiçbir soruşturma yokken onları görevden aldınız; hiçbir soruşturma yok, hiçbir dava yok. Peki, belediye başkanı AKP'li olunca bakalım Sayın Bakan ne yapmış? Bakın, Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi AKP'li 2 belediye başkanını yargılıyor, belediye başkanlarına tabii ki, yolsuzluktan üç yıldan dört yıl beş aya kadar hapis cezası veriyor. Mahkeme İçişleri Bakanlığı’na yazı yazıyor. Ne için? ‘Görevden alın’ diyor aslında. Peki, İçişleri Bakanı ne yapıyor? AKP'li Uludere Belediye Başkanı Sait Ürek ve AKP'li Hilal Belediye Başkanı Cevher Benek'le her zaman yaptığı gibi hatıra fotoğrafı çekiyor sayın Bakan. Çok değil, emin olun, en geç 6 ay sonra kayyum siyasetinize son vereceğiz. 6 ay sonra darbe rejiminize son vereceğiz. 6 ay sonra seçilmiş belediye başkanlarımızı davullarla, zurnalarla, halaylarla görevlerine iade edeceğiz.”

“SEMRA GÜZEL'İN GÖZALTINA ALINMASI İLE SAYIN KILIÇDAROĞLU ARASINDA NASIL BİR İLİŞKİ VAR”

Semra Güzel gözaltına alındığında sayın Bakan bir tweet attı. Şöyle diyor, ‘Sayın Kılıçdaroğlu sana üzücü bir haberimiz var. HDPKK'lı Semra Güzel enselendi. Güzel, sahte pasaport ve A.G. isimli göçmen kaçakçısı ve örgüt propagandası yapan kişiyle Edirne'ye giderken MİT ve İstanbul Emniyetinin başarılı operasyonuyla yakalandı.’ Şimdi, Semra Güzel'in gözaltına alınması ile Sayın Kılıçdaroğlu arasında nasıl bir ilişki var, nasıl bir ilişki kurdu, anlamak mümkün değil. Biz o zekâ seviyesine sahip değiliz. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'yla ilişki kurmaya çalıştınız ya... 'Bakın, ana muhalefet partisi, Semra Güzel'in dokunulmazlığının kaldırılması için oy kullandı; Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisi 'Semra Güzel'in dokunulmazlığı kaldırılsın' demedi. Ama neden? Tek işiniz algı operasyonu, başka hiçbir şey yapmıyorsunuz ama sorun, başka bir şey.”

TURAN: "BİZİ SİZ YÖNETTİĞİNİZ İÇİN BUNUN HESABINI BİZ SİZDEN SORUYORUZ"

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Rıdvan Turan da şöyle konuştu:

“Biz bu ülkede yaşayan vatandaşlar olarak İçişleri Bakanı’na eleştiriler yöneltiyoruz, o bize muhtelif fotoğraflar çıkartıyor. Senin vazifen bizim yaptığımız eleştirilerde haklılık var mı yok mu bunlara cevap ver. Sen bize ne fotoğrafı gösteriyorsun. O gösterdiğin fotoğraflarla ne yapıyorsan git kendin yap. Biz bu ülkede yaşıyoruz, bizi siz yönetiyorsunuz. Bizi siz yönettiğiniz için bunun hesabını biz sizden soruyoruz. Şu anda şöyle bir dönem yaşanıyor.”

Turan, kürsüde konuşma yaparken sözleri sık sık Soylu tarafından kesildi. Bunun üzerine Turan, Meclis Başkanvekili Sadi Bilgiç'e, "Bakan susacak mı?" diye sordu.

Turan'ın "Bu güvenlik ve istihbarat kavrayışı ve anlayışıyla buradan ileriye bir adım atmanın yöntemi yok. Bak, bunu niye söylüyorum? Şimdi, bu İçişleri Bakanı’nın emrindeki Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Meclis’e gelen şeyler var" demesi üzerine Bakan Soylu, "Bu söylediği kanuna aykırıdır. Bu, kanuna aykırıdır. İstihbarat Komisyonu’ndaki bir değerlendirmeyi burada açıklamak kanuna aykırıdır, kanuna aykırıdır, kanuna aykırıdır. İstihbarat Komisyonu’ndaki bilgiler gizlidir, tahrif ederek açıklıyor. Tahrif ederek açıklıyor. Tam da siz, bunun için PKK'nın adamısınız" diye laf attı.

Turan da Soylu’ya "Bize ettiğin küfürlerden bahsedeceğim sana" dedi. Tansiyon yükselince birleşime 10 dakika ara verildi.

Aranın ardından konuşmasına devam eden Turan, şöyle konuştu:

“Kobani kumpas davasına ilişkin olarak partimizin sahiplendiği tutum onlar açısından bir partinin terörle iltisaklı olduğunun göstergesi. Şimdi bir şey söyleyeceğim. Mercek'i biliyor musunuz kıymetli iktidar sahipleri, Mercek'i biliyor musunuz siz? ‘Mercek’ diye bir gizli tanık var. Selahattin Demirtaş'ın KCK'yla ilişki içerisinde olduğunu ifade eden bir gizli tanık bu. Aylardan beri bu Mercek kimdir diye mahkemeye başvuru yapıldı. En sonunda mahkeme birkaç yılın sonundaki Demirtaş'ın tutuklanma sebeplerinden bir tanesiydi bu, bu Mercek'in kim olduğunu Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne yani İçişleri Bakanlığı’nın Emniyet Müdürlüğü’ne sordu. Emniyet Müdürlüğü ne dedi biliyor musunuz? ‘Vallahi biz tanımıyoruz. Biz bilmiyoruz Mercek kimdir?’ dedi ‘Mercek’ kod adıyla bilinen gizli tanık Demirtaş'ın tutuklanmasının en önemli sebeplerinden bir tanesiyken meğerse ‘Mercek’ diye biri yokmuş. Şimdi bize hangi iç güvenlik, hangi demokrasi, hangi huzurdan bahsediyorsunuz ya, bundan alayı palavra değil de nedir?”

(ANKA)