Her gün onlarca hastaya hizmet veren hekimler, şiddete maruz kalıyor. Son araştırmaya göre şiddet gören hekimin duygusal tükenme ve intihar olasılığı artıyor, iş doyumu ise düşüyor.

Hekimin intihar riskinde artış
Fotoğraf: Freepik

Semra KARDEŞOĞLU

Hekimlere yönelik şiddet devam ediyor. Hekimlerin hayatına mal olan bu şiddete karşı yeterli önlem alınmıyor. Şiddete uğrayan hekim ne hissediyor, ne yaşıyor, hayatı nasıl etkileniyor? Bu sorulara yanıt arayan bir araştırma yapıldı. 

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Adli Tıp Birimi’nden Dr. Fatih Hitami Usluoğulları’nın çalışması “İşyerinde Hekimlere Yönelik Şiddetin Değerlendirilmesi ve Hekimler Üzerindeki Etkileri” başlığını taşıyor. Araştırma Adli Tıp Hekimleri Derneği’nin yayımladığı “Adli Tıp Bülteni’nin ağustos sayısında yer aldı.

İstanbul Pendik’te farklı sağlık kuruluşlarında görev yapan 418 hekim çalışmaya katıldı. Katılımcıların yüzde 82,4’ü iş hayatları boyunca en az bir kez psikolojik ve/veya fiziksel şiddete uğradığını bildirdi.

UMUTSUZ HEKİMLER…

Araştırmada elde edilen verilerden bir bölümü şöyle sıralandı:

Psikolojik şiddet görenlerin %93,2’si sözel şiddet, %44,7’sinin tehdit, %28,9’unun mobbing ve %0,4’ünün cinsel taciz olduğu görülmekte.

Fiziksel şiddet türlerinin tamamı fiziksel saldırı olmakla birlikte bu saldırıların %66,7’si itme, %29,4’ü yumruk atma, %11,8’i ise bir nesne ile vurma şeklinde.

Gündüz ve gece şift şeklinde çalışanların şiddete maruz kalma oranı, hafta içi 08-17 arasında ve gündüz mesai ve nöbet şeklinde çalışanlara göre anlamlı düzeyde yüksek saptanmış.

Şiddete maruz kalan hekimlerin “Genel İş Doyumu”, “İçsel Doyum” ve Dışsal Doyum” puanları daha düşük. Şiddete uğrayan katılımcıların “Umutsuzluk”, “İntihar Düşüncesi” ve “Düşmanlık”ta aldıkları puanlar, psikolojik şiddete uğramayan katılımcılara göre anlamlı düzeyde yüksek.

Şiddet hekimin verimliliğini azaltmakta ve ruhsal sağlığını etkileyerek iş doyumunda azalma, tükenmişlik seviyelerinde artma ve intihar olasılığında artmaya varan etkilere yol açmakta.

En sık 29 yaş altı, daha sonra ise 30-39 yaş aralığındaki hekimler şiddete daha çok maruz kalan gruplar olmuş. Genç hekimlerin şiddete daha çok maruz kalmalarının nedeninin hasta ve hasta yakınlarının onları daha tecrübesiz görmeleri olabileceği düşünüldü.

En fazla devlet hastanesinde, daha sonra aile sağlığı merkezleri ve üniversite hastanesinde, çalışan hekimlerin şiddete maruz kaldıkları görüldü.

Meslekte çalışma süresiyle son bir sene içerisinde şiddete uğrama arasındaki ilişki incelendiğinde; şiddete en sık olarak 1-5 sene arası çalışan hekimlerin uğradığı, en az ise 16 yıl ve üstü çalışan hekimlerin uğradığı görülmekte.

En çok acil servis hekimleri ardından aile hekimleri şiddete uğramakta.

Güvenlik personellerinin şiddetin yüksek olduğu yerlerde bulunduğu ama işlevsel olarak yetersiz kaldığı tespit edildi.

DERS KONULMALI  

Araştırmanın sonuç bölümünde sağlık çalışanlarına ve hekimlere yönelik şiddet olaylarını önlemek ve olası etkilerini azaltmak için, sağlık politikalarında değişikliğe gidilmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, başta aciller olmak üzere sağlık ortamının yeniden düzenlenmesi ve Türk Tabipleri Birliği’nin yıllardır dile getirdiği caydırıcı bir yasa çıkartılması gerektiği hatırlatıldı. Sağlık çalışanlarına eğitimler sırasında “sağlıkta şiddet” dersleri verilmesi de önerildi.