Komando Kampı’nın kurucusu, Yugoslavya’da Nazilerin işbirlikçisi ve Türk asıllı partizanların ölümünün sorumlusuydu. Türkiye’de kurduğu o ünlü fabrikada sağcı tetikçiler yetiştirdi

Hep korundu hep kollandı

MUSTAFA K. ERDEMOL

Türkiye’de 70’li yıllarda politika dışındaki kesimler, kızıyla evlenmesini istemediği dönemin en ünlü sinema yıldızı Tamer Yiğit’i kurşunlatmasıyla duydular onun adını ama bu ülkenin solcuları bu Yuvoslavya göçmeni zatı faşistler için kurduğu Komando Kampı sayesinde tanıdılar. 1976'da Ayvalık Sarımsaklı'da açtığı bu kampın “öğrencileri” arasında Abdullah Çatlı, “öğretmenleri” arasında da ünlü silah satıcısı Frank Terpil de vardır.

Yugoslavya’da İkinci Dünya Savaşı’nda devrimci partizanlara karşı ülkeyi işgal eden Nazilerle işbirliği yaptığını da iddia ederlerdi. Murat Bayramoviç adıyla bilindiği Yugoslavya’da yaşadığı bölgede 41 partizanın kurşuna dizilmesinde rolü olduğu da söylenir. Hepsi Türk asıllı olan Nazi karşıtı partizanlardı bunlar. 1946 yılında kaynağı hâlâ kuşkulu yüz binlerce dolarla geldiği Türkiye’de kurduğu Sancak Tül fabrikası tüm sağ saldırgan güçlerin üssü haline dönüşmüştü.
Kendisine parayla bağladığı adamlarına grev çadırlarını bastırdığını da dönemin sendikacıları çok iyi bilirler.

hep-korundu-hep-kollandi-90946-1.Köpeğinin heykelini dikti
Köpeği ölünce heykelini dikmiş olması hayvanseverliğine yorulabilir mi bilinmez ama Hitler’in hayvan sevgisinden ötürü vejetaryen oluşu nasıl bir anlam taşımazsa, Bayrak’ın köpeğinin heykelini dikmesi de bir anlam ifade etmez. İnsanları gerçekten sevdiğine dair işaretler varsa bunu pek gören olmadı kesinlikle.

Türkiye’nin istikrarsızlaştırıldığı dönemlerin en tartışmalı figürü olarak tercihini bu ülkenin emekçilerinin çabalarını engellemek olarak belirleyen bu “işadamı” AP’deki politik çalışmalarını, düşüncelerini pratiğe daha iyi geçirebileceğine inandığı MHP’de sürdürdü.

Karanlık ilişkiler
Memleketin en dokunulmaz, en korunan siyasi figürü bu adamdı. 12 Eylül’de MHP’nin birçok yöneticisi tutuklanırken, sınırlardan rahatlıkla geçerek Almanya’ya sığınmayı kimlerin aracılığıyla becerdiği hâlâ sırdır. Bir CIA görevlisinin Türkiye’deki bazı gruplara Murat Bayrak aracılığıyla silah sattığını söylemesi, CIA ajanı Özbek asıllı Ruzi Nazar’la dostluğu hep ama hep karanlıkta kalan yanına işaret eder.

Almanya’da yaşadığı yıllarda kamuoyunda Kara Ses olarak bilinen Cemalettin Kaplan’a oturma iznini alacak kadar Alman makamları üzerinde etkili olan Bayrak’ın Türkçülük’ten “Türk-İslamcılık”a geçişinin kanıtı gibi gösterildi Kaplan’la ilişkisi.

Yaptıklarının hesabını veremeden gitmiş, üstelik ölümüne yol açtığı onlarca genç insana inat 98 yıl yaşamış biri olarak Murat Bayrak karıştığı siyasi katllerden, karanlık örgütlere yaptığı mali yardımlardan, ABD’lilerden aldığı silahlardan, Nazi destekçisi olmaktan çok şimdi çocuklarının, hem de kendisi hayattayken başlayan milyarlık mirasını bölüşme kavgalarıyla konuşulacak. Parası, o karanlık tarafının da üstünü örtmüş oluyor yine.

Evet. Öldü işte.

Dayansın “ehli kubur”.

hep-korundu-hep-kollandi-90947-1.