Resmi Gazete’de yayımlanan Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre özel okullardaki matematik ve fen bilimleri dersleri yabancı dil ile yapılabilecek. Devlet okullarına bunun için “en az 10 öğrencinin talep etmesi” şartı getirildi

‘Herkes okumak zorunda değil' diyen Bakanı sevindiren karar: Özel okullara ayrıcalık

Mustafa M. Bildircin

Eğitim kurumlarının salgın döneminde yeniden yapılandırılması gerekçesiyle hazırlanan Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nden, proje okullar ile özel okullara yeni ayrıcalıklar tanıyan düzenlemeler çıktı.

Yeni yönetmelikte merkezi sınav puanı ile öğrenci alan ve hazırlık sınıfı bulunan liselerdeki matematik ve fen bilimleri grubu derslerinin en az 10 öğrencinin talep etmesi durumunda yabancı dille yapılması yer aldı. Özel okullar ve Uluslararası Program uygulayan okullarda ise 10 öğrenci şartının aranmaması kararlaştırıldı. Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarındaki meslek derslerinin de protokoller kapsamında yabancı dille yapılabileceği kaydedildi.


SERTİFİKA DÜZENLEMESİ

Resmi Gazete’de yayımlanan, “MEB Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile Anadolu teknik ve Anadolu meslek programından mezun olan öğrenciler için “sertifika düzenlemesi” de yapıldı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un, “Herkes üniversite okumak zorunda değil” sözlerini hatırlatan değişiklik kapsamında mesleki ve teknik Anadolu liselerine ait çerçeve öğretim programında belirlenen seçmeli meslek derslerinde başarılı olan öğrencilere sertifika verileceği belirtildi. Eğitim uzmanları, bu karar ile meslek lisesi öğrencilerinin piyasaya ucuz işgücü olarak hazırlanacağını savundu.

Yönetmeliğe göre, şartları uygun olan ortaöğretim kurumlarında Uluslararası Program uygulanabilecek. Bu programa katılan öğrenciler için Türkçe okutulan dersler hariç diğer dersler yabancı dille okutulabilecek. Ulusal veya uluslararası proje yürüten, belirli eğitim reform ve programları uygulayan eğitim kurumlarında okul yönetimine rehberlik yapmak üzere proje danışma kurulu oluşturulacak.

AKREDİTE ŞARTI

Proje okulların belirlenmesi için “Proje Okulu Belirleme Komisyonu” kurulacak. Bir okulun proje okulu olabilmesi için MEB’in kabul ettiği uluslararası yetkili kurum ve kuruluşlarca akredite edilmiş olması şartı aranacak. Proje okulların projelerinin yürütülmesi için proje koordinatörü görevlendirilecek. Proje koordinatörü, “ulusal veya uluslararası proje yönetim tecrübesine ve proje döngüsü yönetimi ve uygulama bilgisine sahip, görüş ve düşüncesine başvurulacak alanda proje çalışmaları yürütmüş olan kişiler” arasından seçilecek.

REHBERLİK EDECEKLER

Anadolu imam hatip lisesi meslek dersleri öğretmenleri, “öğrencilerin mesleki becerilerinin geliştirilmesi” için ders saatleri dışında da “çevreyle ilişki kurmalarına” rehberlik edecek. Bu yönde yapılan çalışmalara ilişkin faaliyet raporu hazırlanacak, rapor Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne gönderilecek.

ÖNCELİKLİ EĞİTİM

Yönetmelikteki değişiklikleri BirGün’e değerlendiren Eğitim Sen Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Bozdoğan, MEB üst yönetiminin özel okullara verdiği desteğinin yönetmeliğe yansıdığını söyledi. Bozdoğan, yönetmelik ile uluslararası proje uygulayan okulların daha da ayrıcalıklı hale geleceğini, okullar arasındaki eşitsizliğin özel okullar lehine derinleşeceğini ifade etti. MEB'in bu yönetmelik değişikliği ile okullar arasında eşitsizlik olduğunu kabul ettiğini ve bunu normalleştirmeye çalıştığına da dikkat çeken Bozdoğan şu değerlendirmeyi yaptı: "Yönetmelik, piyasacı bir yaklaşımla eğitim kurumunu eğitim kurumu olmaktan çıkaran, okulları tamamen piyasanın bir unsuru haline getiren bir yaklaşımla hazırlanmış. Okulun tek işlevini bireyleri bir mesleğe yetiştiren kurumlar olarak gören yaklaşım yönetmeliğe de girmiş. Meslek lisesi öğrencilerine yönelik sertifika programı, öğrencilerin piyasa için ucuz işgücü olarak hazırlanması anlamına geliyor. Bakan Selçuk’a, zorunlu eğitimin 12 yıl olduğunu hatırlatmak isteriz. Meslek lisesi öğrencileri eğitime ihtiyaç duymuyor mu?”

REKABETÇİ KURUMLAR

Dezavantajlı çocukların eğitim hakkının korunması amacıyla ortaya konulan, “eğitim öğretim birliği” yaklaşımının yok sayıldığını dile getiren Bozdoğan, şunları kaydetti: “Yönetmelik, özel öğretim kurumları lehine değiştirildi. Yönetmeliğe, ‘Belirli eğitim ve reform programları uygulayan eğitim kurumları’ ifadesi eklendi. Bir okul Türkiye’deki toplumsal uzlaşından ve planlamadan bağımsız olarak kendi başına eğitim reformunu nasıl uygular? Proje okullarının proje yapması isteniyor. Okullar, öğrencilerin tüm hayatını etkileyen bir kurum olmaktan çıkarılarak birbirleriyle rekabet eden kurumlar haline getiriliyor.”