AYM’nin Altan ve Alpay kararı yerel mahkeme tarafından bu kez açıkça reddedildi. Bozdağ bir kez daha AYM’ye ‘sınırlarını’ bildirdi. Hukukçuların krize tepkileri ise sürüyor

Hukukçular AYM krizine tepkili

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) yazarlar Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın tahliye edilmeleri yönünde verdiği karar bu kez yerel mahkeme tarafından açıkça reddedildi. Türkiye tarihinde ilk kez yaşanan yargı skandalı, hukukçuların tepkisini çekerken AKP’nin yargıya müdahale eden açıklamaları sürüyor.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 11 Ocak’ta yazarlar Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın tutukluluğuna ilişkin hak ihlali kararı vererek tahliyelerin önünü açmıştı. Ancak iki farklı ağır ceza mahkemesi, kararın resmi gazetede yayımlanmadığı ve eline ulaşmadığı bahaneleriyle kararın gereğini yerine getirmemişti. Bu skandal kararlar sonrası yapılan yeni başvuruda yerel mahkeme bu kez AYM’nin kararını açıkça reddederek skandalda yeni bir boyuta geçilmesine neden oldu. 13. Ağır Ceza Mahkemesi, “Anayasa Mahkemesi’nin dosyamızın esasına girerek karar vermesi ‘görev gaspı’ niteliğindedir. AYM’nin bağlayıcı niteliğindeki kararları anayasa ve kuruluş kanununa uygun olarak verdiği kararlar içindir. Bunun haricinde kararların ‘kesin ve bağlayıcı’ olduğundan söz edilemez” diyerek verdiği kararla Türkiye tarihinde ilk kez AYM’nin kararlarını uygulamadı.

Bozdağ ‘sınır’ belirledi!
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da, dün konuyla ilgili bir açıklama daya yaparak, “AYM’nin bireysel başvurular hakkında karar verme hakkına sahip olduğunu” ancak bu konuda karar verirken “ilk derece, istinaf, temyiz veya süper temyiz mahkemesi gibi hareket edemeyeceğini” savundu. “Şimdi ilk derece mahkemesi sizin ortaya koyduğunuz Anayasa’nın çizdiği sınırı aşan bu irade ve kararınız karşısında ne yapacak?” diyen Bozdağ, “Bu kararlar, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı hak ihlali kararı değil, bir beraat kararıdır. Anayasa Mahkemesi’nin beraat kararı verme hak ve yetkisi yoktur” ifadelerini kullandı.

Feyzioğlu’ndan Bozdağ’a: Yadırgadım
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise Bozdağ’ın konu hakkındaki açıklamalarını eleştirdi. Maltepe’de Ülkücü Düşünce Derneği’nin düzenlediği ‘Hukuk Devleti’ konferansında konuşan Feyzioğlu, “Hükümet Sözcüsü, Anayasa Mahkemesi için ‘Dosyayı bilmiyor’ demiştir. Hükümet Sözcüsü dosyayı biliyor ama Anayasa Mahkemesi dosyayı bilmiyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararını eleştirecek durumda değilim. Çünkü gerekçeli kararı yayınlanmadı. Ama ağır ceza mahkemesinin Anayasa Mahkemesinin kısa kararına derhal uyması gerektiğini bilecek kadar lisans seviyesi hukuk biliyorum. Doktor, profesör seviyesi hukuk bilmenize gerek yok. Hükümet sözcüsünün bu bilgiden yoksun olmasını garipsiyorum” dedi.

Sözüer eleştirdi
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) mimarlarından Prof. Dr. Adem Sözüer de, Twitter hesabından yaşanan krizi değerlendirdi. Sözüer, “Anayasa Mahkememizi, idareye, suç düzenleme yetkisini uygun görmesi; çocuk cinsel istismar suçunu ceza çok diye iptal etmesi, tutuklamada esasa çok girmesi gibi konularda eleştiriyoruz. Ama! Kararına uymama ve sistemli rencidesi, devletin hukuki otoritesiyle yargı itibarını ağır sarsar” ifadelerini kullandı.


‘Hukuk devleti sorunu’
Konu hakkında görüş bildiren bir diğer isim ise eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıcı Rıza Türmen oldu. 10. Ankara Barosu Uluslararası Hukuk Kurultayı’nda yaptığı konuşmada Türmen, “Hukuk devleti var mı yok mu Türkiye’de? Bununla ilgili bir sorunla karşı karşıyayız” derken, “Bu karar kesindir, bu kararın uygulanması gerekir. Bu karar uygulanmıyorsa eğer, hukuk devletiyle bağdaşmayan bir şey” ifadelerini kullandı.