Hiranur Vakfı’nda çocuk istismarı davası | Mahkeme 'yayın yasağı' ve 'kapalı duruşma' kararı aldı!
Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel'in 6 yaşındaki kızını 'evlendirmesi' skandalına ilişkin davanın ilk duruşması dün Anadolu Adalet Sarayı’nda görüldü. Avukatların katılma taleplerinin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Bakanlık haricinde tüm kurumların davaya katılım talebini reddetti, duruşmanın kapalı devam etmesi kararı alındı. 'Yayın yasağı' getirilen dava, 27 Şubat'a ertelendi.
Havva GÜMÜŞKAYA
BirGün'ün ortaya çıkardığı İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G'yi 6 yaşında 'evlendirmesi' ve H.K.G.'nin yıllarca cinsel istismara maruz bırakılması skandalına yönelik davanın ilk duruşması, dün (30 Ocak) Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’nda görüldü. Mahkeme, Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel’in tutukluluk hallerinin devamına karar verdi ve savunmalarını hazırlamaları için süre verdi.
Heyet, ‘dosya kapsamı, suçun niteliği ve mağdurun talimat mahkemesi aracılığıyla alınan beyan içeriğini dikkate alınarak’ H.K.G.’nin yeniden dinlenmesine yönelik talebi reddetti. H.K.G.’nin kardeşlerinin tanık olarak dinlenmesi için zorla getirme kararı veren heyet, bir sonraki duruşmanın 27 Şubat saat 9.30’da görülmesine hükmetti.
2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 10.30’da başlayan duruşmayı takip etmek isteyen basın mensuplarının adliyeye girişine izin verilmedi. Engelleme üzerine adliye girişinde kargaşa yaşanmaya başladı. Yaşanan kargaşanın ardından basın mensuplarının adliyeye girişine izin verildi.
Sanık Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli duruşma salonunda hazır bulunurken sanık Fatma Gümüşel ise mazeret bildirerek sağlık sorunları gerekçesiyle duruşmaya katılmadı. Duruşma, 2. Ağır Ceza salonunun küçük olması nedeniyle yine adliye binasındaki Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda görülüyor.
Davada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı dışındaki tüm kurumların müdahillik taleplerini reddetti. Mahkeme, sanık avukatlarının taleplerinin ardından 'yayın yasağı' ve 'kapalı duruşma' kararı aldı.
DURUŞMADAN |
17.35 | Kapalı yapılan duruşmada sanık Yusuf Ziya Gümüşel, sağlık sorunlarını, sanık Kadir İstekli ise iddianamenin kendisine tebliğ edilmediğini gerekçe göstererek savunma yapmadı. Duruşma 27 Şubat tarihine ertelendi.
16.00 | Mahkemenin tepki çeken kararının ardından adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. TBB Başkan Yardımcısı Sibel Suiçmez ve İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç tarafından yapılan konuşmalarda müdahillik taleplerinin reddedilmesi ve 'kapalı duruşma' kararına tepki gösterildi.
TBB Başkan Yardımcısı Sibel Suiçmez: "Bugün aslında kişisel olarak gösterilemeye çalışılan dava hem mağdur hem de sanıklar açısından kişisel değil, toplumsal bir davadır. Bu dava tarihi bir davadır. Buna rağmen baştan beri usul kurallarına aykırı şekilde davranan, haklı katılma taleplerimizi reddeden bir mahkeme heyeti ile karşı karşıyayız. Zannetmesinler ki bugün katılma taleplerimizin reddedilmesiyle ve duruşmanın kapalı hale getirilmesiyle bağımsız savunmanın temsilcisi olan biz avukatlar yılacaktır, vazgeçecektir."
İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç: "Karar, bütün vicdanları, yürekleri yaraladı. Bugün Türkiye'nin dört bir yanından buradaydık. Çocuk istismarını yeşerten, laik hukuk devleti ile sorunlu yapılara bu memlekette oy uğruna göz yumanlar da sorumludur. Annelerin, babaların suça ortak oldukları, şikayetten vazgeçtikleri bir dünyada avukatların baroların katılma talepleri reddedilse biz her daim istismara uğrayan bu çocukların sesi olacağız."
15.40 | Aranın ardından kararını açıklayan heyet, sanık avukatlarının talebi doğrultusunda tüm katılma taleplerini reddetti. 'Kapalı duruşma' kararı alan heyet, davaya yayın yasağı getirdi. Kararın ardından duruşma salonu boşaltıldı, duruşmaya 16.30’a kadar ara verildi.
15.38 | Savcı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı haricinde diğer tüm kurumların davaya katılma talebinin reddedilmesini ve duruşmanın kapalı yapılması talebinin kabul edilmesini istedi. Mahkeme heyeti karar için ara verdi.
SANIK AVUKATLARI TALEPLERİN REDDİNİ İSTEDİ
15.30 | Avukat beyanları ve katılım taleplerinin ardından sanık müdafiilerin taleplerine geçildi.
Sanık müdafii Eyüp Akıncı, bakanlık talepleri haricindeki tüm katılma taleplerinin reddedilmesini talep etti. Akıncı, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP) ve Sol Parti gibi bazı katılma taleplerinin dosya ile ilgisiz beyanlar içerdiğini savundu. Akıncı, "Dosya ile ilgisiz beyanları kendilerine ve partilerine iade ediyoruz" dedi.
Sanık avukatlarından Fatih Atalay: "Huzurdaki davaya inandığı ilkeler uğruna müdahil olmak isteyenleri tenzih ediyorum. İslamiyete kinlerini kusmak isteyenleri duyduk. İnsanların dini inanışına hakaret eden kişi ve kuruluşlarının müdahillik taleplerinin reddedilmesini talep ediyorum. Baroların müdahilliklerinin davaya katılmaları davanın uzatılmasına başka bir şey ifade etmez. Aile Bakanlığı hariç bütün taleplerin reddedilmesini talep ediyorum."
"BU KARANLIK BESLENDİĞİ MÜDDETÇE TÜM KADINLAR VE ÇOCUKLAR TEHDİT ALTINDA"
15.20 | Sol Parti adına avukat Damla Atalay: Sol Parti özellikle kadın ve çocukların her tür ezilme biçimini ve her düzeyde erkek egemenliğini, her türlü cinsel kimlik ve cinsel yönelim ayrımını ortadan kaldırmak, insanların özgürce ve korkusuzca yaşayabilecekleri laik, demokratik, eşit bir toplumsal ortamı yaratmak için istisnasız mücadele etmeyi amaç edinmiş bir siyasi partidir.
Bugün yüzlerce avukat tarikatlar ve cemaatlerin karanlığından kurtaramadığımız bir çocuğun aydınlığa attığı adımda ona yoldaş olmak, yıllardır cemaat ve tarikatlerde sistematik olarak organize istismara uğrayan çocuk ve kadınların bir kez daha sesi olmak için buradayız. Bu karanlık devam ettiği ve beslendiği müddetçe tüm kadınlar ve çocuklar tehdit altındadır. Bizim avukatlar olarak, barolar olarak, siyasi partiler olarak her bir çocuğu ve kadını bu karanlıktan kurtarma ve koruma sorumluluğumuz bulunmaktadır. Bu sorumluluk sadece burada bulunanların değil, toplumdaki her bir bireyin ve özellikle de adaleti tesis edecek olan heyetinizin sorumluluğudur. Bu sebeple kadınlara ve çocuklara yönelik her türlü şiddetle aktif mücadele eden ve bu alanda söz söyleme hakkı bulunan Sol Parti ve kadın mücadelesi alanındaki örgütü Sol Feminist Hareket olarak davaya müdahil talebimizin kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz.
"VAKIFTAKİ DİĞER ÇOCUKLARA NE OLDU?"
14.30 | AKP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam da duruşmada söz alarak davaya katılma taleplerini iletti. "Adil yargılanmanın sağlanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkması için" davaya katılmak istediklerini söyleyen Çam, istismar skandalı ile ilgili İslam dini ve karşıtlığında ifadeler yer aldığını öne sürdü, "Suçun ve cezanın şahsiliği ilkeliğine saygı duyulmasını isityorum" diye konuştu. Çam'ın ifadeleri duruşma salonunda tepkilere neden oldu.
14.15 | Duruşmaya gözlemci olarak katılan TBMM Çocuk İstismarının Araştırılması Komisyonu üyesi HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Hiranur Vakfı'ndaki diğer çocuklara ne olduğunu sordu. Söz konusu yargılamanın diğer çocuklar için 'cesaret verme mahkemesi' olduğunu kaydeden Kerestecioğlu, şu ifadeleri kullandı: "1 Şubat'taki komisyon toplantısı için gözlemci olarak geldim. Bu ülkede çocuk istismarı da kadına yönelik şiddet her kesimi etkiler. Tarikatlara ve cemaatlere devlet yol verdiği için buradayız. Bu vakıftaki başka çocuklara ne oldu? Bu yargılama aynı zamanda o çocuklara da cesaret verme mahkemesidir."
13.10 | Duruşma, avukat beyanlarıyla devam ediyor. Sanık Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel'in avukat beyanları sırasında kafasını hiç kaldırmadan konuşmaları dinlediği görülüyor.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Sibel Suiçmez: "Duruşmanın başlangıcından beri hukuka usule aykırı yapılan işlerin SEGBİS'e geçmesi için bir kez daha tekrarlıyorum. Duruşmanın yasal anlamda başlanması için gereken usulü yerine getirmediniz. Duruşmaya bir iki saat geç başlanıldı. Katılma taleplerimizi tekrar tekrar dile getiriyoruz. Bu tarihi davalardan biri. Bu sadece o kişinin değil binlerce çocuğun ve kadının sesi olacak bir davadır. O nedenle bizler Türkiye'nin her yerinden gelen barolar katılmak istiyoruz. Heyet duruşmayı kapalı yapma niyetindeyse bunun doğru olmadığının altını çizmek istiyorum. En azından kısmi kapalılık değerlendirmesi yapmanızı talep ediyoruz."
MAHKEME HEYETİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK
12.26 | Adana Barosu'ndan avukatlar, mahkeme heyeti hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Adana Barosu yönetim kurulu üyesi avukat, duruşma başlamadan önce yaşanan sürece dikkat çekti. Avukatların duruşma salonunun dışında beklerken, katılma taleplerinin alınmaya çalışıldığını söyledi.
Mahkemenin, SEGBİS'i açmama ve iddianameyi okunmama kararlarının da adil yargılanma açısından sorun olduğunu belirtti. Avukat, "Eğer bu davayı hukuk kurullarına uygun şekilde götüremeyeceksiniz, duruşmadan el çekin" diye konuştu.
AVUKATLAR KATILMA TALEBİNDE BULUNUYOR
12.05 | İddianamenin okunmasının ardından avukatların davaya mühahillik taleplerinin alınmasına devam ediliyor. Avukatlar, davaya ilişkin gizlilik kararı öncesinde, sanıkların ifadelerinin alınmasını talep etti. Müdahillik haklarını hatırlatan avukatlar, davaya müdahillik taleplerinin sanığın ifadesinden sonra da alınmasını istediler. Duruşmada şu ana dek 40'ın üzerinde baro müdahillik talebinde bulundu. Sayının artması bekleniyor.
11.50 | Mahkeme başkanı iddianameyi okumaya başladı.
11.40 | Avukatların tepkilerinin ardından mahkeme başkanı SEGBİS kaydının açılmasına izin verdi. Avukatlar, duruşma tutanağının ilk sayfasının gösterilmesini talep ediyor ancak mahkeme başkanı bu taleplere yanıt vermiyor.
11.20 | Duruşma, iddianame okunmadan ve SEGBİS açılmadan Malatya, Kırıkkale, Çorum, Kütahya, Ordu, Eskişehir, Yalova barolarının katılma talebi ile başlatıldı. Avukat Ömer Kavili söz alarak duruşmanın usule aykırı başlatıldığına dikkat çekti. Adil bir yargılama yapılmadığını kaydeden avukatlar, iddianame okunmadan ve SEGBİS kaydı açılmadan taleplerin alınmasına itiraz ettiler.
11.05 | Büyük salona geçilmesi kararının ardından heyet ve sanıklar salondaki yerini aldı.
10.30 | Saat 10.00'da başlaması beklenen duruşma gecikmeli olarak saat 10.30'da görülmeye başlandı. Mahkeme başkanı, yoğun katılımın olduğu duruşmanın daha büyük bir salona alınması talebini önce reddetti, tepkilerin ardından salonun değiştirilmesini kabul etti.
Türkiye’nin birçok barosundan temsilciler mahkeme beyanlarını almadan baroların katılma taleplerini zapta geçmeye çalışıyor avukatlar usule uygun olmadığı gerekçesi ile beyansız katılma talebi alınmasına itiraz ediyorlar
DURUŞMA ÖNCESİ KADIN ÖRGÜTLERİ ADLİYE ÖNÜNDE TOPLANDI
Adliye önünde bir araya gelen kadın örgütleri ve siyasi parti temsilcileri, duruşma öncesi basın açıklaması yaptı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadınlar Birlikte Güçlü, Sol Femisint Hareket, Bodrum Kadın Dayanışma Derneği, Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros ve EMEP'li kadınlar davanın takibi için adliye önünde bekliyor. Duruşmada H.K.G’nin babası Yusuf Ziya Gümüşel, annesi Fatma Gümüşel ve tarikat üyesi Kadir İstekli sanık olarak hakim karşısına çıkacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, çok sayıda baro, kadın ve çocuk hakları örgütleri ve siyasi partiler ve çok sayıda avukat da duruşmayı takip edecek.
"H.K.G'NİN DAVASI HEPİMİZİN DAVASI"
SOL Parti adına konuşan Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer, bugün yapılan Altılı Masa zirvesine de gönderme yaptı. "Laikliği ağzınıza almaktan korkmayın" diyen Başer, tarikatların ve cemaatlerin ülkeyi bir ağ gibi sardığını söyledi.
Başer, şöyle konuştu:
“12 Eylül’den itibaren, hatta öncesinden beri tarikat ve cemaat düzenini besleyen, kamu kaynaklarını tarikat ve cemaatlere aktaran, kamu okullarında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tarikat ve cemaatlerle protokoller imzalanarak kaynak aktaran asıl düzeni sorgulamamız gerekiyor. 6 yaşındaki bir kız çocuğunu sistematik olarak istismara maruz bırakan bu düzeni kim devam ettiriyor? Asıl sormamız gereken soru budur. H.K.G’nin davası, hepimizin davası. H.K.G’nin davası, bu ülkeyi karanlıktan aydınlığa çıkarmak isteyenlerin davası. H.K.G’nin davası, Maraş’ı, Sivas’ı yaratanlara karşı laikliği, eşitliği, özgürlüğü savunanların davası. H.K.G’nin davası, o yüzden memleket davası. Tüm toplumsal muhalefete sesleniyoruz. Laikliği ağzınıza almaktan korkmayın. Laiklikten cemaatler-tarikatlar, tebliğciler korkuyor. Siyasal İslamcılar, Taliban korkuyor. Laiklik; çocuklar, kadınlar, gençler için yaşamdır. Emekciler için örgütlenmedir. Buradan SOL parti olarak söz veriyoruz, tarikat-cemaat iktidarıyla hesaplaşacağız. Göndereceğiz."
Sol Feminist Hareket adına yapılan açıklamayı okuyan Seda Balmumcu, davanın toplumsal muhalefet baskısıyla erkene alındığını hatırlattı.
Tarikatlarda yaşanan skandalların münferit olmadığını söyleyen Balmumcu, "Üzerimize çöreklenen tarikatlarınızı, bizi karanlığa mahkum etmeye çalışan kararlarınızı, İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini tanımıyoruz. Cumhuriyet’in ilerici değerlerini ve laikliği tasfiye ederek kurduğunuz bu düzeni reddediyoruz. Kadınları, çocukları nefessiz bırakan tarikatlarınızla hesaplaşacağız. Halka ait kaynakların peşkeş çekilmesi ile bir saltanat kuran şeyhlerinizle hesaplaşacağız" dedi.
"H.K.G’ NİN YAŞADIĞI BU KARANLIK MÜNFERİT DEĞİL"
Sol Feminist Hareket olarak H. K. G'nin yanında olduklarını belirten Balmumcu, şunları söyledi:
"Adına evlilik diyerek 6 yaşındaki çocuğun istismarını meşrulaştırmaya çalışanlar, bugün H.K.G’nin şikayetini ve davasını karalamaya devam ediyor.H.K.G’nin beyanına, ses kayıtlarına ve fotoğraflara rağmen failleri koruma gücünü kendilerinde görmekten çekinmiyorlar.Tarikatın karanlık kuşatması sürerken H.K.G.’nin yaşadıklarıyla ilgili iddianameyi yazan savcının görev yerinin değiştirilmesi kimlerin korunmak istendiğini göstermektedir. 20 yıldır her olayda faili aklayan AKP yine failleri aklamaya devam ediyor. Son Anayasa tasarısı ile bir kez daha çocuk istismarının önünü açan yasalar Meclis'e getiriliyor. H.K.G’ nin yaşadığı bu karanlık münferit değil. Son açıklanan verilerle 1,5 milyonu aşkın kız çocuğu okullarda değil.Memleketin her yerinde kız çocukları sessiz çığlıklarıyla haykırıyor.H.K.G’nin sesi,cesareti,bu dava yüz binlerce kız çocuğunun çığlığı,yüz binlerce kız çocuğu için bir umut."
Bodrum Kadın Platformu'nun açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi: "Bu olay bize gösterdi ki genellikle kapalı kapılar ardında gerçekleştirilen çocuğun cinsel istismarı yani tecavüz, aleni ve herkesin gözü önünde gerçekleştiriliyor. 6 yaşındayken babası tarafından 29 yaşındaki bir adam evlilik kılıfı kullanılarak yetişkinlerin ve tarikat üyelerinin bilgisiyle verildi. 2004 yılından 2020 yılına kadar tam 16 yıl süren cinsel istismar yani sistematik tecavüz 2012 yılında resmi kurumlarca örtbas edilmekle kalmamış tarikata bağlı olan herkes 6 yaşındaki çocuğa istismarı normal karşılamış, suçu görmezden gelmiştir."
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede H.K.G.'nin 6 yaşındayken evlendirildiği Kadir İstekli hakkında 'çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçlarından 67 yıl 10 ay 15 gün, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel hakkında ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçlamasıyla 22 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor.
GERİCİLER ADLİYE ÖNÜNDE TOPLANDI
Dava öncesi 6 yaşındaki kızını evlendiren Yusuf Ziya Gümüşel için adliye önünde toplanann gericiler, "Hocamız yalnız değildir" sloganları attı. İsmailağa Cemaati'nin bazı üyeleri ise "Zindan gülistandır bize" ve "28 Şubat'ı tekrar istemiyoruz" yazılı dövizler taşıyarak, Yusuf Ziya Gümüşel'e destek verdi.