Ülke içinde ülke gibi olan İstanbul, seçimlerin şifresini veriyor

“Herkes AKP’ye küfrediyor”

ERK ACARER- @eacarer
İSTANBUL

İstanbul’daki farklı semtlerde nabız tutmanın kolay bir yolu var! Uzak ya da kısa mesafeli taksi yolculukları, aynı zamanda ülkenin siyasi eğilimleri konusunda da ipuçları veriyor. İstanbul’da konuştuğumuz birkaç taksi şoförü benzer şeyler anlatıyor:

“AKP’nin geçen seçimlerdeki havası yok. Eskiden AKP’ye oy verenler bunu açık etmek istemezlerdi. Şimdi; Biz geçmişte oy verdik, pişmanız artık bizden oy çıkmaz’ diyorlar. Herkes AKP’ye küfrediyor!”

herkes-akp-ye-kufrediyor-49798-1.

İstanbul ülkenin en kalabalık, ekonomik ve kültürel açıdan en önemli şehri... Şehrin en belirgin özelliklerinden biri ise kozmopolit yapısı! Bu yapının seçimlere de yansıdığına hiç kuşku yok. İstanbul 39 seçim bölgesiyle, adeta ülke içinde ülke gibi. Bu açıdan bakıldığında, seçimden önce “çok somut” analizler yapabilmek de zorlaşıyor.

TEZATLAR ŞEHRİ
Şehrin birbirine çok yakın iki yakasındaki tezatlar üzerinden de İstanbul’un ilginç yapısına gönderme yapılabilir. Beşiktaş CHP’nin kalesi! Üsküdar’da ise AKP her zaman olduğu gibi yine bir adım önde. İstanbul, kozmopolit, farklı eğilimlere endeksli ve çok seçenekli bir yapı!
Görünen köy kılavuz istemiyor. Seçmen belli başlı semtlere göre net eğilimler gösteriyor. Nişantaşı’nda CHP, Esenler’de AKP, Cihangir’de ise HDP ağırlığı kesin!

herkes-akp-ye-kufrediyor-49800-1.

VEKİL SAYISI DÜŞECEK
Türkiye genel oy dağılımına “her zamanki gibi” etkileyici katkı yapacak İstanbul’da başka verileri dikkate almak gerekiyor. Bu aşamada sorulması gereken 3 soru var. Birinci soru HDP’nin barajı geçip geçememesiyle doğru orantılı; İstanbul’daki mütedeyyin Kürtlerin oyu ne olacak? İkinci soru AKP’nin oy deposu olarak bilinen Esenler, Bağcılar, Gaziosmanpaşa, Sultanbeyli, Sultangazi ve Pendik gibi ilçelerde MHP’ye ne kadar oy kayacak? Son soru ise, CHP’nin yerel seçimlerde, son ana kadar AKP’ye direndiği Beyoğlu, Küçükçekmece ve Üsküdar’da oyunu ne kadar artırabileceği.

“Tarafsız Cumhurbaşkanı” Erdoğan’ın, sık sık elinde Kuran’la görünmesinin bir anlamı var. Durum pek çok kişiye, absürd bir din sömürüsü gibi görünse de, “şov” karşılık buluyor. Erdoğan’ın bu şov ile AKP’ye oy devşirdiği, HDP tarafından da kabul ediliyor. İstanbul’daki mütedeyyin Kürtler de bu yolla etkileniyor. AKP’nin “bu yöntemle” HDP’den 1 puan koparmayı başardığı söyleniyor. Yine HDP tarafından durumu lehte toparlandığı da söylenenler arasında. Sonuç elbette sandıkta belirgin hal alacak!

Anketlerin tümü AKP’nin kan kaybettiğin; gösteriyor. Oyların bir kısmı MHP’ye gidiyor. MHP’nin, İstanbul’da AKP’nin kalesi olarak bilinen yerlerden çok oy çıkaracağı açıkça görülüyor. Yerel seçimlerde İstanbul’da bıçak sırtıyla AKP’nin kazandığı yerlerde ise, CHP’nin ağırlığını koyduğu hissediliyor. İstanbul’da CHP’nin vekil sayısını artıracağı görülüyor. Geçen seçimlerde AKP’ye meyleden bir kısım liberalin de HDP’nin yanı sıra CHP’ye kayacağı da kesin gibi görünüyor. Bu veriler, söylenenler ve araştırmalar göz önünde tutulduğunda, İstanbul’da AKP’nin çok sayıda vekilini yitireceği anlaşılıyor.

'BU KEZ FARKLI HAVA VAR'
İstanbul’daki farklı semtlerde nabız tutmanın kolay bir yolu var! Uzak ya da kısa mesafeli taksi yolculukları, aynı zamanda ülkenin siyasi eğilimleri konusunda da ipuçları veriyor. İstanbul’da konuştuğumuz birkaç taksi şoförü benzer şeyler anlatıyor: “AKP’nin geçen seçimlerdeki havası yok. Her semte girip çıkıyoruz. Müşterilerin konuşmaları ve eğilimleri, seçim sonuçlarıyla örtüşür. Gözlemlerimiz yine bu yönde. Bu seçimde farklı bir hava olduğunu söylemek de mümkün. Taksiye her binen AKP’yi ağır sözlerle eleştiriyor hatta küfrediyor. Geçen seçimlerde de çok eleştiren olurdu. Hatta herkes gibi bizler de, ‘hiç kimse AKP’yi sevmiyor, herkes küfür ediyor, peki bu adamlar bu kadar oyu kimden alıyor?’ diye düşünürdük. AKP’ye oy verenlerin bunu gizlediğini anlardık. Ama bu kez gerçekten farklı gibi! Eskiden AKP’ye oy verenler bunu açık etmek istemezlerdi. Şimdi, geçmişte oy verdim, pişmanız artık bizden oy çıkmaz’ diyorlar.”

***

YAŞAR AYDIN- ANKARA

ANKARA'DAKİ SORU: KİMİN OYU KİME GİTTİ
İlk kez HDP’nin parti olarak seçimlere girmesi, AKP’nin en güçlü olduğu çevre ilçelerde güç kaybetmesi fotoğrafı değiştirebilir. Ama yine de Ankara, değişimin en son uğrayacağı yer

Ankara iki ayrı seçim bölgesinde çıkaracağı toplam 31 vekille partiler için Türkiye’nin en önemli ikinci kenti durumunda. 2011 seçimlerinde birinci bölgede AKP ile CHP birbirlerine daha yakın sonuç aldı. AKP 8, CHP 6 vekil çıkardı. İkinci bölgede ise AKP açık ara önde. Orada vekil sayıları 9’a 4 olmuş. MHP iki bölgede de ikişer milletvekili çıkardı. Başkent Ankara da son yıların en sakin seçimlerinden birini geçiriyor. 30 Mart yerel seçimlerinin hareketliliğinden eser yok. Meydan yüksek sesle dolaşan seçim araçlarına kalmış durumda.

herkes-akp-ye-kufrediyor-49801-1.

1.BÖLGEDE CHP ATAKTA
Bala, Çankaya, Elmadağ, Etimesgut, Evren, Gölbaşı, Haymana, Mamak, Polatlı, Sincan, Şereflikoçhisar’ı kapsayan birinci bölgede CHP atağa kalkmış gözüküyor. Bu hareketlilikte CHP’nin önseçim yapmasının etkisi büyük. Parti örgütüne önseçim önemli bir dinamizm katmış. CHP’nin bu atağı partiyi Birinci bölgede ilk sıraya taşıyabilir. Bunun için çok güçlü olduğu Çankaya dışındaki ilçelerde de hatrı sayılır oylar almak zorunda. İl örgütü bu tabloya inanmış durumda.
AKP açısından baktığımızda ise AKP’nin 2011 yılında zirve noktasına çıktığını ve ondan sonra da geriye düşmeye başladığını görüyoruz. AKP’li kadrolar bu gerilemeyi durdurmaya ve en azından oylarını muhafaza etmeye çalışıyor. Ama iki parti AKP oylarına göz koymuş durumda. Haymana, Bala, Şereflikoçhisar ve Sincan gibi ilçelerde daha önce AKP’ye oy vermiş muhafazakâr Kürt seçmenler HDP ile yakın temasa geçerken özellikle tarımla geçinen kırsal kesimde MHP de adım adım ilerliyor.

SIRRI SÜREYYA FAKTÖRÜ
HDP Ankara birinci bölgede girebileceği en güçlü isimlerden biri olan Sırrı Süreyya Önder ile seçimleri domine etmeye çalışıyor.

Ankara, HDP için ülke barajı aşılsa bile milletvekili çıkartmakta zorlanacağı büyük kentlerden biri. Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oy bile bir vekil için yeterli değil. HDP özelikle üniversitelilerin oy kullanmasına ve ilk kez partilerine yönelecek Kürt seçmene güveniyor.

ÖNDE AMA RAHAT DEĞİL
Ankara ikinci bölge ilçeleri Altındağ, Akyurt, Ayaş, Beypazarı, Çubuk, Çamlıdere, Elmadağ, Güdül, Kalecik, Kazan, Keçiören, Kızılcahamam, Nallıhan, Pursaklar, Yenimahalle. Bu ilçelerin önemli bölümünde AKP’nin ezici üstünlüğü var. 2011 seçimlerinde AKP’nin ikinci bölgede oy oranı yüzde 55 civarına kadar yükseldi ve 15 milletvekilinin 9’unu kazandı.

AKP bu seçimlerde İkinci Bölge’de yine birinci parti olacak. Bunun değişmesi neredeyse imkânsız görünüyor. Ama dört yıl önceki seçimler kadar rahat değil. CHP 4, MHP 2 olan milletvekili sayısının üzerine en az birer milletvekili daha koymayı hedefliyor. Buna bir de seçilecek rakamlara ulaşmasa bile HDP’nin oylarını ekleyince AKP’nin sıkıntısını daha rahat anlamak mümkün.

MHP FARK EDİLİYOR
MHP özellikle ikinci bölge’de fark edilir bir parti konumunda. İki olan vekil sayısını en az dört yapmayı hedefliyor. İkinci bölge Ankara’nın kırsalı sayılabilecek ilçelerinden oluşuyor. Diğer bir özelliği de Ankara’nın bu bölgesine göç edenlerin çevre illerden geliyor olması. Bu özellikleriyle de MHP’nin İç Anadolu Bölgesi’ndeki oy artışını bunun somutladığı belirtiliyor.

OY GEÇİŞLERİ BELİRLER
İlk kez oy kullanacaklar, üniversiteliler ve son bir yıl içinde Türkiye’nin gidişatından memnun olmayıp karar değiştirenler kuşkusuz seçim sonuçlarına etki edecek. Ama Ankara’da seçime etki edecek en önemli faktörlerden biri partilerarası oy kaymaları.

HDP, CHP’nin Alevi ve solcu oylarına talip. Yine oyunu daha önce AKP’ye vermiş muhafazakâr Kürt seçmeninden de önemli destek bekliyor.

MHP, AKP’nin elinden aldığı kırsaldaki milliyetçi oyların peşinde ve bu konuda epey yol katetmiş gözüküyor.

CHP, gerçekleştirdiği önseçimle Alevi oylarının önemli bölümünü partide tutmayı başardı. Ama HDP’nin baraja takılmaması için “bir defalık” verilecek önemli sayıda oy kapması sürpriz olmayacak.

Oy geçişlerinden en olumsuz etkilenecek parti AKP. Bir yandan milliyetçi Türk, diğer yandan muhafazakâr Kürt seçmenine aynı anda seslenmenin zorluğunu yaşıyor.

Bu geçişlerden hiç zarar görmeyip en kârlı durumda olan parti ise MHP.

herkes-akp-ye-kufrediyor-49802-1.

***

HATİCE İKİNCİ

MUFAZAKÂR SİNCAN'DA HDP OYLARINI NASIL ARTIRDI
Burası, isimleri “Angaralı” sıfatıyla başlayan “müzisyenler” ve “postmodern darbe” gibi, iki güzide kavramı bize kazandıran Sincan. 28 Şubat’ta şehrin ortasından geçen tankların ardından askerlerin söylediği “Sincan’da sisteme rot balans ayarı yaptık” sözlerine tanıklık eden yer. 90’lı yıllardan itibaren hayat pahalılığı gibi sebeplerden dolayı dar gelirli işçi ve memurların göçüyle şehrin o yıllarda 80 bin olan nüfusu bugün 500 bine yaklaşmış. Sincan, işçi kenti ve en büyük iş alanı yaklaşık 35 bin işçinin çalıştığı ve 270 fabrika bulunan Sincan Organize Sanayi Bölgesi.
İlçede çoğunluğu yaklaşık 50 binlik nüfusuyla Çorumlular oluşturuyor. Onları 40 bin civarındaki nüfusla Yozgatlılar izliyor. Kürt nüfusunu ise daha çok Kars, Şırnak, Diyarbakır, Mardin ve Ağrı’dan gelenler oluşturuyor. İlçedeki Alevilerin sayısının ise 150 bini bulduğu söyleniyor. İlçede, Süleyman Ağa Cemaati’nin ağırlığı olduğunu da söylemeliyiz.

Sincan’da kayıtlı seçmen 342 bin. HDP’nin 2009 Belediye Başkanlığı seçimlerinde aldığı oy 92 iken Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu sayı 7 bin 496’ya çıkmış. HDP Sincan’da, binde 0’larla ifade edilebilecek oyunu, yüzde 3’lere çıkarmış. Sincanlı adaylar Bülent Durukan, Celal Demir ve Sündüz Keleş ile seçmenin karşısına çıkan HDP’nin beklediği oy 30 bin civarında. HDP ilçede, iki seçim bürosu, bir araç ve 50 kişilik bir ekiple seçim çalışmalarını yürütüyor.

Ekipte yer alan Hüseyin Akbaş, Sincan’daki AKP’li Kürtlerin bu seçimlerde neden HDP’ye yöneldiğini şöyle anlatıyor: “Bu partiye oy veren Kürtler daha çok dini duyguları yüksek, muhafazakâr kesimdi. Ama artık o insanlar, sofralarına giren ekmeğe, çalışma koşullarına, yaşam şartlarına, dillerine kimliklerine yapılan dezenformasyona bakıyorlar. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Demirtaş’ın yürüttüğü kampanya, Kürt politikalarını da açığa çıkardı. Demirtaş, Kürt halkının kendi dili, kültürü, yaşamsal mücadelesiyle yüzleşmesini sağladı.”