İHD'den barış ve demokrasi manifestosu

İHD, 2015 yılında yaşanan ağır insan ve yaşam hakkı ihlallerine ilişkin veriler sunarak, Barış ve Demokrasi Manifestosu yayımladı. Manifestoda, Kürt sorunun çözümü için müzakerelerin bir an önce başlaması talep edildi.

1 milyon 300 bin kişi etkilendi
İnsan Hakları Derneği, düzenlediği basın toplantısında 2015 yılı değerlendirmesini yaparak Barış Ve Demokrasi Manifestosu yayımladı. İHD Başkanı Öztürk Türkdoğan, hiçbir yasal dayanağı olmadan 2015 yılının 16 Ağustos gününden bu tarafa da sokağa çıkma yasakları uygulandığını belirterek, “16 Ağustos 2015’te başlayan ve halen devam eden bu süreçte Diyarbakır’da 8 ilçede toplam 32 kez, Mardin’de 3 ilçede toplam 9 kez, Şırnak’ta 2 ilçede toplam 7 kez, Hakkari’de 1 ilçede 4 kez, Muş/Varto, Batman/Sason ve Elazığ/Arıcak’ta 1’er kez sokağa çıkma yasakları ilan edilmiş, bu şekilde doğrudan doğruya 1 milyon 300 bin kişi etkilenmiş, bu kentlerdeki toplam nüfusun tamamı dolaylı olarak etkilenmiştir” dedi.

Yaşam hakkı ihlal edildi
Türkdoğan, İHD Dokümantasyon Biriminin verilerine göre ise 2015 yılında, sivil ölüm ve yaralanmaları şu şekilde sıraladı:

“1 Ocak - 24 Temmuz 2015 tarihleri arasında 2 si çocuk toplam 21 kişi yaşamını yitirirken, tarihleri arasında 20 si çocuk toplam 49 kişi yaralandı. 24 Temmuz -29 Aralık 2015 2 si anne karnında 58 i çocuk olmak üzere toplam 226 kişi öldürülürken, 91’i çocuk olmak üzere 441 kişi yaralandı.

7 Haziran – 24 Aralık 2015 tarihleri arasında 84 asker, 66 polis, 3 korucu olmak üzere 191 kişi hayatını kaybetti ve 215 asker, 197 polis ve 9 korucu olmak üzere 486 kişi yaralandı. Yine bu tarihler arasında 186 silahlı militan öldürülürken, 19 militan yaralandı. 12 sivil hayatını kaybetti 107 sivil yaralandı."

Ankara'da 101 kişi hayatını kaybetti
2015 yılında yasa dışı örgüt saldırılarına, Suruç, Diyarbakır ve Ankara Katliamlarına ilişkin sayısal verilerde sunan Türkdoğan, şunları kaydetti:

" 5 Haziran 2015’te, Diyarbakır’da HDP nin düzenlediği Seçim Mitinginde 5 kişi yaşamını yitirdi, 402 kişi de yaralandı. 20 Temmuz 2015’te, Urfa’nın Suruç İlçesinde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla bir araya gelen insanlara yönelik canlı bomba saldırısı oluğu ifade edilen patlamada 33 insan yaşamını yitirdi, 104 insan da yaralandı. 10 Ekim 2015’te, Ankara’da Türkiye’nin çeşitli kentlerinden bir araya gelinerek yapılmak istenen Emek, Demokrasi ve Barış mitinginin toplanma alanına yapılan bombalı saldırıda, 101 kişi insan yaşamını yitirdi, 460 insan yaralandı ve sakat kaldı."

Çatışma istemiyoruz
Türkdoğan 2015 yılında silahlı çatışmaların yeniden başlaması ile birlikte oldukça ağır yaşam hakkı ihlalleri yaşandığına dikkat çekerek "Mevcut durum ancak silahlı çatışma hali veya savaş olarak nitelendirilebilir. Devam eden silahlı çatışmalara Türkiye’nin de taraf olduğu insancıl hukuku düzenleyen Cenevre Sözleşmelerinin ortak 3.maddesinin uygulanacağı bir durum yaratmıştır.

O halde 'savaşa hayır, barış hemen şimdi' sloganımızı tekrarlıyoruz. Barışı, Birleşmiş Milletler belgesinde vurgulandığı gibi, 'halkların kutsal barış hakkı' olarak algılıyoruz. Çatışma istemiyoruz, demokrasi istiyoruz" diye konuştu.

Müzakereler bir an önce başlasın
İHD olarak biz Kürt sorununun her zaman demokratik ve barışçıl çözümünü savunduklarını vurgulayan Türkdoğan, şunları söyledi:

"Çatışmaların hemen şimdi durmasını istiyoruz. Tarafların çatışmasızlık haline geçmesini istiyoruz. Çatışmasızlık halinin yaşanan olumsuzluklardan da hareketle tahkim edilmiş bir hale getirilerek güçlendirilmesini, izlenmesini ve bu konuda tarafların mutabık kalacakları kararları almasını istiyoruz. 28 Şubat 2015 tarihinde ilan edilen Dolmabahçe Mutabakatını destekliyoruz ve bunun gerektirdiklerinin yapılmasını istiyoruz. Hükümetin, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kaldırarak, sorunun çözümü için yol temizliği yapıp, müzakere için uygun idari, hukuki ve siyasi zemini oluşturmasını ve bir an önce müzakereleri başlatmasını istiyoruz. Siyaset kurumunun dışlayıcı değil, dahil edici politikalar geliştirmesini, kapsayıcı olmasını ve Kürt sorununu barışçıl ve demokratik yoldan çözmesini istiyoruz"