Hulusi Akar, deprem bölgesindeki sonuçları değerlendirdi: Fedakar çalışmaları görmemek izansızlık, insafsızlık, ayıp olur
Resmi olmayan seçim sonuçlarını değerlendiren Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, deprem bölgesinden partisine gelen desteği "Azimli, kararlı fedakar çalışmaları görmemek gerçekten izansızlık, insafsızlık, ayıp olur. Dolayısıyla vatandaşımız bunu görüyor" sözleriyle değerlendirdi. Sinan Oğan'ın ikinci turda Cumhur İttifakı ile bir ittifak yapıp yapmayacağına ilişkin soruyu da değerlendiren Akar, "Hem Cumhurbaşkanımız hem parti genel merkezimiz gerekli temasları yaparlar, konuşurlar, görüşürler, tedbirimizi alırız" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin resmi olmayan sonuçlarını değerlendirdi.
AKP Kayseri İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Akar, bir gazetecinin cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan'ın ikinci turda Cumhur İttifakı ile bir ittifak yapıp yapmayacağını sorması üzerine "Hem Cumhurbaşkanımız hem parti genel merkezimiz gerekli temasları yaparlar, konuşurlar, görüşürler, tedbirimizi alırız" ifadesini kullandı.
Akar, "Bunlar siyasetin aktörleri, siyasetin faktörleri. Bunlar her şekilde bu denklemde bir şekilde konuşulur, görüşülür. Makul ve mantıklı bir şekilde herkes yerini alır. O konuda bizim hem Cumhurbaşkanımız hem parti genel merkezimiz gerekli temasları yaparlar, konuşurlar, görüşürler, tedbirimizi alırız" diye konuştu.
DEPREM BÖLGESİNDEN GELEN OYLAR
Bakan Akar, deprem bölgelerinden AKP'ye gelen desteğin sorulması üzerine ise şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı'mız başta olmak üzere, bakanlarımızın, valilerimizin, kaymakamlarımızın, belediye başkanlarımızın, vatandaşımızın orada yaptığı azimli, kararlı fedakar çalışmaları görmemek gerçekten izansızlık, insafsızlık, ayıp olur. Dolayısıyla vatandaşımız bunu görüyor. Onlar ne kadar fitne fesatla oradaki olayları değiştirerek, çarpıtarak anlatmaya kalksalar dahi ki nitekim orada biz yaptığımız çalışmalarda bir arkadaş çıktı televizyonda dedi ki 'bize hiçbir şey gelmedi.' Ertesi gün arkadaşımla beraber konuştuk 'ama öyle söylemek zorundaydım' dedi. Buna benzer olaylar yaşandı, yaşanıyor. Orada dini, etnik, mezhepsel ayrım asla söz konusu olmadı. Biz orada bir bütün halinde vatandaşlarımıza sarıldık, kucakladık."
