34’üncü Bölge Aksaray -Kırşehir Eczacı Odası Başkanı Fatih Özçiftçi, euro kuruna bağlanan fiyatlama nedeniyle ilaç konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını ifade ederek, "Bir kere artık euro kur fiyatına bağlı ilaç fiyat kararnamesinden vazgeçmeliyiz. Son 15-20 günde neredeyse yüzde 40'lara varan bir euro değişimi oldu. Bu da direkt yurt dışından bağımlı olduğumuz ilaca yansıyor" dedi.

Kaynak: ANKA
İBB CHP Grup Başkanvekili Tarık Balyalı: AKP'nin önergesi sonucunda çocuklarımız spor tesisinden yararlanamaz hale geldi

AKP'li İBB meclis üyelerinin verdiği önergeyle 2020 yılında, önceki dönemde AKP'li üst düzey isimlerin kaldığı Yeşilvadi Sitesi içindeki spor merkezi ve havuz, İBB'nin elinden alarak AKP'li Ümraniye Belediyesi'ne 10 yıllığına bedelsiz tahsis edilmişti. Tahsis kararına CHP grubu “ret” oyu vermiş, ardından karar İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından veto edilmişti. Çoğunluktaki AKP-MHP grubu veto kararına direnmesi üzerine tahsis kararının iptali için İmamoğlu tarafından dava açılmıştı.

Yeni İBB yönetimi spor tesisini otizmli ve down sendromlu çocukların kullandığı bir merkez haline getirdi ve 2 yıl boyunca tesis engelli çocuklara hizmet etti. Geçtiğimiz günlerde ise tahsis kararına karşı açılan dava sonuçlandı ve mahkeme, spor merkezinin AKP'li Ümraniye Belediyesi'ne devredilmesine karar verdi. İBB, mahkeme kararı gereği 3 Temmuz günü “İBB Yeşilvadi Engelli Bireyler Spor Tesisi”ni kapatıp AKP'li ilçe belediyesine devretti.

Devirin ardından tesis önünde bir açıklama yapan İBB CHP Grup Başkan Vekili Tarık Balyalı şunları söyledi:

“AKP’NİN VERMİŞ OLDUĞU ÖNERGENİN SONUCUNDA BUGÜN BU ÇOCUKLARIMIZ NE YAZIK Kİ BU ŞAHANE SPOR TESİSİNDEN YARARLANAMAZ HALE GELDİLER"

 Aslında tabi buraya gelirken başka şeyler konuşmayı düşünüyordum. Bu tabloda konuşacak çok fazla bir şey kalmıyor. Çünkü daha üç gün öncesine kadar burada çocuklarımızın özel çocuğumuzun spor yaptığı, sosyalleştiği bir alanken bugün ne yazık ki bir mahkeme kararı sonucunda Ümraniye Belediyesi'ne haksız bir biçimde burayı devretmek durumunda kaldık. Geçmiş dönemde, tabi aslında burada burası bir site bu sitede oturan bir avuç azınlık bir avuç AK Partiliye hizmet eden yani yılda yüz elli, iki yüz kişinin yararlandığı bir spor tesisinden yeni dönemin vizyonu ile özel çocuklarımızın yararlandığı, bin üzerinde ailenin burada spor yapabileceği, sosyalleşebildiği bir alan yarattık. Ama ne yazık ki İstanbul'daki bazı yanlış siyasetin kurbanı olarak da bugün bu tesisi kapatmak, devretmek durumunda kaldık. İnsan siyaseti niye yaptığını düşünüyor işte aslında hizmet için, yatırım için yaptığımızı söylüyoruz, İstanbul'a hizmet etmeye çalışıyoruz, halka hizmet etmeye çalışıyoruz ama alınan bazı siyasi kararların böyle yanlış sonuçları oluyor ve AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi'ne vermiş olduğu önergenin sonucunda bugün bu çocuklarımız ne yazık ki bu şahane spor tesisinden yararlanamaz hale geldiler ve ne şimdi yapacaklarını herkes düşünüyor.

"İNTİKAMCI ANLAYIŞ NE YAZIK Kİ YARATMIŞ OLDUKLARI O SİYASET ATMOSFERİNDE BUGÜN BUNA SEBEP OLDULAR"

Biz daha önceki süreçte de bu sürecin takipçisi olacağımızı söylemiştik ve takip ediyoruz. Ümraniye Belediyesi'nin de burasını bu dönemin vizyonuna uygun olarak biz nasıl başlattıysak devam ettirmesini istiyoruz. Bu özel çocukların çocuklarımızın spor yapabileceği, sosyalleşebileceği başka bir alan yok ve bu şekilde bunun devam etmesi son derece önemli bu bizim için değil, çocuklarımız için önemli. Çünkü hepsi çok özeller ve bir öğretmen değişikliğinde ya da bir yer değişikliğinde bile çok ciddi travma yaşam çocuklarımızın yani bu kadar büyük bir değişimden olabildiği kadar az etkilenerek bir bu sürecin yürütülmesini istiyoruz. Siyaseti falan bir kenara bırakıyoruz önemli olan çocuklar. Onların derdi önemli bizim için. Ama yani bütün İstanbulluların şunu bilmesi gerekiyor. 31 Mart'ta ve 23 Haziran'da İstanbul'da seçimi kaybeden intikamcı anlayış ne yazık ki yaratmış oldukları o siyaset atmosferinde bugün buna sebep oldular. Bundan gerçekten utanmaları gerekiyor”

"BURANIN AYNEN DEVAM EDECEĞİNİ SÖYLEMİŞLERDİ"

Gazetecilerin “Buranın nasıl kullanılacağının akıbeti belli mi ve kaç çocuk eğitim alıyordu” sorusu üzerine Balyalı, şunları söyledi:

“Hiçbir elimizde bilgi yok. Sadece dün Ümraniye Belediye Başkanı, Ümraniye Belediyesi’nde grubumuzu ziyaret ettiğinde buranın aynen devam edeceğini söylemiş ama şu an baktığımızda burada Ümraniye Belediyesi’ne ait olan hiçbir temsilci yok, hiçbir kimse yok, hiçbir memur yok, hiçbir çalışan yok hiçbir temizlik görevi, hiçbir şey yok. Yani bu konuda nasıl bir çalışma yapacaklar? Biz de merak ediyoruz. Normal şartlarda insanlar arasında da böyledir konuşulur bazı şeyler. Bu kadar önemli değişiklik yapıyorsanız yani bunu kaymakamlık marifetiyle bir yazıyla değil gelirsiniz kurumlar arasında konuşursunuz, ilgililer konuşurlar, bunun bir geçiş süreci olur. Yani burası herhangi bir boş bir bina değil. Burası özel çocukların spor yapabildiği çok özel bir alan. İnsana hizmet eden bizler de bunu mutlaka yani göz önünde bulundurmak zorundaydık. Ama ne yazık ki gördüğümüz kadarıyla Ümraniye Belediyesi bundan hiçbir tanesini tercih etmemiş. Ortada mahkeme kararı var diyerek bize burayı boşaltın diyor dedikleri sonuç işte burada.

"İNTİKAMCI SİYASET ANLAYIŞININ SONUÇ OLARAK BUGÜN BU TABLOYU HEP BİRLİKTE YAŞIYORUZ"

 Çalışan benim bildiğim kadarıyla kırka yakın çalışanımız var. Beş yüzden fazla çocuğumuzla burada aktif olarak spor yapıyordu. Toplamda da binden fazla çocuğumuz burada tabi spor yaptılar süreç içerisinde. Burası iki yıllık bir tesis. 20 yıl boyunca bir avuç insan hizmet ediyor. Son iki yıldır burası Ümraniye ve çevresindeki özel çocuklarımıza hizmet veriyordu. İstanbul'un en özel spor tesisi burasıydı. Ama ne yazık ki o yanlış, intikamcı siyaset anlayışının sonuç olarak bugün bu tabloyu hep birlikte yaşıyoruz, üzüntüyle” dedi.

Balyalı, “Ailelerde aynı şeyi söylüyor. Burada eşi benzeri olmayan bir hizmet var burada diyorlar. Daha önce alamadıkları hizmeti burada aldıklarını söylüyor. İBB eşi benzeri olmayan bir hizmet verebiliyorsa eğer bir tesiste o tesisin tahsisi nasıl mümkün oluyor” sorusuna ise şöyle cevap verdi:

"İSTANBUL'U KAYBETTİKTEN SONRA NELER YAPTIKLARININ EN CANLI, EN NET ÖRNEĞİ İŞTE BURASI"

 Ne yazık ki meclis verilen bir önergeye dayanarak oldu bunların hepsi. Büyükşehir Meclisi’nde 2020 yılında AK Partili Ümraniye meclis üyeleri bir önerge verdiler ve meclisteki çoğunluklarına dayanarak bu tesisin ve Ümraniye’de üç tane daha yer var buraların Ümraniye Belediyesi'ne on yıllığına tahsisini istediler. Tabi başkanımız da veto etti, biz hayır dedik. Sonra süreç mahkemeye taşındı. İlk derece mahkemesi de aslında bizi bu tesis için haklı buldu dedi ki burası özel bir yer burasını büyükşehir belediyesi işletmeye devam edebilir diye bir karar verdi. Ama ne yazık ki istinaf yani bunların hiçbir tanesini dinlemeden ve bence daha önce hukukta benim hiç görmediğim bir şekilde bir karar vererek bütün tesisleri tek başına değerlendiren bir meclisin yetkisi vardır diyerek hepsini devretmeye karar verdi. Bu özel durumunu hiçe sayarak karar verdiler. İşte en başta söylediğim şeyle karşı karşıyayız. Yani o intikamcı anlayış yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bütün mallarını kendine göre böyle bir haraç mezat paylaşmayı talebi içerisindeyken bütün bunlara sebep oldu. Gerçekten ciddi bir akıl tutulmasıyla karşı karşıyayız. İstanbul'u yirmi beş sene yöneten anlayışın hani hangi anlayışla yönettiğini ve İstanbul'u kaybettikten sonra neler yaptıklarının en canlı, en net örneği işte burası. Şimdi bu anlayış sonucunda biz yani özel çocuklarımız ne yazık ki bu tesisten yararlanamaz hale geldiler”

Balyalı’dan sonra söz alan İBB İYİ Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan ise şunları söyledi:

“VATANDAŞA KAPLUMBAĞA HIZIYLA İŞLEYEN YARGI AK PARTİ DAVACI OLDUĞU ZAMAN YILDIRIM HIZIYLA İŞLİYOR"

 Belediyeler Kanunu, büyükşehir belediyesinin mülklerinin ilçe belediyelerinin tahsisini mümkün kılıyor. Tabi Cumhur İttifakı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çoğunluğuna güvenerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin daha önce işletmiş olduğu birçok kültür merkezini, spor alanını, park bahçeleri, kendi belediyelerini tahsis ediyor. Burada tabi başkanın elinde bir veto hakkı var. Veto edildikten sonra ısrar kararıyla ertesi gün tekrar getiriliyor. Ondan sonra sadece başkanın dava hakkı var mahkemeye gidiliyor. Vatandaşa kaplumbağa hızıyla işleyen yargı maalesef AK Parti davacı olduğu zaman yıldırım hızıyla işliyor. Burada tabi 31 Mart ve 23 Haziran'ın rövanşını görüyoruz. Şimdi engellemeler engellemeler diyoruz da ilk defa bir engellilere hizmet eden bir merkezin el konulmasını da anlamak mümkün değil. Burada binin üzerinde kişisel gelişimini sağlaması için, bedensel gelişimini sağlaması için, engelli çocuklarımızın eğitim aldığı bir alan ve bu alan özel eğitim uzmanı olan hocalarımız tarafından verilen bir eğitim.

"ENGELLİ BİREYLER KESİNLİKLE SİYASETE ALET EDİLMEMELİ"

Ümraniye Belediyesi, yaklaşık 20-25 yıllık bir site burası. Burasının daha önce özel kullanım olduğunu biliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2019 yılı itibarıyla Sayın Ekrem İmamoğlu başkanlığına geçtikten sonra durum tespiti yapılıyor ve bu alanın engelli çocuklarımız için bir merkez haline dönüştürülmesi gayreti içerisinde geliniyor ve burada binin üzerinde çocuğumuzun eğitim aldığını görüyoruz ve buradan mezun olmuş çocuklarımızın olduğunu spor A.Ş. Genel Müdürümüzden az önce öğrendim. Engelli bireylerin kesinlikle siyasete alet edilmemeli. Bu alanın ne diye kullanacağız sorusu geldi. Onu tabi öngöremiyoruz dün ilçe belediye meclisleri yapıldı. Ümraniye Belediye Başkanı grupları ziyaret ettiğinde bu alanın aynen devam edeceğini söyledi. Ne kadar güvenilebilir? Tabi Ümraniye ve Büyükşehir Belediye Meclis üyelerimiz konunun ve sürecin takipçisi olacaklar. Buradaki düzenin bugün itibariyle zannediyorum İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik Spor Müdürlüğü mahkeme kararı olduğu için tabi biz hukukun üzerine çıkacak değiliz alanı devredeceğiz. Sürecin takipçisi olacağımızı tekrar buradan belirtmek istiyorum. Umarım kişisel kullanıma alanı terk etmezler. Şöyle de bir sıkıntı var burada özel eğitim veren hocalarımız var bu kadronun yeniden kurulması, Ümraniye Belediyesi bünyesinde yeniden faaliyete geçirilmesi ciddi bir zaman alacağı kanaatindeyiz. Umarım velilerimiz ve öğrencilerimiz süreçten etkilenmezler. Engelli bireylerin, kişisel gelişimi, bedensel gelişimi ve onların mutlu olması siyasetin üzerindedir. Maalesef tekrar ediyorum engellemelerin bir sonu da merkezinde bugün gerçekleştirmiştir. Bu durumu da kamuoyunun takdirlerini arz ediyoruz.”

"BİZİ EN ÇOK HEYECANLADIRAN YER BURASIYDI"

Spor İstanbul Genel Müdürü Renay Onur ise çocukların geçiş süreci için kendilerine hiç zaman tanınmadığını belirterek şunları söyledi:

"Geçen hafta geldi kaymakamlıktan geldi. Beşi ya da altısı olması lazım tarihin o tarihe kadar burasının boşaltılması ve devredilmesi söylendi. Bizim için de üzücü bir karardı. Son dört yıldır çünkü yaklaşık yirmiyi aşkın tesis açtık. Bu ama yirmi tesis içerisinde bizi en çok heyecanlandıran yer burasıydı. Çünkü bu alana özel ve gelen hani burada birkaç tanesi de görüştük, tanıştık, konuştuk. Bin ebeveynin hani buradaki hizmetten çok çok memnun kaldı. Çocuklardaki değişimi hep beraber izlediğimiz çok özel bir yerdi. O yüzden üzgünüz. Böyle bir zaman tanınmadı böyle bir geçiş aşaması verilmedi. Umarım buradaki ebeveynlerin ve engelli bireylerin çok kesinti olmadan bu hizmeti alabilecekleri bir alan burada tanınmamız. Çünkü hani siz de burada sohbet ettiniz ebeveynlerle. Özellikle hani bizim bu spora ara vermemiz bizi de çok ciddi bir etki yaratmayabilir ama buradan bu periyodik hizmeti alan özel gereksinimli bireylerin bu arayı vermesi hani onlarda çok farklı etkilere sebep olabiliyor."

AİLELER TEPKİLİ

Engelli çocukların aileleri, ücretsiz yararlandıkları tesisin kapatılmasına tepki göstererek şunları söyledi: 

Tuğba Mısırlı: “Ağır nöbetleri olan bir çocuk ve yüzme onun eğitiminde gerçekten sportif aktiviteler ne kadar fazla olursa biz o kadar rahat ediyoruz ve öfke nöbetleri daha az günler geçiriyoruz. Açıkçası biz her yeri kovalıyorum çocuğum bu tür sportif imkanlardan faydalanabilecek neresi varsa oraları araştırıyorum yoksa evde 19 yaşındaki bir çocuğun öfke nöbetleri ile baş edebilmesi çok zor. Çocuklarımızla iletişim kurabileceğimiz tek alan sportif aktiviteler, biz salon sporlarının da açılmasını istiyoruz. Sadece havuz yeterli değil bunun bile elimizden gitmesi çok büyük bir kaos. Ben buraya gelmeden önce çocuğum büyük bir neşe ile uyanıyor, benden önce gelir çantasını hazırlar, burada biz aile gibiyiz. Bir anda bize burası kapandı bitti denilince biz çok büyü bir yıkım yaşadık ve çocuk geceden öfke krizi geçiriyor yarın havuza gideceğiz diye, o çocuk kapandığını anlamaz ki. Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz, doğrudan birebir eğitime çok ihtiyacı var. Annelerin bu cephede tek başına bu cephede çıkıp savaşma ortamı yok. Buradaki eğitim devam etsin ne olur devam etsin gözlerim dolarak söylüyorum. Benim çocuğum için su eğitimi çok önemli.”

Songül Okumuş: “Bir yaşından beri biz bu hastalıkla mücadele veriyoruz. Çocuğum, Duchenne Musküler Distrofi (DMD) hastası. 16-17 yaşına kadar yaşayabilecek. Bunun bir tedavisi yok. Sadece fizik tedavi e yüzmeye gitmesi geriyor. Çocuğumun burada çok mutlu olduğunu düşünüyorum arkadaşlarıyla. Buranın kapanmasını istemiyoruz. Bırakın çocuğum yaşarken mutlu yaşasın. Havuzumuzu geri istiyoruz. Burası engelli çocuklara ait bir yer.”

"DOWN SENDROMLU ÇOCUĞUM ESKİDEN SUYA GİREMİYORDU ŞU AN YÜZÜYOR"

Yasemin Köken: "Down sendromlu çocuğum eskiden suya giremiyordu korkuyordu ama şu an yüzmeye geçti, paletlerle yüzüyor, hiçbir şeye ihtiyaç duymuyor buranın kapandığına çok üzülüyor şu anda. Çeşitli yerlerde yüzme araştırıyoruz özel gereksinimli çocuklar diye herkes sırt dönüyor."

Meral Ezber: "12 senedir yüzmeye geliyoruz. Daha önce koşullarımız izin vermiyordu. Ekonomik gidişat o kadar kötü ki bizim durumumuz maalesef özele götürme gibi şansımız olamaz. Benim çocuğum 3 yaşında yüzmeye başladı. Benim çocuğumu ayakta tutan kaslarını ayakta tutan ise yüzme oldu. Bura da Ümraniye Belediyesi ya da Büyükşehir Belediyesi fark etmiyor, oradaki beledi başkanlarının ya da siyasilerin bizim üzerimizden hesap yapmalarını kabul etmiyoruz. Havuzun kapalı kalması, gittin çocuğumu yüzmeye kaydettireceğim, maalesef yoğunluk var diyorlar benim çocuğum yüzemeyecek benim koşullarım el vermiyor ben çocuğumu denize de götüremiyorum. Bunların siyasi çekişmelerinden bir uzlaşmaya gidip bizim mağduriyetlerimizin giderilmesini istiyoruz."

Meral Ezber'in oğlu Fırat Ezber ise gözyaşlarını tutamadı.