AKP içinde sular durulmuyor. İstifalar ve hemen ardından gelen itiraflar AKP’nin bugüne kadar yaptığı hukuksuz uygulamaları da gün yüzüne çıkarıyor. Dönemin en yetkili ağızlarından gelen itiraflar dudak uçuklatırken “Parti değil, adeta çıkar şebekesi” dedirtti.

Her istifa beraberinde yeni bir itiraf getirdi: Parti değil, çıkar şebekesi

POLİTİKA SERVİSİ

31 Mart yerel seçimlerinden yenilgiyle ayrılan AKP’de sular durulmuyor. Hükümette kabine, partide yönetim değişikliği, gündemden düşmediği gibi parti içi gerilimi de artıyor. Örgüt içinde iktidar mücadelesi veren gruplar birbirine girerken, istifaların da ardı arkası kesilmiyor. Önce eski Bakan Ali Babacan ve ekibi istifa etti. Ardından eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “7 Haziran-1 Kasım seçimleri arası bildiklerimi açıklarsam, insan içine çıkamazlar” açıklaması sonrası gelen disiplin süreci istifaları hızlandırdı.

Son olarak eski Diyarbakır AKP Milletvekili Cuma İçten ile eski AKP Konya İl Başkanı Musa Arat da ‘istifa ve itiraf’ furyasına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren AKP’li İçten “Sözde istişareler yaparak algı yöneten ortak akla önem vermeyen, bir grup insan, milyonların iradesine ipotek koymaktadır” dedi. Arat ise, “FETÖ terör örgütü ile geçmişte ve yakın zamanlarda iletişim halinde olmuş siyasilere dokunulmamış, iktidar siyasetçilerine ayrı, muhalif siyasilere ayrı hukuk uygulanmıştır. Susmanın, bilgisizliğin, cahilliğin güç olduğu bir ülkede yaşar olduk” ifadelerini kullandı.

HALKIN PARASI YANDAŞA

İşsizliğe, ekonomik gidişata ve yolsuzluklara dikkat çeken İçten, açıklamasında, “İşsizlik oranı yüzde 11’den yüzde 15’lere çıkmış. Tek haneye düşen faiz oranları yüzde 30’lara çıkmış” dedi. İçten, “İktidarın milletten topladığı vergiler ile ücretsiz yollar, hastaneler yapılması gerekirken, bu paralar yandaş firmalara verilerek devletin kasası boşaltılıyor” şeklinde konuştu.

FETÖ İLE İRTİBAT SORUŞTURULMADI

“10 yıl önce hukuk karşısında terörist olanlar, şimdi kahraman ilan edilmiş” diyen İçten, sözlerini şöyle sürdürdü: “FETÖ terör örgütü ile geçmişte ve yakın zamanlarda iletişim halinde olmuş siyasilere dokunulmamış, iktidar siyasetçilerine ayrı, muhalif siyasilere ayrı hukuk uygulanmıştır.”

İTTİFAK KADAR VEFA GÖRMEDİK

AKP'nin eski Konya İl Başkanı Arat da sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "İl Başkanı olarak görev yaptığım süreçte hiçbir arkadaşım görevden alınmayı hak etmedi. Vefa ve kardeşlik duygularını esas alarak dillendirmek gerekirse; 17 Ekim 2017 tarihinden bu güne, zerre kadar vefa karşılığını göremedik" dedi.

PARTİNİN ALTI OYULUYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski metin yazarı ve eski AKP Ankara Milletvekili Aydın Ünal ise, geçtiğimiz günlerde kişisel bloğunda yayımladığı "Kucaklayan partiden ihraç eden partiye" başlıklı yazısında eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun partiden ihraç edilmesine tepki göstermişti. "Çok açık ki, gözlerimizin önünde Reis’in, AK Parti’nin altı oyuluyor" diyen Ünal, "Her bir oyun kıymeti kat kat artmışken, sürekli bir öteleme, itme, itekleme, tasfiye operasyonu gerçekleştiriliyor" ifadesini kullandı.

YANILMIŞIZ, RABBİM AFFETSİN

İstifa edip sosyal medya hesabından ‘siyasi parti üyeliğiniz sonlandırılmıştır’ belgesi paylaşan eski belediye başkanı Emin Özden ise, “Allah bir daha 1994’te oğluma ismini verecek kadar politik bir faniyi şaşırtıp sevdirmesin. Yanılmışız rabbim affetsin” notunu paylaşmıştı.

HERKES BİRBİRİNİ SUÇLUYOR

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün Pelikancılar olarak bilinen ekibin kendisine yönelik saldırıları üzerine 'Daha düne kadar FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar bugün bize FETÖ ile mücadele dersi vermeye kalkışmasınlar' çıkışıyla AKP içindeki taraflaşma daha da görünür hale geldi. Havuz medyasının kalemleri ise birbirlerini AKP'ye fitne sokmakla suçluyor. Yıllarca "Fetullah Gülen'in sözcüsü" diye anılan, son yıllarda AKP'ye iltica eden Star yazarı Hüseyin Gülerce, Karar yazarları Mehmet Ocaktan ve Ahmet Taşgetiren ile kişisel blogunda yazılar kaleme alan Fehmi Koru'nun "Cumhur İttifakı'nın içine fitne sokmaya çalıştıklarını" söyledi. Gülerce, üç ismin yeni parti kuracak olan Babacan ve Davutoğlu'na açıktan destek verdiğini iddia etti.