Basın İlan Kurumu’nun Evrensel’in resmi ilan hakkını tümüyle iptal etmesine tepki gösteren basın meslek örgütleri, kararın basın özgürlüğüne doğrudan müdahale olduğunu söyledi. Konu Meclis gündeminde.

Hedef bağımsız basını susturmak
Fotoğraf: Evrensel

Haber Merkezi

Basın İlan Kurumu’nun (BİK), 3 yıl boyunca ambargo uyguladıktan sonra Evrensel gazetesinin resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını tamamen iptal etmesine tepki büyük. Basın meslek örgütleri ile siyasetçiler, BİK’in kararının basın ve ifade özgürlüğüne doğrudan müdahale niteliğinde olduğuna dikkat çekti.

Eylül 2019’da alınan resmi ilan ve reklam durdurma kararı sebebiyle 3 yıldır hukuksuz şekilde ilan verilmeyen Evrensel gazetesinin ilan hakkının tamamen kaldırılma gerekçesi ise ‘okurların bayilerden birden fazla gazete satın alması, kurum abonelikleri ve kayıt defterlerinin düzenli tutulmaması iddiası’ oldu.

HUKUKSUZLUKTA ISRAR

BirGün’e konuşan basın meslek örgütlerinin temsilcileri, çok sayıda basın kuruluşunun tehdit altında olduğuna değindi. DİSK Basın İş Sendikası Genel Sekreteri Özge Yurttaş, BİK’in iktidar eli ile kendisinden olmayan tüm medya kuruluşlarına yönelik baskı ve boğma stratejisindeki işlevini gösterdiğini söyledi ve “İktidar mahkemelerden, düzenleyici kurullara, BİK gibi kurumlardan gayri resmi iktidar odaklarına kadar her araç ile kendinden olmayan kurumları susturmak istiyor” dedi. İlan hakkının tamamen iptalinin basın ve ifade özgürlüğüne aykırı bir yaptırım olduğuna yönelik Anayasa Mahkemesi’nin hükmünü hatırlatan Yurttaş, BİK’in Evrensel kararının da bunun sonrasında alındığının altını çizdi. Yurttaş, şöyle konuştu: “Bu hukuksuzlukta ısrar anlamına geliyor. İktidarın kendinden olmayan her türlü medya kurumunu tehdit olarak gördüğü ve sesini kısmak istediği artık aleniyet kazanmış bir gerçek. Açılan davalar, çeşitli mecralarda hedef gösterme, baskı ve tehdit uygulaması ile teslim alamadıkları basın kuruluşlarını ekonomik açıdan dar boğaza sokarak soluksuz bırakmak istedikleri anlaşılıyor. Benzer uygulamaların başka basın kuruluşlarını beklediğini düşünüyorum. Bu hukuku, basın özgürlüğünü ve halkın haber alma hakkını çiğneyen uygulamalar karşısında ortak, dayanışmacı tutum geliştirmekten başka şansımız yok.”

DERHAL VAZGEÇİLMELİ

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise kararı kınadığını aktarırken “Bu taraflı kararından bir an önce vazgeçmeye çağırıyorum” diye konuştu. BİK’in kuruluş ilkelerini anımsatan Durmuş, “İktidarların gazeteler üzerinde siyasi baskı kurmaması, kamu ilanlarını adil bir biçimde dağıtmak olduğunu görüyoruz. Ancak özellikle son yıllarda iktidarın muhalif medya kuruluşlarına karşı sopası haline gelen BİK, Evrensel ile ilgili verdiği kararla da bunu tescillemiştir. İnsanların bir kaç gazete satın alması, kurumların abonelik yapması suç değildir. Şu an Türkiye yayın yapan neredeyse tüm gazeteler bu tarz abonelikler yapmakta ancak sadece iktidara yakın olmayan gazeteler için bunun sorun olarak gösterilmesi taraflı kararların verildiğini göstermektedir” dedi.

BİK'in verdiği bu kararın hukukla açıklanabilir bir yanı olmadığına değinen Durmuş, şunları söyledi: “Daha geçen hafta Anayasa Mahkemesi’nin Evrensel, Cumhuriyet ve BirGün gazetelerinin ilan kesme cezalarına karşı verdiği kararda da görüleceği gibi bu karar basın özgürlüğüne saldırı niteliğindedir.”

ÖZGÜRLÜK BIRAKMADILAR

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından da konuya ilişkin yayımlanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Siyasi iktidarın sistematik şekilde BİK eliyle basını cezalandırma yoluna gittiği tartışmasızdır. Kurumun Evrensel Gazetesi’ne ilişkin aldığı karar, başta Anayasamıza, Basın Kanunu’muza, 195 sayılı Kanun’a ve buna bağlı çıkartılan normlar hiyerarşisine aykırıdır. BİK’in ana görevi resmi ilanların gazetelerde yayımlanmasında aracı olmaktır. BİK, resmi ilanlar yoluyla basın üzerinde sağladığı kontrolden vazgeçmelidir. İktidarlar resmi ilan rejimini BİK aracılığıyla bir silah olarak kullanmaya derhal son vermelidir. Resmi ilanları almak için medyanın objektiflikten uzak yayın yapmayı baştan kabullenmesi ve iktidara yakın olma çabalarının, sonuçta güdümlü, besleme, naylon, yandaş basın kavramlarını ortaya çıkardığı unutulmamalıdır. Evrensel gazetesi ve diğer iktidara yakın olmayan basın kuruluşları hakkında alınan kararlarla basın özgürlüğü ortadan kaldırılmıştır. Demokratik bir toplumda tüm kurumlar bağımsız ve özgür karar almalıdır.”

***

MECLİS KOMİSYON KURSUN

CHP Milletvekili Utku Çakırözer, BİK’in kararına ilişkin bir açıklama yayımlarken HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik de konuyu Meclis gündemine taşıdı.

“BİK’in keyfi ve hukuksuz kararlarını Meclis araştırmalı” diyerek TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını isteyen Çakırözer, “BİK; seçimler yaklaşırken halk gerçeklerden haberdar olamasın, muhalefetin sesi duyulmasın diye basın özgürlüğünü yok ediyor, gazetelerin hakkını, hukukunu gasp ediyor. Hem de Anayasa Mahkemesi’nin gazetelere ilan cezalarına yönelik verdiği hak ihlali kararına rağmen!” dedi.

HDP’li Eksik ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde “Bir okurun birden fazla gazete satın almasının suç sayılma gerekçesi nedir? Bir okur komşusuna, arkadaşına, çalıştığı veya çalıştırdığı kuruma birden fazla gazete alamaz mı, suç ise gerekçesi nedir?" diye sordu.