Hem dizi hem film: Haftanın önerisi ve dikkat çekenleri
Fotoğraf: IMDb

Murat TIRPAN

Haftanın Önerisi: Yaşamak (Living), Oliver Hermanus (Vizyon)

Nobel ödüllü yazar Kazuo Ishiguro’nun kitaplarından uyarlanan hiçbir filmin kötü olduğunu hatırlamıyorum; Anthony Hopkins ve Emme Thompson’lu Günden Kalanlar ya da Mark Romanek’in çektiği Beni Asla Bırakma etkileyici işler olarak aklımızda kaldı örneğin. Şimdi de karşımızda Ishiguro’nun senaryosunu Akira Kurosawa imzalı Ikiru’dan uyarladığı Yaşamak (Living) var. Bu hafta gösterime giren Yaşamak hem hikâyesi hem de İngiliz tiyatrocu Bill Nighy’nin oyunculuğu (Oscar’a da aday) ile öne çıkan bir film.

Yaşamak’ta 1950’li yıllar Londra’sındayız. Sıkıcı bir hayata sahip olan karakterimiz Williams bir gün ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğreniyor ve o andan itibaren artık gerçekten yaşaması gerektiğine karar veriyor. Giderek yaşamak dediğimiz şeyin başkalarıyla ilişkilerimize dair bir şey olduğunu biraz hüzünlü bir şekilde görmeye başlıyor. Williams’ın yaşamak-yaşamamak ikilemini izlerken aslında tüm bir toplumsal yabancılaşmayı izliyoruz, 50’ler Japonyası, Londra’sı ya da günümüz hiç farketmiyor, yabancılaşma hala en büyük meselemiz. Yaşamanın giderek zorlaştığı zamanlarda Williams’a kulak vermekte fayda var. Evet, Kurusawa’nın İkiru’su büyük bir filmdi ama Ishiguro’nun uyarlaması da son derece incelikli. Kaçırmayın.


hem-dizi-hem-film-haftanin-onerisi-ve-dikkat-cekenleri-1134145-1.

Haftanın dikkat çekenleri

İyi Adamın On Günü, Uluç Bayraktar (Netflix)

İyi Adamın On Günü, Uluç Bayraktar (Netflix)Aslında daha önce gösterime girecek olan ama sanırım deprem nedeniyle geciken Nejat İşler’li İyi Adamın On Günü sonunda karşımızda. Açıkçası başta emin olamasam da filmi izledikten sonra herkese gönül rahatlığıyla önerebileceğimi gördüm.

Nejat İşler’in eski bir avukat şimdi ise özel bir araştırmacı olan Sadık karakterini canlandırdığı film, karakterimizin kayıp bir çocuğu bulma görevi almasıyla başlayıp İstanbul’un arka sokaklarında, hanları ve izbe mekanlarında yaşanan türlü pisliklerde dolaşarak çözüme doğru ilerliyor. İşler her zamanki formunda, polisiyenin gizemi hiç fena değil ama filmin asıl ilginç özelliği Amerikan hard-boiled polisiyelerinin klişelerini tamamen yerli bir konseptte tekrar etmiş, başarıyla yerlileştirmiş olması. Bugüne dek sorunlu bir dedektifin çürümüş şehrin sisleri arasında suçluları kovaladığı bunu yaparken de kişisel problemleriyle uğraştığı, kara film mekânları ve estetiğiyle çekilmiş bir polisiyemiz olmamıştı. Bu açıdan İyi Adamın On Günü polisiye severler için ayrı bir güzel... Açıkçası insan dedektif Sadık’ın başka maceraları olmasını, onu yeni hikayelerde izlemeyi istiyor. Umarım gerisi gelir.

Danışman (The Consultant), (Amazon Prime Video)

Amazon’un yeni işi belki çok da matah değil ama özellikle oyun dünyasıyla ilgilenenleri ve Christoph Waltz hayranlarını mest edecektir.
The Consultant‘ın hikâyesi, uygulama tabanlı bir oyun şirketi olan CompWare’in başındaki ünlü oyun tasarımcısının ölmesinin ardından şirkete tuhaf bir bir danışman olan Regus Patoff’un gelmesiyle başlıyor. Waltz’un canlandırdığı Patoff gerçekten de ne oyunlardan ne bu tür bir iş dünyasından anlayan, garip özellikleri olan biri olarak şirkette terör estirir. Dizi boyunca Patoff’un aniden nereden çıktığını, ne yapmaya çalıştığını giderek artan bir entrika ağı içerisinde anlamaya çalışırız. Zaman zaman mantık dışı olabilse ya da fazla hafifleşse de, karakterleri zaman zaman tıpkı bir video oyunundaki gibi iki boyutlu olsa da ağır dramalardan yorulduysanız ve bir çırpıda izlenecek bir dizi arıyorsanız kaçırmayın derim.