Hileli ürünler organik tarıma leke sürmesin

ANIL VARLI

Organik tarım sektöründe yapılan denetimlerin eksikliklerine tepki gösteren ve organik üretimi destekleyen STK’ler ortak bir basın açıklaması yayımladı. Aralarında; Buğday Derneği, Organik Yaşam Derneği, Yeryüzü Derneği ve çeşitli bölgelerin organik tarım derneklerinin bulunduğu grubun basın açıklamasında öne çıkan gündem ise, hileli ürünleri yüzünden organik tarımın zan altında kalmasıydı.

Organik ürün üreten ve pazarlayanların bir kısmına 509 bin TL para cezası kesildiğini söyleyen STK’ler bu cezanın yalnızca “üretimde sahtekarlık yapan” üreticiye ya da pazarlamacıya değil, ürünlerini belgeleme ya da bildirme konusunda kusurlara sahip üreticilere de kesildiğini söyledi.

Öte yandan denetimlerde de eksiklikler olduğunu söyleyen ve “haksız yargılama” yorumu yapan STK’lerin basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Denetimler sonucu verilen para cezalarının bir bölümü, organik tarım ile ilgisi olmayan, organik ürünlerin popülerliğinden faydalanarak tüketiciyi yanıltmaya çalışan, organik adı altında ürün pazarlayan kişi veya firmalara kesildi. Söz konusu cezaların bir kısmı ise sadece hile yapan üretici veya pazarlamacılara değil, belgelendirme ve bildirim gibi konularda çeşitli kusurlara yönelik verilen cezalardı.

Bakanlıkça yapılan denetimler sonucu kesilen cezalar, gıdada kontrol ve denetim mekanizmalarının ne denli gerekli olduğunu ve organik sektöründeki denetimlerin ciddiyetini ortaya koyuyor.

Yapılan denetimlerde kesilen cezaların bir bölümünün organikle ilgisi olmayan ve organiğin adını kullanan sahtecilere yönelik olması, tüketicilere de sorumluluk yüklüyor. Alışverişlerde her organik denilene kanmamak, ambalajlı ürünlerdeki etikette bakanlığın organik tarım logosu ile sertifika firmasının logosunu aramak, taze sebze meyve gibi tezgâhtan satılan ürünlerde ise organik sertifikayı ve faturasını sormak gerekiyor.”

Organik üreticileri vazgeçmiyor
Organik ürün sektörünün güvenilir olmadığına dair yaygınlaşan algının dürüst organik üreticilerini zan altında bıraktığının ifade edildiği açıklama şöyle devam etti: “Denetimlerde kesilen cezaları, organik sektörün güvenilir olmadığı şeklinde yorumlamak, her geçen gün yaygınlaşan bütün bir organik ürün sektörünü ve sayısı 70 bine yaklaşan dürüst organik tarım üreticisini zan altında bırakıyor. Aynı zamanda üreticilerin maddi-manevi zarara uğramasına neden oluyor. Ayrıca, organik üretimin yaygınlaşması ve herkesin sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi için çabalayan, bu konuda farkındalık yaratmaya çalışan sivil toplum örgütlerinin ve organik pazar açarak vatandaşları sağlıklı ürünlerle buluşturan yerel yönetimlerin emeğini değersizleştiriyor.”

Açıklama, “Birkaç kişi veya kurum yüzünden koskoca bir sektörü hedef almak, birçok insanın sağlıklı beslenmesinin güvencesi olan bu ürünlere yönelik güveni sarsmak, sektöre, dürüst üreticilere ve sağlıklı beslenmek isteyen tüketiciye zarar verir. Üstelik gerçek ve sağlıklı gıdaya ulaşmak bu kadar zorken, piyasada pek çok ürünün nereden geldiği, içeriğindeki katkı maddeleri, GDO’lu olup olmadığı tartışılırken, tezgâhlar tonlarca zirai ilaç kullanılan ürünlerle doluyken, limiti aşan kimyasal kalıntılar nedeniyle yurt dışından iade edilen ürünler söz konusuyken, gıda ürünlerinde tağşiş bu kadar yaygınken; talep eden herkesi kapsayacak bir alternatif sunmadan, ekosisteme, toprak, su ve canlı sağlığına verilen desteği, insanlarda haksız yere şüphe yaratarak engellemek, doğa dostu üretim ve kullanım yolunda verilen çabalara zarar veriyor” ifadeleriyle son buldu.