SGK, özel hastanelerin bütün branşlarda hasta kabul etmesi şartını getirdi. SGK’nin branş anlaşmalarını kaldırılması özel ve vakıf hastanelerinin işine yarayacak.

Hizmet mi, yoksa iç hesaplaşma mı?
(AA)

Dr. Ergün DEMİR
Dr. Güray KILIÇ

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), bazı özel hastanelerin kısmi branşlardaki hasta kabulü anlaşması yerine, bütün branşlarda hasta kabul etmesi şartını getirdi. SGK'den yapılan açıklamada, bazı özel hastanelerin hastalara hizmet vermesinde sınır getiren uygulamaya son verdiği bildirildi. Peki, bu düzenlemenin anlamı ne? Vatandaşların sağlık hizmetlerine erişiminde yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesi mi, yoksa özel sağlık sektörünün rekabeti mi ya da bir iç hesaplaşması mı?

SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü, 27 Mayıs tarihinde bir duyuru yayımlandı. Buna göre SGK, özel sağlık hizmeti sunucularının yalnızca bazı branşlarda kurumla anlaşma yapması seçeneğini kaldırarak, tüm branşlar için sözleşme yapılmasını istedi. Kısmi branş anlaşması olan özel hastanelere yedi günlük bir süre verildi. Bu sürede tüm branşlar için sözleşme imzalanmazsa, sözleşme feshedilerek genel sağlık sigortalısı ve hak sahibi hasta kabul edemeyecek.

Özel Hastaneler Derneği Başkanı Reşat Bahat, konuya ilişkin bir açıklama yaparak, özetle şunları kaydetmişti; “Buradan bir tasarruf gelmez, vatandaşa hayır gelmez, AKP’ye hayır gelmez, bizce Cumhurbaşkanı tasvip etmez. Bu yönetmelikle hastanın hastane seçme hakkı yok ediliyor. Milyarlarca lira yatırım alan yabancı ortaklı hastaneler, sağlık kuruluşları var, nasıl bir karar verecekler bir haftada? Bırakın hastaneleri, hastalar mağdur olacak. 1 lira 75 kuruşa kan tahlili, idrar tahlili olur mu? Hastadan fark almadan bu hizmet olabilir mi? Bu uygulama vatandaşı fakirleştirir.”

KURUMDAN YANIT GELDİ

SGK de Bahat’ın sözleri üzerine, “SGK 2 bin 429 sağlık hizmeti sunucusuyla yaptığı sözleşmelerle vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini sağlamaktadır. 1419 özel sağlık hizmeti sunucusunun sadece 24'ü kısmi branş/sağlık hizmeti sözleşmesi olan sağlık hizmet sunucusudur. Vatandaşlarımızın ihtiyacı olan diğer branşlarda anlaşma olmadığı için mağduriyetlere neden olmaktadır. Kısmi branş anlaşması bulunan hastanelerde sadece kardiyoloji, kardiyovasküler cerrahi, tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi, doku organ nakli, acil ve hiperbarik oksijen tedavisi branşlarında sunulan tedaviler SGK tarafından karşılanmakta olup, vatandaşlarımızın ihtiyacı olan diğer branşlarda anlaşma olmadığı için mağduriyetlere neden olmaktaydı” açıklaması yaptı.

Vatandaşlardan SGK’ye en çok şikâyet, ilave ücret uygulamasında yüzde 200 kuralının işlememesi ve denetiminin yeterli yapılmaması konusunda geliyor. Kardiyoloji, tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi, doku-organ nakli, acil ve hiperbarik oksijen tedavisi yapılan işlemlerin fatura meblağları pahalı. Bu tutarlar SGK tarafından özel hastaneye ödenirken, ekstra tetkik, tahlil ve tedavi ücretlerini sözleşme olmadığı için vatandaşlar cepten ödüyor. Ekstra işlemler SGK geri ödeme kapsamına alınarak, faturaları vatandaş cepten ödeyeceğine, SGK ödeyerek sorun çözülürdü.

Özel sağlık hizmet sunucularına yapılan başvuruların yüzde biri, vatandaşların yaşadığı cepten ödeme sorunundan. Bunun 15 yıl sonra görülmesi önemli ancak kurallara uyulmamasının görülmemesi ve denetlenmemesi söz konusu. Bu durumda SGK’nin yaptığı son düzenleme, özel sağlık hizmeti sunucularının kendi aralarındaki rekabeti veya iç hesaplaşmasını getiriyor.

Özel hastanelerin çoğu zincir hastanelere dönüştü. Afiliye hastaneler, özel, vakıf, üniversite hastaneleri denetleniyor mu? Hayır, denetlenmiyor. Kısmi branş anlaşmalarının kaldırılması özel, vakıf ve afiliye üniversite hastanelerinin işine yarayacak. Sözleşme dışına çıkan üniversite ile afiliye olamamış sınırlı sayıda hastane, bu durumdan etkilenecek, GSS kapsamındaki hastalar da bu hastanelerden hizmet alamayacak.

SORUNUN KAYNAĞI NE?

Önce birkaç bilinen gerçeği hatırlayalım… Emeğin değersizleştirilmesi ve çalışma koşulları nedeniyle kamu hastanelerinden ayrılan hekim sayısı arttı. Buna bağlı olarak hastanelerden randevu alınamadığı herkesin malumu. Parası olanlar ise özel sağlık kuruluşlarına yöneliyor. Bu durumu fırsat olarak gören birçok özel hastane ve sağlık kuruluşu, kayıtdışı olarak her türlü tıbbi işlem için SUT bedellerinin yüzde 200 ve ötesinde ücret talep etti. Daha çok cerrahi işlemlerde olmak üzere kayıtdışı olarak, elden ödeme şeklinde uygulamalar da hızlı bir şekilde artıyor. Denetim eksikliği ve cezaların düşük olması nedeniyle bu durum engellenmiyor.

Oysa sorun ekstra işlemlerin ve sözleşmesi olmayan branşta verilen hizmetlerin geri ödeme listesine alınarak faturaların SGK tarafından ödenmesi ile çözülebilirdi. Branş bazlı anlaşmada yer alan SGK dışına çıkma uygulaması kaldırılamadan sorun çözülmeyeceği kuvvetle muhtemel. Aynı sorunun sağlık hizmeti alan kişilerin daha da mağdur olması ile devam edeceği de... Asıl sorun özel hastanelerin birçoğu zincir hastanelere dönüşüyor; büyükler, küçükleri yutmaya çalışıyor. Ayrıca global bütçe gerekçesiyle özel, vakıf, üniversite hastanelerinin denetimleri yapılmıyor.

GÜÇLÜK ÇEKİYORLAR

Sağlık hizmetlerine nerede ne zaman ve ne kadar gereksinim duyulacağı kolayca öngörülemez. Sağlık alanında özel sektörün payının giderek artmasını sağlayan iktidar, yıllar boyunca eleştirdikleri ve çökerttikleri kamusal sağlık hizmetlerinin önemini anlamakta hâlâ güçlük çekiyor.