ZEYNEP YILDIRIM Şair ve yayıncı Mesut Aşkın ile Kaos Çocuk Parkı Yayımcılık, edebiyat-şiir, kolektif ve şimdi üzerine konuştuk. Mesut Aşkın, ‘Zincir mağazaların çoğalması, geleneksel anlamda kitapçılığı neredeyse ağır yaraladığı için kitap dağıtım şansı da oldukça azalmış durumda” dedi. ► Kaos Çocuk Parkı Yayınları (KÇP), yazar dosyalarının basılması halinde yazardan para talep edilmeyeceğini açıkladı ve yayın […]

Her şeyin para olduğu bir dönemdeyiz

ZEYNEP YILDIRIM

Şair ve yayıncı Mesut Aşkın ile Kaos Çocuk Parkı Yayımcılık, edebiyat-şiir, kolektif ve şimdi üzerine konuştuk. Mesut Aşkın, ‘Zincir mağazaların çoğalması, geleneksel anlamda kitapçılığı neredeyse ağır yaraladığı için kitap dağıtım şansı da oldukça azalmış durumda” dedi.

► Kaos Çocuk Parkı Yayınları (KÇP), yazar dosyalarının basılması halinde yazardan para talep edilmeyeceğini açıkladı ve yayın hayatına başladı. Aldığınız ilk tepkiler ne oldu?

Evet, her şeyin paraya dönük bir kaygıyla hayata geçirildiği bir dönemde, yayın evleri yazılan metnin-şiirin ne olup olmadığına bakmadan, parayı bastır kitabını al mantığındayken, üstelik kağıdın dolar bazında yükselişe de geçtiği bir dönemde hele şiir kitabının ücretsiz basımı tabii ki bir şaşkınlık yarattı. Bu şaşkınlık sadece yazar ve okurda değil, bugüne kadar parayla yayımcılık yapanları da şaşırttı. İlk tepkiler önce şaşkınlık ve kalemine inanlar için de bir sevinç yarattı.

► Yayıncılığın ve kitap basımının önündeki en önemli tümseklerin bir ayağı basım maliyetleri ise diğeri de dağıtım, bunu okur olarak biliyorum. Yayınevi olarak bu konulara dair neler söyleyebilirsiniz?

Yayıncılık dünyada olduğu gibi ülkemizde de hiçbir zaman kolay olmadı. Her ülkede olduğu gibi Türkiye’nin de kendine özgü sorunları var yayımcılık alanında. Bunlardan önemli ayaklardan biri de dağıtım. Zincir mağazaların çoğalması, geleneksel anlamda kitapçılığı neredeyse ağır yaraladığı için kitap dağıtım şansı da oldukça azalmış durumda. Tanıtım sıkıntıları yaşanıyor. Kitap basım aşamasından sonraki okurla buluşma anı, yayıncılar için en zorlu dönem, maliyeti ağır bir yük. “Ne kadar para o kadar edebiyat, o kadar şiir” zihniyetinin yerleştiği bir alanda dağıtım da yayımcılık kadar zor. Biz KÇP olarak “karamsarlık ayıptır” diyoruz ve elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.

► Günümüzde internet gazeticiliği her anlamda daha ulaşılabilir ve maliyetsiz. KÇP yayınlarının da bir kültür/sanat portalı oluşturmak gibi altyapı hazırlığı da var. Bir okur olarak bizi nasıl bir kültür/sanat ortamı bekliyor? İnteraktif okumanın geleneksel yayıncılığın önünde bir engel olabileceği gibi kaygılarınız var mı?

KÇP olarak iyi bir araştırma yaptık ve internet ortamında dünya standartlarında yeterince edebiyat sanat kültür platformlarının olmadığını gördük. Sanırım çok da bir getirisi olmadığı için çok kimse böyle bir işe kalkışmıyor. KÇP birçok alanda olduğu gibi bu alanda da alışılmışın dışında bir iş çıkarmaya çalışıyor. Yakında açılacak olan bu kültür sanat edebiyat platformunda sanatın, edebiyatın her dalından yanı sıra felsefe, psikoloji gibi alanlarda da üretimler yapılacak ve bu üretimler kolektif üyeleri tarafından dolaşıma sokulacak. Dünyanın sayılı sanat edebiyat kolektiflerinden biri olan KÇP’nin orada paylaşıma sunulacak her şeyin hakkıyla okuruna, ilgilisine ulaştıracağından, yaygınlaştıracağından kuşkum yok. Diğer sorunuza gelince; Kitaplar da yerini bilgisayarlara bırakıyor. Okumayı bir yaşam biçimi haline getirmediğimizden aklımıza kitap ve yazar gelmiyor. Bilgiyi üretme, kaydetme, depolama, bilgiye erişme, bilgiyi paylaşma biçimlerimiz interaktif okumayla tabi ki el değiştirdi. Buna bağlı olarak araçlar, okurlar, yazarlar ve yayıncılık dünyası da bu değişimden nasibine düşeni alıyor ve alacak. Gerek bireysel gerek kolektif olarak kaygılarımız olsa da geleneksel okumanın önünde ‘şimdilik’ bir engel değil.

► Yayınevi olarak basım yaptığınız ya da basmayı planladığınız kitap kategorileri nelerdir? Ve bu türler içinde en fazla hangisi ilgi görüyor?

Şimdiye dek yayınevleri tarafından yazın sanatının üvey çocuğu haline getirilmiş şiirin ve sanatçısının hakkını geri iade etmekle uğraştık. Yakın zamanda yayımlayacağımız kitaplarla birlikte 80 şiir kitabımız olacak. Bunların 65’i halihazırda yayımlandı. Şiire ara vermeyi, şairi şiir baronlarının, tüccarlarının insafına bırakmayı asla düşünmüyoruz. Şiir her zaman! Tabi KÇP salt şiir demek değil. 2019 yayın programımız çok zengin. Çok nitelikli öykü ve roman dosyaları geldi bize. (Bu öykü ve roman dosyaları ile ilgili okumalarımız ve yayın kurulumuzdan gelen raporlardan anladık ki popüler olmayan insanlar tarafından yazılmış öykü ve romanın da üvey olma bakımından şiirden bir farkı yok. Çok yazık etmişler) Bunların çoğunu bu yıl yayımlayıp dağıtıma sokacağız. Bunun dışında Kaos Çocuk Parkı bu yıldan itibaren adındaki “KAOS” un altını pratikte olduğu gibi teorik olarak da doldurmayı düşünüyor.

***

TEMEL İLKEMİZ KADROLAŞMAMAK

► Bize biraz Kaos Çocuk Parkı Dergisinden de söz edebilir misiniz? Sanırım ki bu dergi bir ara yayındaydı ve sonra yayına ara verildi. Şu son dönemde derginin oluşumunda ne gibi gelişmeler var?

KÇP dergisi ilk sayısını fanzin olarak 100 adet yayımladı… Temel ilkesi belirli insanların kadrolaşarak birbirilerini ağırladıkları bir ifade alanı olmamaktı. Bu anlamda ilk sayıdan itibaren bir dosya konusu seçildi. Seçilen konular özellikle kolektif üyelerinin merak ettiği ve hakkında çok bilgi sahibi olmadıkları ya da yeterince derinleşemedikleri konulardı. Kolektif bu dergiyi bir okul olarak gördü ve her dosyada konuya hakim insanlardan yazı rica etti. İlk sayının konusu “Hız”dı mesela. Bu konuda ülkenin önemli düşünür yazarlarından yazı rica edildi haliyle çok sağlam ve merak uyandırıcı bir sayı oldu. O ilk sayı maddi yetersizliklerden dolayı yüz basılmıştı ama okur tarafından gönüllü olarak çoğaltıldı ve yurdun dört bir yanına dağıtıldı. Bu birdenbire ortaya çıkan dayanışma KÇP dergisinin doğru yolda olduğuna dair büyük bir işaretti. (Doğru ya, insanlar artık her sayıda belli insanların dar alanda koşturup durduğu dergilerden bıkmıştı!) KÇP dergisi bu çizgide birçok sayı yayımladı ve kolektifin 2015’te her şeye ara vermesiyle son buldu. Şimdi yine aynı ilkelerle ve daha güçlü bir şekilde hazırlıklarına başlandı. Çok güzel şeyler olacak bir adım atıyoruz.