Hendek davasında patron yüzsüzlüğü

HABER MERKEZİ

Sakarya’nın Hendek ilçesinde 3 Temmuz 2020’de Büyük Coşkunlar adlı havai fişek fabrikasında meydana gelen ve 7 işçinin ölümü, 128 işçinin yaralanmasıyla sonuçlanan patlamaya ilişkin açılan davanın 5’inci duruşması dün Sakarya Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 2’si tutuklu 7 sanıklı dava öncesi, işçi aileleri duruşma salonunun önünde toplanarak basın açıklaması düzenledi. ‘Hendek için adalet’ yazılı pankart açan aileler, sorumluların cezalandırılmasını talep etti. Yaşamını yitiren işçilerden Halis Yılmaz’ın kardeşi Merve Nur Yılmaz, patlamanın ihmalden kaynaklandığını belirterek şöyle konuştu: “Ben hukukçu değilim. Yasa, mevzuat, yönetmelik bilmem ama emin olduğum tek bir şey var. 7 işçiyi denetimsizlik ve cezasızlık öldürdü. Bundan sonra denetimsizlik başka canlar almasın, cezasızlık yeni katliamlara davetiye çıkarmasın diye, parayı insan hayatının önüne koyan bu sisteme bir işçiyi, bir emekçiyi daha kurban etmemek için adalet istiyoruz” dedi.

İŞVERENİN CEBİNİ DOLDURN İŞÇİLER

Amaçlarının, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması olduğunu dile getiren, patlamada hayatını kaybeden işçi Sebahattin Tepeçınar’ın ablası Hatun Tepeçınar da “İşçi olmazsa işveren asla olmaz. İşverenlerin de ceplerini dolduranlar bu gariban işçilerdi. Biz gerçek adaletin bir an önce yerini bulmasını istiyoruz. Acımız ilk günkü gibi... Her gün aynı acıyı yaşıyoruz. Allah bizden başka kimseye bu şekilde bir acı yaşatmasın” diye konuştu. Duruşmada fabrikanın patronu tutuklu sanık Yaşar Coşkun pişkin ve saldırgan ifadeleriyle dikkat çekti. Arsızca ifadeler kullanan Yaşar Coşkun, aileleri ve avukatları kastederek “Bunlar sermaye düşmanı, işveren düşmanı, ülkenin kalkınmasını istemeyenler. Hesabını sorun” dedi. Coşkun, ailelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) ödenek alıp kendisinin hapiste olmasının adaletsiz olduğunu savunarak “Bu insanlardan utanıyorum” ifadesini kullandı. Mahkeme heyetinin, aileleri kışkırtmaması yönünde uyardığı sanık patron Yaşar Coşkun, ailelerin “Adalet arıyoruz” demesi üzerine “Siz şov yapıyorsunuz” dedi. Coşkun bilirkişi heyetinin hazırladığı rapora yönelik ise “Bilmeyen insanların hazırladığı rapor bu kadar olur. Hayatında misket görmemiş adam gelmiş misketle ilgili yorum yapıyor” ifadelerini kullandı. Pişkinlikte sınır tanımayan Coşkun “Benim içerde olmam kimsenin işine yaramaz, çıksam herkesin mağduriyetini gidereceğim, yaşamak ve ölmek kader” diye konuştu. Sanık patron Ali Rıza Ergenç Coşkun’un avukatı Ali Talip Çankaya ise Soma davasına atıfla müvekkilinin Alp Gürkan gibi kurtarılması çağrısı yaptı.

Aile avukatlarından Gülşen Uzuner “Asli kusur tali kusur özel hukuk meselesidir. Bu yargılama açısından sanıkların ortak kusuru söz konusudur. Buradaki üretim biçimi, üretimin örgütlenmesi meselesi ölümlerin bizzat sebebidir” ifadelerini kullandı. Avukat İlknur Ebiz Yıldız ise mahkemenin işlenen suçun olası kast olduğu hukuksal gerçekliğiyle ilgili karar vermesi için gerekli her türlü delilin dosyada olduğunu, mahkemenin tarihsel bir sorumluluk taşıdığını ifade etti. Bilirkişilerin teknik saptamalarını hatırlatan Avukat Ahmet Elgin de sadece iki sanığın tutuklu olmasının hatalı olduğunu ifade etti. Duruşma da sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilirken bir sonraki celse için 6-10 Aralık tarihine gün verildi.

***

NE OLMUŞTU?

Patlamanın ardından Hendek Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığı soruşturma kapsamında, patlamada ihmali olan patronlar Yaşar Coşkun ve babası Ali Rıza Ergenç Coşkun, Fabrika Müdürü ve Genel Ustabaşı Hasan Ali Velioğlu, Genel Ustabaşı Erşan Öztürk, İş Güvenliği Uzmanı Aslı Bozkurt, Sorumlu Müdür Ahmet Çağırıcı hakkında “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2’şer yıl 8’er aydan 22’şer yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davada Patron Yaşar Coşkun ile Genel Ustabaşı Hasan Ali Velioğlu, tutuklu yargılanırken, diğer sanıklar tutuksuz yargılanıyor.

Öte yandan bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda, fabrika yetkililerinin elektrik tesisatı, depolama alanlarının güvenliği, fabrika yetkililerinin risk değerlendirmesi, iş güvenliği gibi birçok alanda kusurların olduğu belirlenmiş ve hazırlanan rapor mahkeme heyetine sunulmuştu. Ayrıca bilirkişi raporunda fabrikada gerçekleşen 4 ayrı patlamadan biri olan misket deposundaki patlamanın 13 bin 396 kilogram TNT’ye eşdeğer patlama olduğu belirtilmişti.