Ülkede hukuksuzluklar artarken savcılar yaşanan pek çok skandala karşı harekete geçmeye çekiniyor. Baskının yargı kararlarını etkilediğine dikkat çeken İdare Hukukçusu Günday, “Adalete olan güven zedeleniyor” diyor.

Hukuksuzluk normalleşiyor

Bilge Sarıhan

Son dönem yaşanan pek çok gelişme en tepeden en alta ülkede kurumların işlevini yitirdiğini gösteriyor. Hukuksuzluklar her geçen gün artarken yargıdan bürokrasiye denetim mekanizmaları çözülüyor. Gücü elinde bulunduranlar, hiçbir kanun tanımazken savcılar harekete geçmekten çekiniyor. Harekete geçenler de çeşitli cezalara maruz kalıyor. Bu durum hukuksuzluğun giderek yayılmasını sağlıyor. Mafya liderinden para alan siyasetçiden Zindaşti skandalına dek pek çok konu aydınlığa kavuşmayı bekliyor.

Konuya ilişkin BirGün’e konuşan İdare Hukukçusu Prof. Dr. Metin Günday Türkiye’deki denetleyememe sorunu ile ilgili “hukuk devletinde yeri olmamalı” açıklamasında bulunurken, kuralların ve denetimlerin herkes için geçerli olduğunun altını çizdi. Hukukçu Günday, belirli kesimlere yönelik alınan ayrımcı kararların adalete olan güveni zedeleyeceğini belirtti.

SAVCILAR KORKUYOR

Devletin kamu görevlilerinin görevlerini yapmak konusunda yaşadıkları çekincelerin ve korkuların çok tehlikeli olduğunu belirten Günday, bunun özellikle yargı alanında ciddi şüpheler yaratacağını söyledi. Günday, “Kanunların kendilerine verdikleri görevi yerine getirmeye çalışırken bu görevleri yerine getirmek için kendilerine verilen yasal yetkileri kullanan görevliler, baskıdan dolayı özellikle iktidara yakın olan yurttaşlarla diğerleri arasında farklı karar almak durumunda kalabiliyorlar. Verdikleri kararda ‘Acaba ben bu işlemi gerçekleştirirsem başıma bir şey gelir mi, bizim hakkımızda da idari bir işlem yapılabilir mi?’ diye düşünebiliyorlar. Bu durumun daha da vahimi yargıç ve savcıların durumu” dedi.

hukuksuzluk-normallesiyor-914837-1.
Prof. Dr. Metin Günday - İdare Hukukçusu



Özellikle yargıç ve savcıların hukuku ve kanunları herkese eşit uygulamak zorunda olduklarının altını çizen Günday, “Bir Cumhuriyet savcısı soruşturma açması gerektiğinde bu birilerinin hoşuna gitmeyebilir diyerek soruşturma açmaktan çekinirse, bir yargıç verdiği karar nedeniyle birilerinden korkmaya başlarsa o zaman Türkiye’de adalet kalmaz nitekim biz şu an bunları yaşıyoruz. Kimilerinin hoşuna gitmeyen bir karar verildiğinde sadece görevini yapmış olmasına rağmen o yargıç hakkında da işlemler yapıldığına şahit olmaktayız. Örneğin görev yerleri değiştiriliyor, görevden alınıyor, tayin ediliyorlar. Bu yüzden görevlerini yerine getirmekten kaçınıyorlar veya çekiniyorlar” ifadelerini kullandı.

ADALET TECELLİ ETMEZ

Yargıç ve savcıların bu şekilde davranmak zorunda kalmasının adalete ve yargıya olan güveni zedeleyeceğini, kamu görevlilerinin vatandaşlar arasında ayrım yapmalarının da devlete ve idareye olan güveni sarsacağını söyleyen Günday sözlerini şu cümlelerle noktaladı: “Bir mahkemenin verdiği beraat kararı üzerine o beraat kararını veren mahkeme üyelerinin nasıl Hakimler ve Savcılar Kurulu kararıyla o heyetin dağıtıldığını, yargıçların başka yere gönderildiğini biliyoruz. Bunun çok örneği var Türkiye’de. Hakimler ve Savcılar Kurulu da Adalet Bakanı’nın başkanlığında toplanan ve hakimler ve savcıların bütün özlük işlemleri hakkında karar almakla yetkili olan bir kurum. Güya mahkeme bağımsızlığını ve yargıç güvenliğini teminat altına almak için kurulmuş olan bir kurul ama bazı siyasi çevrelerin hoşuna gitmeyen kararlar alındığında bunlar hakkında işlem yapılıyor. Bu böyle devam ederse de kuşkusuz adaletin tecelli etmesi durumu söz konusu olmayacak.”

***

Yurttaşın yanıt aradığı, açıklığa kavuşmayan bazı skandallar

• İçişleri Bakanı Soylu, bir siyasetçinin çete lideri Sedat Peker’den ayda 10 bin dolar aldığını açıkladı. İsim konusunda net bir açıklama yapılmadı, sessizlik sürüyor.

• Kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz’ın yargılandığı davadaki skandallar ve yurtdışına kaçış süreci hala açıklığa kavuşmadı.

• Suç örgütü elebaşısı Sedat Peker tarafından Veyis Ateş'in yurtdışına giden SBK Holding Yönetim Yönetim Kurulu Başkanı Sezgin Baran Korkmaz’a ait otelde ücretsiz kaldığı ve kara para akladığı iddia edilmişti. Korkmaz’dan ‘yardım etmek için’ 10 milyon avro istediği iddia edilen Ateş savcılığa gitmediğini açıkladı “Avukat arkadaşlar hazırlıklarını yapıyor” dedi.

• Uyuşturucu kaçakçılığı ve çoklu cinayete azmettirmekten aranan Naci Zindaşti’nin tahliyesinde rol oynadığı belirtilen dönemin Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi, hakkında “nüfuz ticareti” suçundan beş yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Burhan Kuzu, yargı süreci devam ederken 1 Kasım 2020’de yaşamını yitirdi.