Piyanist Dengin Ceyhan ‘Dengin Plays Chopin Ballades’ albümü ile dinleyiciyle buluştu. Ceyhan, “Klasik müzik her şeyin temeli” diyor ve ekliyor: “Diğer türler, klasik müzikten esinlenip kendi müzik formunu oluşturur”.

Her şeyin temeli klasik müzik
Fotoğraf: Barış Çakmak

Erkin Can SEYHAN

Piyanist Dengin Ceyhan, klasik müziği sanat yolculuğunun temel rotası olarak belirlerken farklı müzik türleriyle kurduğu etkileşim sayesinde zengin bir dinleyici kitlesine ulaşıyor. Ceyhan’ın müzik kariyeri, klasik müzik eserlerinin yanı sıra kült metal şarkılarının piyano yorumları veya farklı sanatçılarla iş birliğinde bulunduğu halk müziği çalışmaları ile zenginleşiyor. Son olarak 4 parçadan oluşan "Dengin Plays Chopin Ballades" adlı çalışmasını yayınlayan sanatçı ile son albümü ve müziğe bakışı hakkında konuştuk.

2020’de çıkardığınız “Dengin Plays Chopin Nocturnes” albümünden sonra yeniden bir Chopin icrası ile dinleyici karşısına çıkmak nasıl bir duygu?

Chopin’in Nocturne’leri ve Ballade’ları arasında büyük farklar var. Piyano repertuvarının en zor eserleri arasında bu dört Ballade. Ben zorluğunu hiç düşünmeden, sadece bunu yapmaktan büyük bir mutluluk duyacağımı bilerek, yaklaşık bir buçuk senelik ciddi ve disiplinli bir çalışma sonucu bu albümü yayımladım. Şu anda da “iyi ki” dediğim aşamadayım. Son konserlerimde bu dört Ballade’ı dinleyicilere sunuyorum, hem konser hem de albümlerden gelen geri dönüşler büyük bir mutluluk kaynağı benim için.

BİZE AİT BİR ÇALIŞMA

Klasik müzik icralarının kayıt sürecini, pop veya rock kayıtlarından ayıran detaylar neler?

Chopin’in Ballade’ları derinlemesine araştırılması gereken eserler bütünüdür. 1800’lü yılların Avrupa yaşamını, dönemin şartlarını ve Adam Mickiewicz’in şiirlerini bilmek gerekiyor. Çok değerli hikâyeler var ve bunlar, Chopin’in Ballade’larını bestelemesinde büyük etken oluyor. Kayıt aşamasında ise 40 dakikalık bir klasik müzik albümünün iki güne sıkıştırılmaması gerektiğini deneyimledim. Fiziksel ve mental olarak rahat hissetmem gerekirken toplamda 20 saatte bu dört eseri kaydettik. Babajim’de sürdürdüğümüz çalışmalarda Burak Serter kayıtları, Cihan Barış miks ve mastering işlemlerini gerçekleştirdi. Sonuçta “bize ait” bir çalışma oldu. Piyano kaydı, enstrümanım ile baş başa olduğum bir süreç. Tabii ki diğer müzik türlerinin kayıtlarından daha farklı. Sadece kendimden sorumlu olduğum bir alan, performans açısından içime sindiği noktada kaydın diğer aşamalarına geçiliyor.

her-seyin-temeli-klasik-muzik-1023891-1.

Klasik müzik, birçok müzik türü ile etkileşim kurabiliyor; günümüzde de herkes için ulaşılabilir oldu. Bu gelişmelerin dinleyici profilinize yansıması nasıl oluyor?

Klasik müzik her şeyin temeli diyebiliriz. Diğer türler, klasik müzikten esinlenip kendi müzik formunu oluşturur. Teknolojinin gelişmesiyle insanların müziğe ulaşması çok daha kolay oldu. Bu sayede konserlerde da bilinçli bir dinleyici kitlesi oluştu. İnsanlar bir eseri çok fazla icracıdan dinleyebiliyor, yorum yapabiliyor ve kıyaslayabiliyor, hatta düşüncelerini icracıya anlatabiliyor. Bunlar güzel gelişmeler.

Türkiye’de piyanistler arasında politik duruşları ve taşıdığı değerler ile dinleyicilerden ve halktan saygı görmüş çok önemli isimler var. Siz de savunduğunuz değerleri ifade etmekten çekinmiyorsunuz. Genç bir sanatçı olarak bugünü ve geleceği nasıl görüyorsunuz? Öngörüleriniz neler? Umutlu musunuz?

Her anlamda zor günlerden geçiyoruz ve ülkesinin mutluluğunu düşünen her insan gibi düşüncelerimizi aktarıyoruz. Bunun dışında bir yaşam formunu kendimde görmüyorum. Onun için doğrunun ne olduğuna inanıyorsak onu dile getirmeye devam edeceğiz. Kısa vadede bir anda her şey güzel olmayacaktır. Eğitim ve kültür seviyesinin bir an önce yükseltilmesi, adalet konusunda hiç kimsenin aklında soru işareti olmaması ve her insanın eşit ekonomik şartlarda yaşaması lazım. İnsanların mutlu yaşaması her şeyden önemli. Bunlar için gereken köklü değişim uzun sürebilir ama umut hepimiz için en büyük yaşam kaynağı.