Belediyelerin elindeki yardım toplama yetkisini iptal eden Erdoğan’a tepkiler sürüyor. CHP’li Torun, “Felaketlerden fırsat devşiriyorlar” derken İYİ Partili Paçacı, “Daha önce AKP’nin topladığı paraların akıbeti belirsiz” diye konuştu.

Hedefleri belediye gelirleri

BİRGÜN/ANKARA

Yerel seçimlerde önemli birçok belediyeyi kaybeden ve iki yıldır bu belediyelerin çalışmaması için mücadele eden Saray yönetimi son olarak gelirleri azalan belediyelerin yardım kampanyalarına da müdahale etti. Her fırsatta vatandaştan IBAN isteyen, çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği felaketlerde ise “sınıfta kalan” iktidar, en çok ihtiyaç duyulan dönemde belediyelerin elini kolunu bağlıyor.

Önceki gün Resmi Gazete’de yayımlanan kararla IBAN paylaşan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, belediyelerin yardım toplamalarını da engelledi. Yardım toplamada AFAD’ı tek yetkili kuruluş haline getiren Erdoğan’a muhalefet partileri tepki gösterdi.

Erdoğan’ın son kararını BirGün’e değerlendiren İyi Parti Siyasi İşler Başkanı Mustafa Cihan Paçacı, “Daha önceden toplanan paraların akıbeti bile belli değilken tek yardımın iktidarın kanallarına yapılması, doğru değildir” dedi. Türkiye’nin yönetim krizi ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Paçacı, “Türkiye yönetilemiyor. En önemli meselemiz budur. Bu tür kararlar, yönetilemeyen bir ülkenin en bariz göstergelerinden birisidir. Bir taraftan uzaya çıkmaktan bahsediyorlar, diğer taraftan IBAN yoluyla vatandaştan para topluyorlar, belediyeleri engelliyorlar. Bu çelişki bile iktidarın içinde bulunduğu durumu ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

Yardım toplanacaksa bunda yerel yönetimlerin yetkili olması gerektiğini söyleyen İyi Partili Paçacı, şöyle konuştu: “Yardım yapılır mı? Elbette yapılır. Bunu geçmişte THK yapardı, Kızılay yapardı ancak daha sonraki yıllarda bazı özel dernek ve vakıflar işin içine girdi ve bir takım yanlışlıklar ortaya çıktı. İktidarın daha önce yardım adı altında aldığı paraların akıbeti henüz meçhul. Dolayısıyla yardımların tek bir kuruma bağlanması ve o kurum eliyle dağıtılacak olması, bir şekilde iktidar kontrolünü gösteriyor. Daha önce bu kanalda yapılan yardımların yerine ulaşmaması, yeni yardımlar konusunda da soru işaretleri doğuruyor. Yapılması gereken şey, yerel yönetimlere bu imkanın tanınması ve yine kamu ile ilişkili olan denetlenebilir kuruluşların bu tür yardımlara aracılık etmesidir. Tek bir kuruma bağlanması, diğer kurumların denetlenemediği imajını doğurur ki bu da yanlıştır. İktidarın yardım toplamada bile siyaset yaptığının en net örneği ile karşı karşıyayız. Bugün Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri Millet İttifakı’nın değil kendilerinin yönetiminde olsaydı böyle bir karar alamazlardı.”

SİYASİ HIRSLARI GÖZLERİNİ KÖR ETTİ

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da Saray’ın kararına tepki gösterdi. Erdoğan’ın felaketlerden bile fırsatçılık çıkardığını dile getiren Torun, şunları söyledi:

“Resmi Gazete’deki kararla, Erdoğan sadece halka IBAN vermekle kalmadı. Erdoğan’ın asıl niyetini ve felaket anında bile nasıl fırsatçılık yaptığını açıklamak isterim. 3 Şubat’ta yine Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, depremler sonrasında yardım kampanyası başlatma yetkisi AFAD’a verilmişti. Erdoğan şimdi, yangın ve sellerden sonra insani yardım kampanyalarını koordine etme yetkisini de AFAD’a, yani kendisine aktardı. Belediyelerin yardım hesabı açması engellendi, yardımların da AFAD’a aktarılması istendi.

Bunun anlamı şudur; Belediyelerin nakdi yardım toplama ve dağıtma yetkisi elinden alınmıştır. Yani Erdoğan, afet yerinde bile partizanlık yapmanın derdine düşmüştür. Çünkü iktidarın siyasi hırsı, artık gözünü de kör etmiştir. Erdoğan’a sesleniyorum: Feriştahınız da gelse, belediyelerimizin yardımlarına engel olamadınız, olamayacaksınız. Bu bir vesayetçi anlayıştır ve biz bu vesayetçi anlayışa asla papuç bırakmayacağız. Pandemi sürecinde bu milletin 15 milyon liralık bağışına el koyma acizliğini gösterdiniz. Bundan sonra da ne yaparsanız yapın, hangi engeli çıkarırsanız çıkarın, tek tek aşacağız. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Bizim belediyelerimizin yeri sizin yanınızdır.”