İçişleri Bakanlığı’na 1 Ekim'de düzenlenen, 2 polisin yaralandığı 2 saldırganın öldüğü bombalı saldırıya ilişkin devam eden soruşturma kapsamında yeni detaylar ortaya çıktı. Gazeteci Tolga Şardan, olay yerinde ele geçirilen Glock marka silahın Kayseri'deki veteriner teknisyeni Mikail Bozloğan cinayetinde kullanılan silah olduğu bilgisini paylaştı.

İçişleri Bakanlığı'na saldırı soruşturması: Olay yerinde bulunan Glock’un izi Kayseri’de çıktı

Gazeteci Tolga Şardan, İçişleri Bakanlığı’na düzenlenen bombalı saldırının ardından başlatılan adli soruşturmanın Kayseri ayağında yeni gelişmeler yaşandı.

Şardan'ın T24'ten bugün yayımlanan yazısında, bombalı saldırı sonrasında olay yerinde ele geçirilen silahlar ve mühimmatlar arasında biri M-4 diğeri de Kalaşnikof marka uzun namlulu iki otomatik tüfeğin yanı sıra 2 tane tabancanın olduğunu aktardı.

Olay yerinde ele geçirilen dört silahın kriminal laboratuvarlarında balistik incelemesinin tamamlandığını ifade eden Şardan, "Hazırlanan uzman raporuna göre, Bozlağan’ın öldürülmesinde kullanılan silah, Ankara’daki olay yerinde bulunan Glock’tu" dedi.

Mermi çekirdeği ile Glock tabanca üzerinde yapılan balistik inceleme sonuçlarının birbiri ile örtüştüğünü kaydeden Şardan, "Silahın Kayseri'den getirildiğinin kesinleşti. Tabii burada önemli bir detay var. Şöyle ki; tabanca Kayseri’den Ankara’ya geldi fakat getirenler aynı kişiler mi? Silahlarda -varsa- çıkacak parmak izi, bu sorunun yanıtını verecek" ifadelerine yer verdi.

Şardan, yazısında, olayda kullanılan 38 TP 962 plakalı araçla ilgili çalıntı kaydının Ankara’daki olaydan sonra sisteme girildiği belirlendiği ve işlemin kim tarafından yapıldığının da kayıtlarda bulunduğu bilgisini verdi.

Şardan'ın yazısının devamı şöyle:

"Farklı parmak izi çıkarsa, silahın/silahların el değiştirme olasılığı da bulunacak elbette. Bu durumda, eylem sürecinde başka örgüt üyesi/üyelerinin olup olmadığı tespit edilecek.

Yapılan araştırmalarda eylemcilerin yaklaşık 10 saatte geldikleri Kayseri-Ankara arasında hiçbir akaryakıt istasyonuna girmedikleri belirlendi.

İki kent arasındaki akaryakıt istasyonlarının kameralarında yapılan incelemelerde, 38 TP 962 plakalı aracın izine rastlanılamadı.

Ayrıca Kırıkkale güzergahından, yani kentin doğusundan giriş yapan patlayıcı ve canlı bomba taşıyan aracın bir ara Kocatepe Camii bölgesinde kameralarda görüldüğü, ardından da önce Sıhhiye’ye geçtiği ve Atatürk Bulvarı üzerinden İçişleri Bakanlığı önüne geldiği belirlendi.

Yanı sıra, eylemciler üzerinde cep telefonu bulunmadığı ortaya çıktı. Bu tespitle birlikte, eylemcilerin cep telefonu üzerinden konum bulma uygulamasını kullanmamaları, teröristlerin daha önce de Ankara’da bulunup keşif yapmış olma ihtimalini güçlendirdi.

Ya da kendilerine rehberlik yapan başka kişi/kişiler vardı?

Saldırının ardından olayın boyutlarının genişlemesi ve bu süreçte özellikle Kayseri boyutunda ihmâl olup olmadığının anlaşılması için İçişleri Bakanlığı, müfettiş görevlendirmesi yaptı.

Kente giden müfettişler, sürecin iki boyutu üzerinde yoğunlaştı.

Bunlardan ilki, Ankara’daki saldırıda kullanılan 38 TP 962 plakalı hafif ticari aracın, Develi’de veteriner teknisyeni Mikail Bozlağan’ın öldürülmesiyle gasp edilmesi sonrasında “çalıntı araç” kaydının sisteme zamanında girilip girilmediği.

İkincisi ise olaydan iki gün önce yine aynı bölgede yaşanan benzeri bir olayla ilgili gerekli adli işlemin neden yapılmadığı.

Kente giden müfettişlerin çalışmalarında önemli tespitler yaptıkları bakanlık kaynaklarınca ifade ediliyor.

Aldığım bilgiye göre, 38 TP 962 plakalı araçla ilgili çalıntı kaydının Ankara’daki olaydan sonra sisteme girildiği belirlendi. Ayrıca, işlemin kim tarafından yapıldığı da kayıtlarda bulundu.

Yanı sıra, olaydan iki gün önce benzer olayla ilgili de şikayetçiler bulunmasına rağmen jandarma görevlilerince herhangi bir işlem yapılmadığı müfettişlerin tespit ettiği diğer önemli konu oldu.

Bu aşamadan sonra müfettişlerin hazırlayacakları araştırma raporu önemli.

Gerek İçişleri Bakanlığı, gerekse Jandarma Genel Komutanlığı rapordaki tespitler ışığında adli ve idari işlemi gerçekleştirecek."

NE OLMUŞTU?

1 Ekim'de Ankara’da TBMM’nin yeni yasama yılı için açılışına saatler kala, İçişleri Bakanlığı’nın Emniyet Genel Müdürlüğü giriş kapısı önünde bombalı saldırı düzenlenmişti.

2 saldırgandan biri üzerindeki patlayıcıyı infilak ettirmiş, diğeri güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu öldürülmüştü. Saldırıda 2 polis ise yaralanmıştı.

Saldırıyı PKK bağlantılı HPG üstlenmişti. Saldırıya ilişkin erişim engeli ve yayın yasağı kararı verilmişti.