21 Şubat Dünya Anadiller Günü olarak kutlanıyor. Cemil Yıldız, Sait Çiya ismiyle Zazaca eserlerini okurlarıyla buluşturuyor. Zazaca’nın yaşaması için mücadele veren Çiya, “Ülkemizde kadim bir dil adeta ölsün diye projeler geliştiriliyor" diyor

Hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık

ŞENGÜL ATAÇ

Sait Çiya ile 21 Şubat Dünya Anadiller Günü nedeniyle bir araya geldik. Eserlerini Zazaca yazıyor ve UNESCO'nun koruma altına aldığı bu dilin yaşaması için mücadele veriyor. Kendisiyle Dersim Yayınları'ndan çıkan kitaplarını ve Zazaca'nın varoluş savaşını konuştuk.

» Öncelikle sizden başlayalım, Sait Çiya kimdir, neden müstear isimle yazıyor?
1958 Dersim/Çemişgezek doğumluyum. 27 yıldır Almanya'da yaşıyorum. 80 Darbesi öncesi sosyalist bir dergi ve çevresinde çalışmalarım oldu. O günkü politik tartışmalara ilişkin yazılarım yayınlandı. Müstear isim geleneği biraz da burdan geliyor. 90 sonrasında Newroz Ateşi, Jiyana Nu gibi dergi ve gazetelerde Sait Çiya ismiyle yazılar yazdım. Zazaca ve Zazalarla ilgili çalışmaya başlayınca bu isimle devam ettim. İsmim Cemil Yıldız´dır. Zaten bunu ilk kitabım Dersim Yazıları'nda yazdım.

» Sizi yazmaya sevk eden ne oldu?
Zazaca yazmaya yurtdışında başladım. Gurbet, ülke özlemi, belki bir daha dönememe duygusu insanı kendisine, geçmişine doğru bir yolculuğa, arayışa yönlendiriyor. İnsanı insan yapan şeylerle yüz yüze geliyor. Bu ilk başta dildir. İçine doğduğğun dil, senin dünyandır. İnsan kendisiyle baş başa kalınca, çocukluğunu, o mutlu cenneti arıyor. Yazma serüveni böyle başladı. Ama Dostoyevski´nin "Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık" demesi gibi, hepimiz Ayre-Piya geleneğinin devamcısıyız. Ebubekir Pamukçu ve arkadaşlarının İsveç'de çıkardığı Ayre/Piya dergileri Zazaca yazılı edebiyatın miladı olmasalar da, yeniden şekilenmenin, yazılı edebiyatın sürekliliğinin başlangıcı sayılabilirler.

hepimiz-gogol-un-palto-sundan-ciktik-247480-1.» Zazaca yazı dili olarak yaygın mı? Tarihsel süreci...
Zazaca yazılı alanda istenilen düzeyde değil. Eskiye göre bir ilerleme olsa da bu çok yetersiz. Üç üniversitenin Zazaca bölümleri var. Zazaca da seçmeli ders olarak okullarda öğrenilebiliniyor, ama öğretmen atamaları yapılmıyor. Ayrıca bir dil, böyle yarım-yamalak tedbirlerle nasıl öğrenilebilinir?

Zazaca edebiyat 90'lardan sonra gelişmeye başladı. Yurtdışında dergiler yayınlandı. Burda Ware´yi anmalıyım. Zazaca'nın yazılı hale getirilmesi, yaygınlaştırılması, ortak bir alfabe oluşturulmasında Ware öncü rolü oynadı. Bu çevreye sonradan katıldım. Yine İsveç'te Kürt hareketinin içinde olan bazı Zazalar Vate dergisini çıkarttı. Bu da Zazaca'nın yaygınlaşmasına, Zazaca edebiyatın ilerlemesine katkı verdi. Ne yazık ki politik önyargılar vb nedenlerden dolayı ortak çalışma yürütülemiyor.

» Zazaca'nın standart alfabesi var mı?
Bir alfabesi var; hatta birkaç alfabesi var. Jakopsen alfabesi olarak bilinen benim de kullandığım alfabe var. Bu alfabe, birkaç yıl süren çalışmaların sonucunda oluştu. Dil bilimci Jakopsen'in katkısından dolayı, O'nun ismiyle anılıyor. Ayrıca Vate çevresinin kullandığı Bedirxan alfabesi var. Kürtçe için hazırlanmış bir alfabe. Zazaca'daki bazı seslere karşılık vermiyor. Bu arkadaşlar alfabe sorununa bilimsel yaklaşmıyorlar. Zazaca'yı, Kürtçe'nin lehçesi gördükleri için Kürtçe alfabeyi kullanıyorlar. Başka alfabeler de var. Dilbilimci Zülfü Selcan'ın alfabesi var. Pek yaygın değil.

» Yazı dili yaygın kullanılmasa da konuşma dili olarak Zazaca'nın durumu nasıl?
Konuşma dili olarak da çok yaygın değil. İnsanlarımız çift dilli oldu. İki dil bilmek iyi bir şey olsa da, yeni öğrenilen dilin getirileri varsa ve ilk dil 'sakıncalı', ekonomik-siyasi alanda kullanılmıyorsa, yeni öğrenilen dil, giderek eskisinin yerini alıyor. Zazaca eğitim-öğretimde, basın-yayında, çarşı-pazarda çok çok gerilerde. Düşünün, Türkiye'de konuşulan diller içinde Türkçe ve Kürtçe'den sonra üçüncü sırada. Ama bulunduğu konum, neredeyse son sırada. Resmi siyaset, kanunlar, gelenek dilimizi 'yasak', 'bölücü' olarak görüyor. Hepimize resmi dili dayatıyor. Aydınlarımız da kendilerinden bekleneni yapmıyorlar. Resmi siyasetin yok sayma-engellemesi yetmiyormuş gibi, dilimizi 'lehçe', bir başka dilin alt grubu gören anlayışı durumu daha da ağırlaştırıyor. Zazaca'da subkultur seviyesinde yaşam mücadelesi veriyor.

» UNESCO Zazacayı kaybolmakta olan dillere dahil etti. Yaygınlaştırılması için çalışmalar var mı?
Dünyada bir tek kişinin konuştuğu dilin dahi kaybolmaması için çalışmalar var. Bazen bir canlı türü, bitki, kuş, balık kaybolmasın diye endüstri projeleri değiştiriliyor, önlemler alınıyor. Ülkemizde milyonlarca insanın konuştuğu kadim bir dil adeta ölsün diye projeler geliştiriliyor. Zazaca'nın merkezi sayılabilecek Diyarbakır-Bingöl-Dersim şiddet politikalarıyla boşaltıldı. İnsanlarımız göç etti veya ettirildi. Bu yetmezmiş gibi barajlarla yaşam alanlarımız yok edilmek isteniyor. Zazaca anayurdundan, dağından koparılıyor.

21 Şubat Dünya Anadiller Günü olarak kutlanıyor, bu bağlamda bildiğim kadarıyla İstanbul'da Zaza-Der'in çalışmaları var. Yurtdışında da toplantılar yapılıyor. Ama bu nihayet bir günle sınırlı ve sembolik bir şey. Bu ve benzeri faaliyetler kalıcı olmazsa amacına ulaşamaz. Başka diller de tehdit altında. Lazca, bazı Kafkas dilleri, Aramice, Romence, kısmen Kürtçe de tehdit altında. Bu coğrafya diller, kültürler bahçesiydi. Ölü diller mezarlığına dönüşmesin.

hepimiz-gogol-un-palto-sundan-ciktik-247479-1.

» Birey olarak Zazaca konuşanlara ne gibi görevler düşüyor?
Çok basit. Politik tercihimiz, dinimiz, ekonomik-bürokratik konumumuz ne olursa olsun dilimizi konuşalım. Evde çocuklarımızla kendi dilimizle konuşalım. Her dil bir dünyadır. Çocuklarımızı bu dünyadan mahrum bırakmıyalım. Geçmişiyle, annesi-babası ile duygu dünyasında bağ kuramayan çocuklar problemli oluyor. Herkes bir şeyler yapabilir. Kişi dili biliyorsa, öğretmeli, bilmiyorsa, öğrenmelidir. Bir kurtarıcı beklememize gerek yok.

» Yayınevleri Zazaca eserlere nasıl bakıyorlar?
Zazaca kitap yayınlamak zor. Çünkü çok satılmıyor. Bu işe gönül vermiş yayınevleri var. Tij Yayınları Zazaca ile gönül bağı olan bir çevrenin katkılarıyla oluştu. Önemli kitaplar yayınladı. Simdi başka yayınevleri de var. Dersim Yayınları'na da teşekkür ediyorum. 2014'te ilk şiir kitabım Kıtabi Her Çi Nênusnenê (Kitaplar Her Şeyi Yazmaz) Dersim Yayınları'ndan çıktı. Yine Dersim Yayınları'ndan geçen yıl Meberbe Bıraê Mı (Ağlama Kardeşim) yayınlandı.

» Zazacanın yaşatılması için neler yapılmalı?
Zazaca'nın okulda, basın-yayında, resmi alanda öteki dillerle eşit statükoya gelmesi için mücadele etmeliyiz. Dilimizi küçük gören, günlük politik çıkarlara kurban eden anlayışlardan uzak durmalıyız. Beynimizi, gönlümüzü yeniden dilimize açmalıyız. Orda hepimizi bekleyen masallar, destanlar, hikâyeler, sevdalar var. Tarihimiz var. Çocuklarımızı masallar dünyasında, iyilerin hep üstün geldiği, kötülüğün kaybettiği, devlerin yenildiği, bin bir çiçeğin açtığı hayaller dünyasında büyütmeliyiz. Dilimizde çıkan kitaplara değer vermeliyiz.