Samsun’da biyokütle enerji santralına karşı açılan dava sürerken şirket faaliyete çoktan geçti. 2019 yılından bu yana verilen iptal kararları ve bilirkişi raporları tarım alanların zehirlenmesine engel olamadı.

Kaynak: Haber Merkezi
Hukuk şirkete yetişemiyor

Samsun Çarşamba Biyokütle Enerji Santralı`na (BES) açılan davalar sürerken şirket faaliyete geçti. ÇED gerekli değildir kararına karşı 2019 yılında açılan ilk davanın ardından 2 işlemin iptali, 1 davanın reddi kararı çıktı. Üç karar da Danıştay’dan döndü. Bu sırada santralın inşaatı tamamlanarak faaliyete geçildi ancak hukuk süreci hâlâ devam ediyor.

Samsun Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü 2019 yılında, Çarşamba BES projesi için ÇED gerekli değildir kararı verildi. Bölge halkı tarafından Samsun Valiliği aleyhine söz konusu kararın iptali için açılan davaya Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) da davacılar yanında müdahil oldu.

Samsun 3. İdare Mahkemesi ilk olarak 18 Mart 2020 tarihinde işlemin iptaline karar verdi, ancak Danıştay 6. Dairesi 1 Temmuz 2020`de bu kararı bozdu. Mahkeme, söz konusu projenin çevre üzerindeki olası olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olup olmadığının belirlenmesi amacıyla 18 Aralık 2020 tarihinde bilirkişi incelemeli keşif yaptırdı.

Farklı uzmanlık alanlarından 7 kişinin yer aldığı bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporunu birlikte değerlendiren Samsun 3. İdare Mahkemesi, Samsun Valiliği`nin "ÇED gerekli değildir" işlemini ikinci kez iptal etti.

ZARAR VERECEK

Mahkeme kararında, santral faaliyetlerinin çevredeki insan, hayvan ve doğal bitki örtüsü, su kaynakları ile yerleşim yerleri üzerindeki olası etkileri göz önünde bulundurulduğunda proje tanıtım dosyasının, usul ve teknik yönlerden yeterli olmadığına dikkat çekti.

Ancak davalılar tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucu Danıştay 6. Dairesi, ‘bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlilikte olmadığı’ görüşüyle, 16 Aralık 2021 tarihinde mahkeme kararını tekrar bozdu. Danıştay, yeni bir bilirkişi heyetiyle, mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verdi.

BU KEZ RAPOR DEĞİŞTİ

Bölgede 25 Temmuz 2022 tarihinde yapılan keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda ise önceki keşiflerin aksine ‘santralın inşaat aşamasında kalıcı bir çevresel etkisinin bulunduğuna yönelik herhangi bir izlenimin elde edilmediği’ iddia edildi. Söz konusu üçüncü raporda, tarım arazileri, çevre ve hava üzerinde olumsuz etkilerin minimum düzeyde olmasının beklendiği" ileri sürüldü.

DANIŞTAY KARARI BOZDU

Söz konusu raporun ardından Samsun 3. İdare Mahkemesi, 8 Kasım 2022 tarihinde davayı reddetti. Bu kez kararı bölge halkı temyize taşıdı. Danıştay 6. Dairesi ise 16 Şubat 2023 tarihinde bu kararı da bozdu. Danıştay`ın bozma kararında özetle şu unsurlara dikkat çekildi:

Çevre sağlığı konusunda uzman halk sağlı uzmanının bilirkişi heyetinde bulunmadığı,

-Yaz aylarındaki toz probleminin önlenmesine yönelik tedbirlere dava konusu işlemin dayanağı niteliğindeki proje tanıtım dosyasında yer verilip verilmediğine yönelik bir tespit ve değerlendirmenin yapılmadığı,

Hammaddelerin depolandığı depo sahasında oluştuğu iddia edilen haşerat ve kemirgen sorununun bilimsel esaslara göre ileride yaşanmasının ‘olası’ olup olmadığı, şayet ‘olası’ olduğu değerlendiriliyor ise, bu kapsamda gerekli bilgilere proje tanıtım dosyasında yer verilip verilmediği ve alınması gereken tedbirlerin yeterliliği konusunda bilirkişi raporunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı,

Bilirkişi raporunda, yeraltı su kaynaklarına ve hava kalitesine etkilerin, tarımsal ve zirai faaliyet üzerindeki yansımaları bağlamında herhangi bir değerlendirmeye yer verilmediği,

Projenin ‘floristik’ ve ‘faunistik’ etkileri ile ‘katı atıklar’ ve ‘hava kirliliği’ bağlamında çevresel etkilerine yönelik bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelerin, yalnızca hazırlık-inşaat ve işletme aşamaları ile sınırlı olarak yapılmasının yerinde olmadığı, anılan disiplinler açısından projenin işletme sonrası aşaması bakımından da değerlendirme yapılması gerektiği,

Aralarında çevre, ziraat, kimya, meteoroloji, jeoloji mühendisi ve flora-fauna uzmanı ile halk sağlığı uzmanı, gerekirse de başka dallardan da öğretim üyeleri seçilerek oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetiyle mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve projenin çevresel etkilerinin değerlendirilmesi suretiyle düzenlenecek rapor dikkate alınarak, işin esası hakkında yeniden karar verilmesi gerekli görülmüştür.

Danıştay`ın kararının ardından dava yerel mahkemede yeniden görüşülmeye başlanacak.