Basın Özgürlüğü Günü öncesinde hazırlanan rapora göre, geçen yıl gazeteciler açısından baskı, tehdit ve tutuklamalarla geçti. Raporda, ülkedeki gazetecilerin 236 defa hak ihlaline maruz kaldığına dikkat çekildi.

Hemen her gün baskı ve tehdit
Aygül, Dezenformasyon Yasası kapsamında ilk tutuklanan kişiydi.

Haber Merkezi

Gazeteciler her gün yeni bir hak ihlaline uğruyor. Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi’nin 3 Mayıs Basın Özgürlüğü öncesi hazırladığı rapor da bu durumu doğruladı. Rapora göre geçen yıl Türkiye’de 320 kişi veya medya kuruluşunun dahil olduğu 236 ihlal tespit edildi.

Bu ihlallerin yüzde 51,3’ünü hukuki olaylar oluşturdu. Raporda iktidarın gazetecileri baskı altına almak ve eleştirel haberciliği engellemek için ev baskınları, keyfi gözaltı ve tutuklamalar, suç isnatları ve mahkumiyet kararları uyguladığının altı çizildi. Gazeteciler ‘terörizm, kamu görevlilerine hakaret, cumhurbaşkanına hakaret, kamuoyunu yanıltıcı bilgiyi alenen yayma ve nefrete azmettirme’ gibi suçlamalarla karşı karşıya kaldı.

Gazeteci Sinan Aygül, 2022 yılının sonlarında yürürlüğe giren "Dezenformasyon Yasası" kapsamında ceza alan ilk gazeteci oldu. Depremlerin ardından afet bölgelerinde haber yapan gazeteciler gözaltına alındı ve bazıları hükümetin müdahalesini eleştirdikleri için Dezenformasyon Yasası kapsamında tutuklandı.

Nisan ayındaki eş zamanlı şafak baskınları, seçimlerden önceki geniş çaplı baskıların bir parçası olarak on Kürt gazetecinin tutuklanmasıyla sonuçlandı. Yabancı muhabirler de dahil olmak üzere gazeteciler Türkiye'ye giriş ve çıkışlarda engellerle karşılaştı. Birçok muhabir, özellikle seçimleri, gösterileri ve depremden etkilenen bölgeleri takip ederken polis, özel şahıslar, kamu görevlileri ve onların koruma görevlileri tarafından fiziksel şiddete maruz kaldı. Kasım ayında Başka Gazete Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Yaman Kaya arabasıyla seyir halindeyken yakın mesafeden vuruldu. Bursa'da yolsuzluk ve çevre suçları üzerine yaptığı haberlerle tanınan Kaya, silahlı saldırıdan yara almadan kurtuldu.

RTÜK, eleştirel haberlere karşı ayrımcı yaptırımlar uygulamaya devam ederek para cezaları ve geçici yasaklar getirdi, mahkemeler de çok sayıda haber ve sosyal medya paylaşımına erişim engelleme kararı verdi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle'nin Türkçe servisinin işletme lisansını yenilemeyerek gazetecileri sabit sözleşmeleri veya sosyal güvenlik hakları olmadan serbest çalışan olarak çalışmaya zorladı.

Medya Özgürlüğü İzleme Koordinatörü Gürkan Özturan rapora ilişkin şu değerlendirmede bulundu: “2023 yılında Dezenformasyon Yasası'nın yürürlüğe girmesi, 6 Şubat depremleri sonrasında gazetecilere, medya çalışanlarına ve medya kuruluşlarına yönelik hasmane tutum ve hedef gösterme sonucu gerçekleşen saldırılar, seçim sürecinde yaşanan kısıtlamalar zaten zorlu olan koşulları daha da kötü bir hale getirdi. Gazeteciler en acil ihtiyaç olarak medya özgürlüğü alanında kapsamlı yasal değişim istiyor.”