Son dönemde bazı kentlerde linç girişimine kadar varan sokak olaylarına değinen Başbakan Erdoğan, hiçbir grubun,

Son dönemde bazı kentlerde linç girişimine kadar varan sokak olaylarına değinen Başbakan Erdoğan, hiçbir grubun, ülkesini daha çok sevdiği iddiasıyla hukukun kendisine vermediği bir hak ihdas etmek istemesinin ülke bütünlüğünü tehdit ettiğini belirtti. Erdoğan, farklı fikirleri gerekçe göstererek iç düşmanlar icat etmenin millet kavramına zarar vereceğini vurguladı.

Başbakan Erdoğan, AKP grup toplantısında Mersin'den sonra Trabzon ve Sakarya'da, bildiri dağıtılmasına karşı sokaklarda görülen tepkileri değerlendirirken, şunları söyledi: "Türkiye'nin eski marazlarını, korkularını aşarak hem siyasette hem ekonomide yapısal bir değişim sürecine girmesi, Türkiye'yi kendi hesaplarına göre şekillendirmek isteyen içerdeki ve dışarıdaki bazı hayalperest güçleri, mahfilleri (odakları) rahatsız etmiş, telaşlandırmıştır. Şunu herkes iyi bilsin; Türkiye, başkalarının yazdığı bir senaryonun figüranı olmayacaktır; kendisinin yazdığı senaryoda başrolü oynayacaktır. Türkiye, demokratik meşruiyete bağlı kalarak kendi denklemini kendisi kuracaktır." Son günlerde yaşanan hadiselerin, Türkiye'nin yolunu kesmeye yönelik teşebbüsler olduğunu söyleyen Erdoğan, tepkileri "kabileye, aşirete özgü refleksler" olarak nitelendirdi.

'KAOS DOĞAR'

Erdoğan, şöyle devam etti: "Hiçbir grup, hiçbir birey, ülkesini daha çok sevdiği iddiasıyla hukukun kendisine vermediği bir hak ihdas edemez. Hak, hukuktan doğar. Hukukun vermediği haklar ihdas etmek, kamu alanında kaosa yol açar, dolayısıyla millet bütünlüğünü tehdit eder." Erdoğan, şunları söyledi: "Bu millet, ne zaman sıkıntılardan başını kaldırıp ileriye bakmaya başlasa, bu ülke ne zaman gücünü toplayıp gelişme iradesini yakalasa, birileri bundan rahatsız oluyor. Bugün de rahatsız olanlara baktığınızda aynı adresleri görürsünüz. Biz, sıklıkla tekerrür eden bu tarihi hesabın farkındayız. Ülke olarak, millet olarak bu defa oyuna gelmeyecek, Türkiye'nin önündeki on yılları, yakın geçmişindeki kayıp yıllar gibi havaya savurmayacağız. Toplumumuzun her kesiminden, sivil toplum örgütlerimizden, muhalefet partilerimizden, aydınlarımızdan, basınımızdan gelen eleştiri ve uyarıları dikkatle değerlendiriyoruz. Türkiye'de toplumun büyük çoğunluğunun yaşanan bu üzücü olaylarla ilgili doğru teşhis ve hassasiyet noktalarında buluşuyor olması da memnuniyet vericidir.

Güvenlik güçlerimizin bu türden olaylarla mücadelede olması gerektiği kadar dikkatli, soğukkanlı ve etkin bir anlayış içinde hareket etmesi için gerekli çalışmalar ilgili kurumlarımız tarafından yürütülüyor. Burada önemli olan olayların hiçbir insanımızın burnu kanamadan atlatılması, demokrasi ve özgürlükler yara almadan güvenliğin sağlanmasıdır." Başbakan Erdoğan, devlet olarak Türkiye'nin huzurunu kaçırmaya yönelik bu çatışma noktasının iki tarafına da yakın durmayacaklarını açıkça ilan ettiğini bildirerek, "Bizim ne özgürlüklerini anarşi meydana getirmek için kötüye kullananlara, ne de bu ülkeyi sevmeyi kendi inhisarında (tekellerinde) zanneden ve hukuku hiçe sayanlarla bir yakınlığımız vardır" dedi. Erdoğan, hukuku çiğnedikleri anda bu ülkenin yargı mekanizmalarının bu iki suç eğilimini aynı adalet terazisinin eşit kefelerinde yargılamaktan asla geri durmayacağını söyledi.