Her yerde 'Paşa'
TBMM İnsan Hakları İncele
Oktay ÖZİLHAN - Yurt Haber
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun Kulp raporunun sonunda Emekli general Yavuz Öztürk hakkında nasıl bir işlem yapılacağını Genelkurmay'a sorma kararı almasından sonra, Bölgede görev yapan Bolu Komando Tugayı'nın gönderildiği birçok yerden benzer şikayetler gelmeye başladı.
Tunceli Barosu eski Başkanı Avukat Hüseyin Aygün Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e yazdığı mektupta Bolu Komando Tugayı'nın görev yaptığı 1993-94 yılları arasında Tunceli'de de 16 köylünün kaybedildiğini belirtti.
Aygün kaybedilenler arasında 3 yaşında bir kız çocuğunun da bulunduğunu vurgulayarak "Halk, bu Tugay'ın adını korku, dehşet ve endişe ile telaffuz ediyordu. Bugün aradan geçen 10 yıldan sonra Tunceli halkı bu olayda sorumluluğu bulunan Bolu Komando Tugayı hakkında araştırma yapılmasını beklemektedir. Tunceli'de 10 yıldır "kayıp olan" bütün insanlar ve halk adına bunu istiyoruz" dedi.
Avukat Hüseyin Aygün: O kişi olduğuna şüphem yok
Diyarbakır Kulp'taki olayla Tunceli Mirig'teki olay inanılmaz benzer özellikler taşıyor. Bir defa kayıp' vakalarının yaşandığı dönemde çok yoğun askeri operasyonlar söz konusu. Her iki olayda da Bolu Komando Tugayı askerlerinin görevli olduğu da açık. Komutanın da o kişi olduğuna hiç şüphem yok. Her iki olayda da operasyon bölgesine giriş çıkışlar yasaklanıyor. Daha sonra yakılan-yıkılan bir bölge ölü ve kayıplar var. Ve yine Tunceli'de de, Diyarbakır'da da yetkililer 'bu kişiler örgüte katılmış olabilirler' açıklaması yapıyor. 3 yaşındaki Dilek Serin örgüte nasıl katılabilir? Bu benzerlikler son derece düşündürücü.
İki aileye mensup 8 kişi; aralarında 3 yaşında bir kız çocuğu (Dilek Serin) ve onları aramaya gittikten sonra ölüsü bulunan bir evlat… Bu iki aileden geride yalnızca birkaç kişi kalmış. Onlar da olmasaydı soy-sopları kuruyacaktı. Bu da ayrı bir insani trajedi.
Bolu Dağ Komando Tugayı hakkında suç duyurusu yaptık. Bu birliğin o dönem Tunceli ve çevresinde yaptığı askeri operasyonlar sırasında kayıp olan ve kendileriden 10 yılı aşkın zamandır haber alınamayan kişiler yönünden sorumluluğunun araştırılmasını istedik Savcılık Bolu Komando Tugay komutanlığına yazı yazarak 'Size bağlı birlikler Tunceli Gökçek köyü Mirig mezrasında 23-24 Eylül 1994 tarihinde operasyon yaptı mı?' diye sordu. Bolu Komutanlığı da 'yapmadık' dedi. Olay tamamlandı. Suç işlediği iddia olunan kuruma 'suç işleyip işlemediği' soruluyor. Yani bağımsız bir araştırma ve inceleme yapılamıyor.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun Kulp raporunun sonunda Emekli general Yavuz Öztürk hakkında nasıl bir işlem yapılacağını Genelkurmay'a sorma kararı almasından sonra, Bölgede görev yapan Bolu Komando Tugayı'nın gönderildiği birçok yerden benzer şikayetler gelmeye başladı.
Tunceli Barosu eski Başkanı Avukat Hüseyin Aygün Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e yazdığı mektupta Bolu Komando Tugayı'nın görev yaptığı 1993-94 yılları arasında Tunceli'de de 16 köylünün kaybedildiğini belirtti.
Aygün kaybedilenler arasında 3 yaşında bir kız çocuğunun da bulunduğunu vurgulayarak "Halk, bu Tugay'ın adını korku, dehşet ve endişe ile telaffuz ediyordu. Bugün aradan geçen 10 yıldan sonra Tunceli halkı bu olayda sorumluluğu bulunan Bolu Komando Tugayı hakkında araştırma yapılmasını beklemektedir. Tunceli'de 10 yıldır "kayıp olan" bütün insanlar ve halk adına bunu istiyoruz" dedi.
Avukat Hüseyin Aygün: O kişi olduğuna şüphem yok
Diyarbakır Kulp'taki olayla Tunceli Mirig'teki olay inanılmaz benzer özellikler taşıyor. Bir defa kayıp' vakalarının yaşandığı dönemde çok yoğun askeri operasyonlar söz konusu. Her iki olayda da Bolu Komando Tugayı askerlerinin görevli olduğu da açık. Komutanın da o kişi olduğuna hiç şüphem yok. Her iki olayda da operasyon bölgesine giriş çıkışlar yasaklanıyor. Daha sonra yakılan-yıkılan bir bölge ölü ve kayıplar var. Ve yine Tunceli'de de, Diyarbakır'da da yetkililer 'bu kişiler örgüte katılmış olabilirler' açıklaması yapıyor. 3 yaşındaki Dilek Serin örgüte nasıl katılabilir? Bu benzerlikler son derece düşündürücü.
İki aileye mensup 8 kişi; aralarında 3 yaşında bir kız çocuğu (Dilek Serin) ve onları aramaya gittikten sonra ölüsü bulunan bir evlat… Bu iki aileden geride yalnızca birkaç kişi kalmış. Onlar da olmasaydı soy-sopları kuruyacaktı. Bu da ayrı bir insani trajedi.
Bolu Dağ Komando Tugayı hakkında suç duyurusu yaptık. Bu birliğin o dönem Tunceli ve çevresinde yaptığı askeri operasyonlar sırasında kayıp olan ve kendileriden 10 yılı aşkın zamandır haber alınamayan kişiler yönünden sorumluluğunun araştırılmasını istedik Savcılık Bolu Komando Tugay komutanlığına yazı yazarak 'Size bağlı birlikler Tunceli Gökçek köyü Mirig mezrasında 23-24 Eylül 1994 tarihinde operasyon yaptı mı?' diye sordu. Bolu Komutanlığı da 'yapmadık' dedi. Olay tamamlandı. Suç işlediği iddia olunan kuruma 'suç işleyip işlemediği' soruluyor. Yani bağımsız bir araştırma ve inceleme yapılamıyor.