İnsan Hakları İzleme Örgütü, bireyleri koruyacak ayrımcılık karşıtı bir yasa olmadığı ve polisin herkesi koruma görevini yerine...

İnsan Hakları İzleme Örgütü, bireyleri koruyacak ayrımcılık karşıtı bir yasa olmadığı ve polisin herkesi koruma görevini yerine getirmediği sürece, cinayetlerin devam edeceğini açıkladı...
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch-HRW), transseksüel Ebru Soykan’ın 10 Mart'ta İstanbul Beyoğlu'nda yaşadığı evde öldürülmesini, “Türkiye’deki toplumsal cinsiyet kimliğine dayalı süregelen şiddet iklimini hangi aşamada olduğunu gösterdiğini” şeklinde yorumladı. HRW, hükümet yetkililerini göreve çağırdı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transseksüel Hakları Programı araştırmacısı Juliana Cano Nieto, Soykan'ın savcılığa korunma talebinde bulunduğuna dikkat çekerek “Mağdur kim olursa olsun, Türk polisinin  doğruluğu kuşku götürmez şiddet tehditlerini dikkate almak gibi bir görevi olduğunu” belirtti.
Nieto, “LGBT bireylere yönelik şiddetin soruşturulmasının, zanlılar hakkında kovuşturmalar yürütülmesinin ve eşitliği sağlayacak etkili yasal düzenlemeler gerçekleştirilmesinin bu öldürücü istismarların sona erdirilmesinde son derece önemli olduğunu” söyledi.

NIETO: YASA ÇIKMAZSA ÖLÜMLER SÜRER
Cano Nieto, “LGBT bireyleri koruyacak ayrımcılık karşıtı bir yasa olmadığı ve polis herkesi koruma görevini ciddiyetle yerine getirmediği müddetçe, bu cinayetlerin devam edeceğini” vurgulayarak, “Yaşamların tehlikede olması söz konusu olduğunda, Türkiye’nin yükümlülüklerini görmezden gelemeyeceğini” kaydetti.

POLİS ŞİDDETİ DE SÜRÜYOR
Türkiye’de lezbiyen, gey, biseksüel ve transseksüel (LBGT) haklarına ilişkin olarak Mayıs 2008 tarihli ve “Kurtuluşumuz için Bize Bir Yasa Gerek” başlıklı İnsan Hakları İzleme Örgütü raporu, ülkedeki cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliğine dayalı şiddet ve istismarın uzun zamandır süregelen tarihini belgeliyordu. Aralık 2008 tarihinde yayınlanan bir raporda ise ülkedeki polis şiddeti belgelenmekte ve İstanbul’da transseksüel bireylere yönelik taciz ve istismar vakalarına yer veriliyordu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, bu raporlarında Türkiye’ye, cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığa karşı koruma sağlayacak yasal düzenlemeleri gerçekleştirme çağrısında bulunmuştu.