İzmir’in kalbi Hisarönü, Covid-19 karantinası sona erdiğinde gidilecekler listesinde ilk sıralarda yer almalı. Bir gününüzü buraya ayırırsanız tarihin, gastronominin, kültür mozaiğinin güzelliklerini keşfedebilirsiniz

Hisarönü’nde mutlaka bir gün

NURHAYAT TALAY

Bir renk pınarı, lezzet keşfi, güzel vakit geçirmek ya da amacınız ne olursa olsun bir gününüzü İzmir’in kalbi Hisarönü’nde gezmeye ayırın. Tarih, gastronomi, alışveriş ne ararsanız bulacak, asla pişman olmayacaksınız. Covid-19 karantina günlerini yaşarken hepimiz sağlıkla bu süreci atlatınca neler yapacağımızın planlarını hazırlıyoruz. Sadece İzmir’in değil tüm Ege Bölgesi’nin alışveriş için tercih ettiği Kemeraltı’nın en gözde yerlerinden Hisarönü’nde hep birlikte gezmeye ne dersiniz?

Tarihi mekân

Günümüzden 2 bin 300 yıl önce, bugünkü Kemeraltı-Anafartalar caddesi yayı içindeki limanın ağzında bulunan küçük ada; hisâr–aşiran makamına kadar sürecek olan tarihsel akışın başlangıcıdır. Bu küçük ada; Krommyonnessos/Soğanadası, yeni kurulmakta olan Smyrna kentinin iç limanının güvenliğini sağlayan önemli bir coğrafya parçası idi. 1344 yılında Türkler’e karşı kıyıda tutunan Rodos şövalyeleri, onun üstüne kaleyi yaptıklarında semtin adının da doğuşu gerçekleşti. St. Peter diye adlandırılan kaleden günümüze ancak gravürlerdeki kara görüntüsü, Storari’nin yaptığı İzmir plandaki biçimi ve de denize bakan yüzündeki dairesel duvarının izi, Kızlarağası Hanı batı önünden Fevzi Paşa caddesine yürürken 895 sokak olarak kaldı. Hisarönü’ne adını verecek bu kalenin 1402’de yaman biçimde Timur tarafından kuşatılması sırasında denize atılan taşlar, günümüz Çankaya metrosunda sergileniyor. Böylelikle 1344-1402 arasında şövalyelerin ilk biçimini verdiği kale, daha sonra Osmanlı ülkesine katılan İzmir’de iç liman ağzında kara bir hisar olarak varlığını korudu. İçine dışına evler yapıldı, ama 1860’ların ortasında tümüyle yıkılarak eski iç limanın dolgusuna ve yeni rıhtım inşaatına malzeme olarak karıştı. Kalenin 1870’lerde kent yaşantısından görüntü olarak çıktığı bir gerçek ama kentli onu unutmadı, çevresi Hisar, Hisarönü diye anılmayı sürdürdü. Hisar Camisi’nin halk dilindeki adı bu görgüyle özdeştir.

Hisarönü'nden Hisâr–Aşiran Makamına

Caminin en meşhur imam hatibi Mehmet Râkım Erkutlu (1869-1948), nam-ı diğer Râkım Hoca bir bestekâr ve müzik insanı olarak, taasupdan uzak din görevlisi duruşunun en halis örneğidir. Babadan oğula caminin imamı olan Râkım Erkutlu en güzel ve nakışlı bestesini, ömrünü geçirdiği Hisar Camisi'ni hatırlatırcasına Hisâr–Aşiran makamında, Hisarönü'nün uzun geçmişini anlatırcasına Devr–i Kebir usülde yapmıştır (O nihal–i bağ–ı işve sana da eder temayül).

Çevresinde Neler Var?

Kaleden Hisarönü’ne varan bu öykünün genişletilmesi olası ama yoğunluğu Hisar Camisi’ne verelim. Yine de yapının ayrıntılarına girmeden İç liman’dan ve onun kıyısından söz etmek gerekir. Bu biçimi, meraklısı, yani İç liman’ın kavsini öğrenmek isteyen Hükümet Konağı’ndan girerek Kemeraltı Camisi, Başdurak Camisi, Kestanepazarı Camisi, Şadırvan Camisi ve sonunda Hisar Camisi olarak, çoğunluğu Anafartalar Caddesi biçiminde izleyebilir. İç limanın Piri Reis’te tanımı var. Zaman içinde dolarak Kemeraltı çarşısının görece daha yeni yapılarının yükseldiği bir kesime dönüşmüş. Limanın ağzı, bugünkü Pirinç Hanı ile İzmir İktisat Kongresi’nin yapıldığı Hamparzum Hanı’nın köşesinde duran kongre anıtı arası olarak söylenebilir. Eski Gümrük’ten Kemeraltı Camisi’ne kadar uzanan düz üç sokak, şimdiki unutulmuş adıyla Yemiş Çarşısı, limanın ağzını kapatan eski bir mendireğin, en az iki bin yıllık bir yapının doğrultusunu hala bize gösteriyor. Bu fiziksel koşulları anlayabilmek için Ticaret Odası’nın İzmir ve Ticaret Tarihi Müzesi’ndeki 17. yüzyıl Kemeraltı maketine bakmak gerekiyor. Tüm bu tanımlardan sonra, metro kazılarının da gösterdiği gibi bir kaya çekirdeği üstüne oturan, kimi araştırmalarda yerinde eski bir kilise vardı dense de bu olasılığın “yerinde eski bir yapı olabilir” biçiminde ele almalı.

Lezzet cenneti

Hisarönü tam bir lezzet cenneti. Ulaşımı çok kolay ister otobüs, metro ya da tramvaya gelin ister dolmuş ya da özel araçla. Ülver Teyze ya da Merdane börekleri sabah kahvaltısı için en uygun iki mekan. Çiçekçiler, Kızlarağası Hanı, boncukları ile günün nasıl geçtiğini anlamazsınız, öğleyin ister Güven Lokantası ev yemekleri ile ziyafet çekin kendinize isterseniz Sokak Balıkçısı da ekmek arası balık, Cinali’de cağ kebabı veya kokoreç, Tire Köfte, Hisar Söğüşçüsü’nde söğüş veya çınar ağaçlarının gölgesinde kumpir, Gaziantep kebaplar bile bulabilirsiniz. Mennan pastanesinde sütlü tatlılar ya da Hisarönü şambalicisinde damaklarınızı tatlandırıp mutlaka handa ya da kahveciler sokağında fincanda pişmiş Türk kahvesi keyfi yapın.
Belki bir gün bile az gelecektir tüm bu güzellikleri yaşamak için. Hisarönü İzmir’de renkli, lezzetli, mutlu, keyifli bir parçadır.