Hem dizi hem film: Haftanın önerisi ve dikkat çekeni
Pasajlar (Passages), Ira Sachs (Fotoğraf: MUBI)

Hazırlayan: Murat TIRPAN

HAFTANIN ÖNERİSİ

MUBI’de gösterimi başlayan Ira Sachs’ın filmi Pasajlar (Vizyondaki NBC’yi saymazsak elbette) haftanın en iyisi.

Bu yıl festivallerde adından sıkça söz ettiren film “Pasajlar” adlı bir film çeken yönetmen Tomas (Franz Rogowski) ile çağdaş Paris’in kalbinde başlıyor. Hikâye, Tomas’ın eşi Martin (Ben Whishaw) ve yeni tanıştığı ve etkilendiği Agathe (Adèle Exarchopoulos) arasındaki aşk üçgenini, yeni arzuların heyecanını ve gerçekliğin onları zorlamasını bir araya getiriyor. Bir aşk üçgeninde sıkışmış olsak da, film klişelerden kurtuluyor ve kendini keşfetmenin acı verici krizlerine eşlik eden insan deneyimine ham, saf bir bakış sunuyor.

Ira Sachs sadece bir hikaye anlatan değil, film sona erdikten uzun süre sonra bile süren duygusal bir girdap uyandıran bir film yaratmış. Film, kasıtlı tempoyu, çalkantılı hikâyeyi ve etkileyici performansları ile sadece karakterlerinin yaşamından bir geçiş sunmuyor, aynı zamanda izleyiciyi kendi duygu durumlarından da geçmeye, deneyimlemeye davet ediyor.

Franz Rogowski’nin Tomas’ı canlandırışı gerçekten büyüleyici. Onun manipülasyonu, tiksinti ve çekim arasındaki ince çizgide ettiği bir dans. Oyuncu sadece Agathe ve Martin’i değil, aynı zamanda izleyiciyi de tuzağa düşüren bir ağ örüyor. Onun kurnazlığı, Tomas’ın kaprisleriyle karışık olsa da, sadece kurbanlar olmaktan uzak olan Agathe ve Martin’in direnci ile eşleşiyor. Onlar, izleyicinin Sachs’ın dikkatlice dokuduğu kaotik ama heyecan verici hikayeyi yaşamasına olanak tanıyan güçlü, empati kurulabilir karakterler. ​

Pasajlar üçlü bir aşk üçgenini sinematik açıdan güçlü, oyunculuklar açısından başarılı, tavır olarak sert bir şekilde anlatan dikkate değer bir film. Tek kelimeyle “kaçırılmamalı".

HAFTANIN DİKKAT ÇEKENİ

The Continental (Amazon Prime Video)

Bu hafta aksiyon ve karanlık dizileri sevenler bir önerimiz var, The Continental. Dizi John Wick severleri de mutlu edecektir çünkü filmin bir spin-off’u, yani yan hikâyesi.

“The Continental” dizisi, filmde de yer alan aynı adlı oteli merkeze alan üç uzun bölümlük bir hikaye. Anlatı, filmden bildiğimiz Winston adlı karakterin John Wick’in gelmesinden önceki maceralarının etrafında dönüyor. Yine bu evrenin karanlık arka sokaklarında, suikastçılar ve onların gizli işlerini izlerken mermilerin intikam ritmine göre dans ettiği ve sadakatin altından daha değerli olduğu bir atmosferi soluyoruz. “The Continental”ın kanla ıslanmış koridorlarındaki aksiyon ve gerilim meraklısını oldukça memnun edecektir.

Ancak ilk bölümde yaklaşık on ana karakterin tanıtılmasıyla izleyici algısının dağıldığını ve bu durumun, John Wick’in hikâyesinin damgası olan yoğunluğu ve merkezi anlatı odaklanmasını sulandırdığını söyleyelim. Ayrıca dizinin görsellerinin de, John Wick serisinin zengin, neon renkli serin estetiğinden saptığını, daha karanlık sahneler, daha mat renkler ve John Wick’i aksiyon meraklıları arasında bir efsane yapan keskin kenarlı gerilim ve aksiyon koreografisinden yoksun bir anlatı sunduğunu da ekleyelim. Aksiyon dozu yerine evet fakat yine de Wick hayranları tatmin olmamış hissedebilir.

The Continental potansiyel bakımından zengin bir hikâye, şiddet ve intikam yolunda ilerleyen yoğun bir aksiyon dansı. Türü sevenlere önerilir.