Hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz

Işıl ÇALIŞKAN

Türkiye müzik dünyasından Teoman, Nil Karaibrahimgil, Nev, Rashit, Rhythm&Mood Orkestra gibi birçok sanatçı ve grupla aynı sahneyi paylaşan Levent Özer bir süredir solo projeleri ile dinleyiciyle buluşuyor. Esasen Caz eğitimi almış fakat Funk, R&B, Soul, Disco tarzda müzikler de üretmiş olan müzisyen, “Dünya Serseri”nin ardından yeni şarkısı “Vazgeçelim” ile müzikseverlerle buluştu. Sözleri Levent Özer ve Uğur Aktaş’a, bestesi de kendisine ait olan şarkı, rock ve elektronik müziğin eşsiz bir füzyonu olarak sunuluyor. Elektronik dans müziği öğeleriyle, rock tınılarının buluşturduğu “Vazgeçelim”, güncel ve modern rock sounduyla, dinleyicinin huzurlarında. Özer ile müzik serüvenini konuştuk.

Yeni şarkısı Vazgeçelim’in hikâyesi ile sözlerine başlayan Özer, “Vazgeçelim’in ruhu aslında hiçbir şeyden vazgeçmediğimizi anlatan bir ruh benim için” şeklide konuşuyor. Ardından şarkının yapım aşamasına değiniyor ve Vazgeçelim’in aslında senelerdir gitarıyla çaldığı bir ezgidir olduğunu belirtiyor. Müzisyen, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ama yıllar içinde dünyanın hızla değişmesiyle birlikte benim devinimim, kafamda dönüp duran o şarkı da şekilden şekile girdi. En son şarkının kıyafetini de Onur Diner’le üzerine titrediğimiz başka bir projeden esinlenerek yakıştırmayı denedim. Umarım yakışmıştır. Sözleri yazarken sevgili Uğur Aktaş’tan yardım aldım.”

Şarkılarının müzikseverlerle buluşması çok yeni fakat çok uzun süredir müzik sektöründe bulunan bir isim Levent Özer. Müzik serüvenine ilişkin konuşan müzisyen, şöyle anlatıyor: “Ben kendimi sektörde hissetmeden, içimden geldiği gibi gitar çalan, şarkı söyleyen, dans eden bir çocuktum. Çalacak gitarım yok diye girmiştim ilk grubuma. Sonrasında büyük sahnelere taşındık. Işıklarımız vardı göz yaşartıcı ama benim davam aynıydı, dans etmek! Bir sürü star, bir çok değişik ekiple sayısız sahne yaptım.”

Türkiye müzik sektöründeki kabuk değişimine getiriyoruz sözü. Ve elbette başrolde rap müzik var. Zamanında Türkçe Rap için çok savaş verdiklerinden bahseden Özer, “Çok mutlu oluyorum en sonunda geldiği noktayı görebildiğim ve gelecekte yapabileceklerini hayal ettiğim zaman. İyi ki varlar” şeklinde konuşuyor. Rap müziğin yükselişine olan yorumunu ise şöyle dile getiriyor:“Göçler, büyük şehirlerin fazla büyük olması, ghettonun büyümesi, tüketim hızının artması ve birçok detaya…”

Son olarak Beyoğlu’nda zengin müzik gecelerinin yaşandığı dönemlere götürüyoruz sohbetimizi. Özer, üzgünlüğünü dile getirerek “Eski Beyoğlu zamanlarından daha az eğleniyor bence insanlar” diyor. Eski zamanlara özlemle, “Rock’n Roll ölmez” diyen müzisyen, “bu ara biraz daha bireysel belki de yalnız dinleme hallerinde toplum. Bu bir yandan da kulaklıkla müzik dinleme ve pozitif bir “sound” bilincini getiriyor. Artıları-eksileri var ama “değişim” umursamıyor bilirsiniz” diyerek sözlerini noktalıyor.