Rus Ortadoğu Uzmanı Stanislav Tarasov’a göre iki ülke arasında İdlib nedeniyle kopuş yaşanmaz, ittifak aynen devam eder. Putin, özel görüşmede Erdoğan’a Esad ile uzlaşma için seçenekler sunacak. Fırat’ın doğusunda ABD’yle anlaşan Türkiye ikili oynuyor. Rusya Türkiye’nin Suriye ile anlaşmasından yana. Moskova 98’deki Adana Anlaşması’nı Ankara’ya tesadüfen hatırlatmadı.

İdlib, Ankara-Moskova ittifakını dağıtmaz

ALP KADIOĞLU

Rusya destekli Suriye ordusunun İdlib harekâtı Ankara-Moskova hattında da gerilime neden oldu. “Garantör ülkeler”den Türkiye harekâtın durdurulmasını isterken, Rusya bölgedeki cihatçılar temizlenene kadar operasyonun durdurulmayacağını açıkladı. Kriz sürerken İdlib harekatının iki ülke arasındaki ittifakta çatlağa neden olacağı yorumları yapıldı. Rus Ortadoğu Uzmanı Stanislav Tarasov ile Suriye’deki gelişmeleri ve krizin bir kopuşa yol açıp açmayacağını konuştuk.

İki ülke arasında İdlib krizi çıkar mı?

Türk konvoyuna yapılan saldırı, koordinasyon eksikliğinin bir sonucu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov aynı tür bir hadisenin yaşanmaması için Rus ve Türk ordusunun arasında eşgüdüm sağlanma çalışmalarının bağladığını duyurdu. Önümüzdeki saatlerde veya belki de günlerde, iki ülkenin liderleri arasında bir telefon görüşmesi yapılması bekleniyor. Dolayısıyla, Rusya ile Türkiye arasında bir kriz beklemiyorum. İki ülke liderinin Duşanbe ve Osaka’da gerçekleştirdiği toplantılarda verilen kararlar hala geçerliliğini koruyor.

Suriye Ordusu, İdlib operasyonu için neden şimdi harekete geçti?

İdlib’deki “süpürme operasyonu” ilkbaharda başlasa da şimdi hız kazandı. Türkiye, Rusya ve İran arasında gerçekleşen Astana sürecinde İdlib bölgesinin radikal İslamcı örgütlerden arındırılması kararlaştırılmıştı. Yaklaşık bir senedir Türk birliklerinin bölgeyi İslamcı militanlardan temizlemesi beklendi, ancak Türkiye bunu gerçekleştirmedi. Rus verilerine göre, İdlib’in neredeyse yüzde 90’ı İslamcı militanların kontrolü altında. O bölgeden Suriye’nin geri kalanına sabotaj saldırıları yapılıyor. Türkiye, Rusya’ya bölgeyi El-Nusra gibi cihatçı örgütlerin kontrolünden çıkarmak için yeni teknik çözümler sunmadı. O yüzden Suriye ve Rusya’nın defalarca ertelediği operasyon kaçınılmaz hale geldi.

Rusya, Suriye Ordusu’nun İdlib’deki ilerleyişini ABD-Türkiye anlaşması dolayısıyla onaylamış olabilir mi?

Gerçekten de Suriye ve Rus askeri birimlerinin İdlib’deki ilerleyişi ABD-Türkiye anlaşmasının zamanlaması çakıştı. 7 Ağustos’ta ABD ve Türkiye Fırat’ın doğusunda güvenli bölge oluşturmak üzerine anlaştı. Ancak sorun şu ki, Türk-Amerikan güvenli bölge anlaşması Astana görüşmelerindeki anlaşmalarla tutarlı değil. Fırat’ın doğusunda ABD’yle anlaşan Türkiye ikili oynuyor. Tüm problem de bundan kaynaklanıyor. Moskova, Suriye topraklarında faaliyet gösteren Ankara’nın esas olarak Şam’la anlaşmaya varmasını amaçlıyor. Moskova, Esad’ı da Erdoğan’a yakınlaştırma niyetini gizlemiyor. Rusya, Şam ve Ankara’nın Suriye’deki Türk birlikleri mevzusu üzerinden yakınlaşmasını amaçlıyor.

Adana Anlaşması’nın yeniden uygulamaya geçirilmesi Kürtlerin Rusya tarafından gözden çıkarıldığı anlamına mı geliyor?

Bu tekliften “Rusya, Kürtleri Erdoğan’a hediye ediyor” anlamı çıkmaz. Rusya, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasını savunuyor. Bu amaç için de Türkiye ile iş birliği yapıyor. Unutmayalım ki Şam da siyasi çözüm sürecinde “Kürt kartını” oynayabilir ve Suriye Kürtlerine özerklik statüsü verebilir. Eğer bu gerçekleşirse Kürtler Irak ve Suriye’de özerkliklerini elde etmiş olacaklar, sıra potansiyel olarak Türkiye ve İran’a gelecek.

Eylülde Türkiye, Rusya ve İran liderli bir kez daha toplanacak. Bu toplantıdan ne bekliyorsunuz?

Putin ile Erdoğan arasındaki temaslar dar anlamda yorumlanmamalı. Bu iki lider, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine ve aktif gelişimine büyük katkı yaptı. İlişkilerin gelişimi de devam edecek. Türk-Rus ilişkileri İdlib ve Han Şeyhun’daki sorunları aşabilecek durumda. Türkiye-Rusya arasındaki İdlib sorununun daha da büyümesi bölgede ABD’ye ve Kürt jeopolitiğine fayda sağlar. Ancak bana öyle geliyor ki, Erdoğan ile kişisel bir toplantıda Putin, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la uzlaşma için seçenekler sunacak. Kürtler konusunda Ankara ve Şam’ın ortak yaklaşımları olabileceğini düşünürsek bu uzlaşma mümkün gözüküyor.

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alması iki ülke arasında stratejik ortaklık kurulduğu anlamına mı geliyor?

S-400 anlaşması her şeyden önce ticari bir anlaşma. Türkiye hala NATO savunma şemsiyesi altında bulunuyor. Dahası, Rusya da Türkiye’yi NATO’dan ayrılmaya çağırmıyor. S-400 anlaşması, Türkiye ve Rusya’nın birbirlerini tehdit olarak algılamadığını bize gösteriyor. İki ülke arasındaki ilişkinin gelecekteki mahiyeti ise tamamen Türkiye’ye bağlı. Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Suriye’de kendisini jeopolitik konumlandırması belirginleştiğinde, Doğu Akdeniz’deki durumu ikili ilişkiler ışığında ustaca değerlendirmek mümkün olacak.

Rusya aynı zamanda Türkiye, İran, Suudi Arabistan ve İsrail’e nasıl yakın olabiliyor? Rusya neden İran’ın desteklediği milisleri İsrail saldırılarından korumuyor?

Rusya’nın hemen hemen tüm Ortadoğu ülkeleriyle sağlıklı ilişkiler geliştirebilmesi Moskova’nın diplomatik başarısı. Özellikle Rusya-Türkiye-İran ittifakı tarihi açısından eşsizdir. Eğer bu ittifak taktiksel olmaktan çıkıp stratejik ortaklığa evrilirse, bölgedeki olaylar tamamen farklı bir senaryoda gelişecektir. Ancak Türkiye ve İran gibi ülkeler Suriye’de ilk sıraya kendi yerel çıkarlarını koyarlar ve onlar için savaşırlar. Örneğin İran, Suriye’de genellikle Rusya ile koordinasyon olmadan hareket eder ve İsrail’in saldırılarına maruz kalır. Rusya’nın Suriye’de İran faaliyetlerini koruma yükümlülüğü yok.