Hem dizi hem film: Haftanın önerisi ve dikkat çekeni
Leave the World Behind, Sam Esmail (Netflix)

Hazırlayan: Murat TIRPAN

HAFTANIN DİKKAT ÇEKENİ

Netflix işi “Leave the World Behind,” Sam Esmail yönetmenliğinde, Obama çiftinin prodüksiyon şirketi Higher Ground Productions altında Netflix için üretilmiş bir eser.

Film, beklenmedik bir kıyamet senaryosunda iki ailenin iç içe geçen hikâyesini anlatıyor ve Julia Roberts, Kevin Bacon, Marshela Ali ve Ethan Hawke’tan oluşan göz alıcı bir kadroya sahip. “Leave the World Behind,” günümüz Amerika’sının karşılaştığı tehditlerin bir panoramasını sunarken, aynı zamanda izleyiciyi kapsamlı ve zengin bir hikaye içinde tutmayı başarıyor. Çeşitlilik ve derinlik arayan sinemaseverler için bolca malzeme mevcut. Jordan Peele ile M. Night Shayamalan arasında sinemasal bir atmosfer kuran film sonuna kadar merak ve gerilimi koruyarak sürükleyici bir izleme deneyimi sunuyor. Sorunlara sahip ve finali tartışmaya açık olsa da görmezden gelmenin zor olduğu bir iş. Görülmeli.

HAFTANIN ÖNERİSİ

Başka Bir Hayatta (Past Lives), Celine Song (Vizyon) (Fotoğraf: IMDb)

Bu hafta salonlarda sizi bekleyen sıradışı bir film var. Celine Song’un “Başka Bir Hayatta” adlı filmi, insan ruhunun derinliklerine incelikle dalan, geçmişin hüzünlü ve güzel anılarına bir yolculuk. Film, çocukluk arkadaşları Na Young ve Hae Sung’un yollarının ayrılışını ve yıllar sonra tekrar bir araya gelmelerini anlatıyor. Güney Kore’de başlayıp, New York’un sokaklarında devam eden bu hikâye, izleyicileri duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Greta Lee ve Teo Yoo’nun canlandırdığı karakterler, kaybedilen zamanın hüznünü ve yeniden buluşmanın kaçınılmaz heyecanını ustalıkla yansıtıyorlar. Başka Bir Hayatta, sadece bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda kimlik, kader ve seçimler üzerine sinemasal bir düşünce deneyimi.

İlk yönetmenliğini yapan Celine Song’un filmi aynı zamanda sinematografisiyle de dikkat çekiyor. Kamera, karakterler arasında neredeyse rüya gibi geçişler yaparak, hikâyenin dokusunu zenginleştiriyor. Filmdeki ses tasarımı, doğanın ve şehrin sesleriyle, izleyicileri hikâyenin içine çekiyor. Filmdeki “In Yun” kavramı bir tür reenkarnasyon üzerine düşündürücü bir bakış açısı sunuyor. Bunu metaforik bir yeniden hayata başlama olarak düşünmek gerek.

Nora’nın Hae Sung’a söylediği, “Belki ben bir kuştum ve sen üzerine konduğum dal” repliği, filmdeki lirik dili ve duygusal derinliği özetleyen bir cümle. “Past Lives”, sakin ve düşündürücü bir film olmasına rağmen, uygulanan yönetmenlik ve oyunculuklarla üst seviyede. Greta Lee ve Teo Yoo arasındaki kimya kadar, Lee ve John Magaro (Arthur) arasındaki ilişki de gerçekçi ve inandırıcı.

“Past Lives”, izleyicileri geçmişle ilgili pişmanlıkları ve hayalleri üzerine düşünmeye davet eden, hayatımızda sahip olduklarımızı kabullenme üzerine kurulu bir hikâye. 2023’ün en iyi filmlerinden biri olmaya aday bu yapım, izleyicileri karakterlerin yaşadıkları gerçeklikle bütünleştiriyor ve onları hikâyenin içine çekiyor. Kendi yaşamımız ve seçimlerimiz üzerine düşünme fırsatı sunan, derin bir deneyim vaat eden filmi kaçırmayın.