Rize’de yapılmak istenen HES projesinin yaşam savunucularının açtığı davalar sonucu 3 kez engellenmesinin ardından şirket DSİ’ye zararlarının giderilmesi için dava açtı. Şirket davanın reddedilmesinin ardından AYM’ye başvurdu ve hak ihlali kararı aldı

HES'çi şirketten DSİ'ye dava: ‘Zararımı karşıla'

Ambarlı Elektrik Üretim Dağıtım Pazarlama A.Ş., Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü ile Rize’de yapılması planlanan Ambarlık 1, 2 Regülatörü ve HES Su Kullanım Hakkı Anlaşması imzaladı. Yurttaşların itirazı üzerine HES projesi iptal edildi. Şirket bölgede yaşayan insanlara sormadan hayata geçirmek istediği HES projesini tamamlayamayınca zararlarının giderilmesi için DSİ’ye dava açtı.

Mahkeme zaman aşımı gerekçesiyle davayı reddetti. Şirket ardından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. AYM, şirketin mahkeme erişim hakkının ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin hak ihlalini ortadan kaldırmak için mahkemeye gönderilmesine ve tazminat talebinin reddine oybirliği ile karar verdi.

Şirketin yapmayı planladığı HES’e ilişkin Rize Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü 15 Ekim 2009 tarihinde ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir’ kararı aldı. Çevreciler kararın iptali için dava açtı. Mahkeme 22 Haziran 2011 tarihinde Müdürlüğün kararını iptal etti. Şirket mahkeme kararını temyiz etti ancak Yargıtay ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptalini onadı.


Şirket dava süreci devam ederken bir yandan da ÇED olumlu raporu alabilmek için başvuru yaptı. Müdürlük 22 Mart 2011 tarihinde ‘ÇED olumlu’ kararı verdi. Çevreciler bu kararı da yargıya taşıdı ve 17 Ocak 2013 tarihinde ‘ÇED olumlu’ kararı da iptal edildi, temyiz aşamalarından geçtikten sonra 24 Ağustos 2015 tarihinde karar kesinleşti.

Şirket, yeni bir ÇED başvurusu daha yaptı. Müdürlük henüz ikinci kararına ilişkin dava süreci bitmemişken üçüncü bir kararı 2 Haziran 2015 tarihinde aldı ve ‘ÇED olumlu’ raporu verdi. Çevreciler üçüncü karara da dava açtı ve iptal ettirdi. Üçüncü iptal kararı da 1 Temmuz 2016 tarihinde kesinleşti.

Projeyi yapamayınca DSİ’ye dava açtı

Şirket projenin yüzde 50’sini tamamladığını belirterek zararının karşılanması için 31 Ağustos 2016 tarihinde DSİ’ye başvurdu ancak başvurusu reddedildi. DSİ’ye yaptığı başvuru reddedilen şirket bunu mahkemeye taşıdı ve tam yargı davası açtı. Maddi ve manevi zararının giderilmesini istedi. Rize İdare Mahkemesi zaman aşımı gerekçesiyle davayı reddetti.

Şirket en son 25 Aralık 2017 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. DSİ hakkında açtığı davanın zaman aşımı gerekçesiyle reddedilmesinin mahkemeye erişim hakkının ihlali olduğunu ileri sürdü. AYM, 18 Haziran 2020 tarihinde başvuruyu karara bağladı ve bu karar bugün Resmi Gazete’de yayımlandı.

AYM kararında şirketin başkalarının açtığı davalar nedeniyle projenin maliyetinin arttığından şikayetçi olduğu, üçüncü iptalden sonra projenin ilk baştaki maliyetle projenin uygulanamaz olduğunu fark ettiği değerlendirmesinde bulundu. AYM, başka kişilerin projeye ilişkin açtığı davalar ve bu davaların sonuçlanma süresinin öngörülemez olduğunu ifade ederek, şirketin DSİ hakkında açtığı davada mahkemenin hangi tarihten itibaren dava açma süresinin geçersiz sayılacağına ilişkin bir değerlendirme yapmadığını belirtti.

ANKA