İBB Sözcüsü’nden Fatih portresine israf diyenlere AKP döneminden örnekle yanıt
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sözcüsü Murat Ongun, "Fatih Sultan Mehmet portresi" ile ilgili iktidara yakın kesimlerden gelen ‘israf’ eleştirilerine İBB’nin AKP döneminde yaptığı bir sponsorluk anlaşmasını örnek göstererek yanıt verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sözcüsü Murat Ongun, Semiha Şahin’in moderatörlüğündeki CNN TÜRK Masası’na bağlanarak "Fatih Sultan Mehmet portresi" ile ilgili açıklamalarda bulundu.
İBB Sözcüsü Murat Ongun, söz konusu portre tartışmalarıyla ilgili olarak, "2016 yılında Kut-ul Amere dizisi için dolar 2,5 TL iken 22.5 milyon liralık bir sponsor yapmış İBB iştirakleri. O günün parasıyla 10 milyon dolar, bugünün parasıyla 65 trilyon lira. O gün israf olmuyor da onun onda biriyle biz dünya eserini Türkiye’ye getiriyoruz neden israf oluyor" derken, "İstanbul’a ait olması gereken bir eseri İstanbul’a kazandırdık" dedi.
"ESERİ ANAVATANA, İSTANBUL'A GETİRDİK"
Murat Ongun, şunları söyledi:
"İsraf mı değil mi derken, şunu söylemek isterim. Söz konusu tablo 1480 yılında yapılmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in yaşarken yapılmış 3 tablosundan bir tanesidir. Bu 3 tablodan bir tanesi de kayıptır, nerede olduğu bilinmemektedir. Biz de İBB olarak bu önemli eseri anavatana İstanbul’a getirdik.
2016 yılında Kut-ul Amere dizisi için dolar 2,5 TL iken 22.5 milyon liralık bir sponsor yapmış İBB iştirakleri. O günün parasıyla 10 milyon dolar, bugünün parasıyla 65 trilyon lira. O gün israf olmuyor da onun onda biriyle biz dünya eserini Türkiye’ye getiriyoruz neden israf oluyor?
Hastane yoluna İBB’nin harcadığı para 580 milyon lira. Bugün Ulaştırma Bakanlığı’nın o yolu yapmak için harcadığı para 10 milyon yok.
İBB olarak biz 10 gün evvel başkanımızın talimatıyla, biz de kamuoyuna açık olmayan şekilde işlerimizi yürüttük ve değerli İstabul’umuza kazandırdık. İstanbul’a ait olması gereken bir eseri İstanbul’a kazandırdık. İyi bir şey yaptığımız düşünüyoruz. Müzayede pek çok kişiyle yarıştık ama kazandık. Biz şu anda bu eseri nasıl koruruz nasıl koruyacağız gibi planları yapıyoruz. Bu tablo üzerinden yola çıkarak Ekrem İmamoğlu onu yapmadı gibi tartışmaları boş buluyorum.
Eğer birisi 'Zulüm 1453’te başlamıştır' demişse bizim onunla hiçbir işimiz yok. Siz ne kadar karşıysanız biz de o kadar karşıyız. Kim derse ki 'Zulüm 1453’te başladı' biz de en az o kadar karşısındayız."