Her şeyi görmüşler ancak hiçbir şey yapmamışlar
Fotoğraf: Depo Photos

Haber Merkezi

Depremin en çok etkilediği illerden olan Hatay ve Maraş’a ilişkin AFAD’ın hazırladığı raporlar devletin afete nasıl yaklaştığını ortaya koydu. İki ile yönelik hazırlanan raporlarda sıkıntıların belirlendiği ancak hiçbir adım atılmadığı öğrenildi.

AFAD’ın Hatay’a ilişkin 2021 Afet Risk Azaltma Planı’nda zayıflıklar şöyle sıralandı:

•Kentte sıvılaşma riski yüksek olan alüvyal zeminde yapılaşmanın bulunması,

•Kentsel dönüşümün parsel bazında yapılıyor olması,

•Yapı stoku bilgisinin yetersiz olması,

•Ruhsatsız yapıların bulunması ve yapılaşmada denetim eksikliği,

•Yapı üretim sektöründe çalışan tüm personelin depreme dayanıklı yapım ilkeleri konusunda eğitim alma zorunluluğunun bulunmaması,

•Yapıların deprem dayanıklılık testlerinin ücrete tabi olması ve yaptırılmasının vatandaşın isteğine bırakılması,

•Ulaşım mastır planının olmaması,

•İmar barışı sonucu oturum izni alan binaların tam olarak depreme dayanım koşullarının sağlayıp sağlamadığının bilinmemesi,

•Yerleşim alan çevresinin genellikle verimli tarım arazileri, orman, sanayi kuruluşlarıyla çevrili olması

Ayrıca raporda kente dair tehditler de ele alınarak ve şunlar denildi:

"1998 öncesi yapılan yapılara yeterli analizlerin yapılmamış olması, Afete Maruz Bölge içerisinde yapılaşmaların olması ve bu yapıların yıkılmaması tehdit olarak değerlendirilmiştir.”

Maraş’a ilişkin 2020’de hazırlanan raporda ise şunlar aktarıldı:

“Yeni imar alanlarındaki zemin özelliklerinin zayıf olması, sanayi tesislerinin alüvyal toprak alanları üzerinde kurulmuş olması gibi konular çevresel faktörler açısından oldukça önemlidir. Deprem konusunda kent nüfusunun bilinçli olmaması, deprem tehdidinin ciddiye alınmaması ve önemsenmemesi durumu kentin sosyal faktörlerinin değerlendirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Finansal eksiklikler, mevzuat ve yönetmelik sorunları, yer seçimi konusunda kurumlar arası iletişimin olmaması, kontrol ve denetim mekanizmalarının işleyişindeki eksiklikler konuları da ekonomik, politik/yasal açıdan değerlendirilmesi gereken önemli konulardır.”