1977 1 Mayısı’nda üniversite öğrencisi bir fotoğrafçıydı...    Yaşananları çok yakından izledi, objektifiyle ölümsüzleştirdi. Aydın Çetinbostanoğlu, yıllardır gün yüzüne çıkmamış o fotoğrafları ilk kez BirGün okurlarıyla paylaştı. Çetinbostanoğlu 38 yıl sonra, o karelerin hikâyesini de yazdı

Her şey buraya kadarmış, diye düşündüm

AYDIN ÇETİNBOSTANOĞLU

Avuçların içinde bir dünya ve yerlere dökülen çiçekler...

1976 Nisan ayında duvarlar, DİSK’in 1 Mayıs’ı işçi bayramı olarak kutlayacağını duyuran bu afişlerle doldu. O sırada Ankara’da üniversite öğrencisiyim ama bir yandan da geçimimi sağlamak için Emek mahallesinde bir fotoğraf stüdyosunda çalışıyorum.

İktidarda Birinci Milliyetçi Cephe’nin olduğu bir dönemdi ve uzun yıllar sonra 1 Mayıs’ın işçi bayramı olarak kutlanacak olması önemliydi. Bu denli önemli bir olayı fotoğraflamak için İstanbul’a geldim. DİSK yönetiminin yürüyüşü Beşiktaş’tan başlayacağı için, çalışmama İnönü Stadı’nın tepesine çıkarak başladım. Taksim Meydanı’nda Genco Erkal’ın kürsüden okuduğu şiiri hâlâ hatırlarım.

1977 yılında kutlamaların daha organize olduğu gözlenebiliyordu. Bu kez birkaç gün önceden İstanbul’a gelip DİSK’in kendi düzenlediği basın kartını aldım. Anlaşmamıza göre çalışmamın yarısı onlar adına yapılacaktı. Ben de iki makineyle çalışmaya gittim. Biri kendim için, öbürü organizasyon için.

Bu kez çalışma bölgem Saraçhane ve Tarlabaşı üzerinden Taksim Alanı idi. Politik bir gerginlik vardı ama Taksim Meydanı’nda boş yer kalmamıştı.

Her şey DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in konuşması ve saygı duruşundan sonra başladı. O sırada kürsüde fotoğraf çekiyordum. Bir kare fotoğraf çekebildim. Bizi hemen kürsüden indirip yere yatırdılar ve koruma altına aldılar. Kemal Türkler ile yüz yüze olduğumu hatırlıyorum. O sırada ağzından, “Namussuzlar yaptılar yapacaklarını,” sözcükleri çıktı. Silah seslerinin bomba seslerine karıştığı panik ortamında, her şey buraya kadarmış, diye düşünüp beklemeye başladım. Kısa sürede gelen bir arazi aracıyla Kemal Türkler alandan uzaklaştırıldı, sesler azalınca tekrar kürsüye çıktım. Alan bomboş, yerlerde yatan insanlar ve her yer afiş ve pankart dolu. Kültür Merkezi’nin önünde polisler ve panzerler, alanda kalanlar kürsünün etrafında el ele karşılıklı bekleşiyoruz. O sırada dönemin İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan’ı alanda polislerle konuşurken gördüm. O gün daha fazla can kaybı olmamasında önemli rolü olduğunu düşünüyorum. 2010 yılında alanda tekrar karşılaştığımda biraz sohbet ettik. Bu görüşmesini hatırlattığımda gülümsedi, “Biliyor musun,” dedi. “O gün polislerden sırtıma bir cop yedim.”

Aradan 33 yıl geçtikten sonra, 2010 yılında 1 Mayıs’ın yeniden işçi bayramı olarak kutlanması kararı alındı. Bu kez bütün sendikalar ortaklaşa kutlayacaktı. Birkaç gün önceden DİSK Genel Merkezi’ne uğrayıp 1977 yılındaki basın kartımı gösterdiğimde, kendimi Genel Başkan’ın odasında buldum. Önce 1977 deki basın kartımdan arşivleri için bir fotokopi aldılar. Görüşmeden 2010 yılı için rahat çalışmamı sağlayacak yeni basın kartımla ayrıldım. Daha sonra Süleyman Çelebi’nin ricası üzerine, 1976 ve 1977 yıllarında çektiğim fotoğrafların örneklerini arşivleri için kendilerine hediye ettim.

Aynı yıl DİSK tarafından hazırlanan ve Taksim Meydanı için verilen mücadeleleri yıllar ve fotoğrafları ile anlatan ‘Sabahın Sahibi Var’ isimli belgesel kitapta 1976, 1977 çalışmalarım 2010 yılında çektiğim fotoğraflarla birlikte yayınlandı. Bu üç çalışma benim için bir hikâye olmuştu. ‘Türkiye’de Üç 1 Mayıs’ adı altında değişik yerlerde sergilendi, slayt gösterileri yapıldı. Güzel bir belgesel fotoğrafçılık çalışması olduğundan, fotoğraf albümü haline getirilmesi için çeşitli tarihlerde değişik platformlarda görüşmeler yapıldı. Projenin yayıncı kısmı henüz sonuçlanmadı. Hazırlık aşamasında 1976 ve 1977 yıllarına ait filmlerin yüksek çözünürlükte taramaları yapıldı. Zamanın oluşturduğu çizik ve aşındırmaların temizlenmesi yaklaşık altı ay sürdü. Kalite açısından bu işi kendim üstlendim. Bazen tek bir fotoğraf karesi için günlerce uğraşmak zorunda kaldım. Tasarımcımın önerisiyle, bazı kareler zamanın etkilerini göstermesi için olduğu gibi bırakıldı. 1976 ve 1977 yıllarında bazı sahneleri panoramik görüntü oluşturabilmek için yan yana çekmiştim. O yıllarda panoramik görüntüleri baskı sırasında kâğıtları arka arkaya basıp daha sonra birleştirerek oluştururduk. Günümüzde gelişen bilgisayar yazılımlarıyla onların dört tanesini albüme koyma olanağı buldum.

Bu kitabın iki önemli misyonu var: Birincisi köşe taşı niteliğinde olan üç 1 Mayıs kutlamasının bir hikâye oluşturacak biçimde sunulması. İkincisi belgesel fotoğrafçılık açısından pek çok kişinin ilgi duyacağı bir çalışma olmasıydı. Bu kitap, ânı yaşayarak fotoğrafları çeken benim dışımda pek çok değerli kişinin katkısıyla oluşturulmaya çalışılıyor. Dileğim bir an önce yaşama geçmesidir. Bütün okurların kitaplığında özel bir yeri olacağını sanıyorum.

Aydın Çetinbostanoğlu’nun çalışmalarıyla ilgili detaylı bilgiye www.cetinbostanoglu.com adresinden ulaşılabilir.