AYM kararına karşın açıklama yapılması engellenmeye devam edilen Cumartesi Anneleri’ne ‘ihtara rağmen dağılmama’ davası açıldı. Kayıp yakınları “Hak ihlali yapan onlar, dava açılan ise biziz” dedi.

İhlale ses yok, Annelere dava
Fotoğraf: Evrensel

Umut SERDAROĞLU

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “hak ihlali” kararına rağmen Galatasaray Meydanı’nda açıklama yapmaları engellenen Cumartesi Anneleri’ne yönelik baskılar sürüyor. Geçtiğimiz yıl 30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü nedeniyle Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’na karanfil bırakmak isterken dağılmalarına izin verilmeden gözaltına alınan Cumartesi Anneleri hakkında 'kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen dağılmama' suçlamasıyla dava açıldı.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, o gün gözaltına alınan Maside Ocak, Hüseyin Ocak, Ali Ocak, Besna Tosun, Hanım Tosun, Hasan Karakoç, Hanife Yıldız, Gülseren Yoleri, Hüseyin Aygül, Ferit Barut, Aynur Ergül, Derya Deniz, Hüsnü Alkan ve Türkan Acar hakkında iddianame hazırladı. Dört paragraftan oluşan iddianamede gözaltına alınan 14 kişinin de ifadelerine yer verilmedi. Davanın ilk duruşma ise 4 Mayıs’ta yapılacak.

HAKKIMIZI KULANIYORUZ

Birleşmiş Milletler’in “Dünya Kayıplar Günü” olarak ilan ettiği 30 Ağusos gününde karanfil bırakmak istedikleri için bu davanın açıldığını aktaran kayıp yakını Maside Ocak, “O gün, basın açıklaması yapmayacağımızı, yanımızda yaşlıların da olduğunu söylememize rağmen gözaltına alındık. Gözaltının başından sonuna kadar büyük bir hukuksuzlukla karşılaştık. Karanfilleri bırakıp dağılacağımızı söylememize rağmen dağılmamıza izin vermediler. Daha sonra emniyette işlemler bittikten sonra serbest bırakılacağımız söylenerek o sıcakta 3 saat gözaltı aracında bekletildik. Ancak serbest bırakılacağımızın söylenmesine rağmen hakkımızda ikinci defa gözaltı kararı çıkartıldığı için nezarethaneye alındık. Gece saat 22.00’den sonra serbest bırakıldık. Görüldüğü gibi asıl hak ihlali yapan kendileri. Ancak bizim hakkımızda dava açıldı. Biz sadece Anayasa’nın bize verdiği hakkımızı kullanmaya çalışıyoruz” dedi.

Son haftalarda Cumartesi Anneleri’ne yönelik yapılan baskılar ve gözaltılar hakkında konuşan Ocak şunları söyledi:

“2018’den bu yana, 700’üncü haftamızdan bu yana baskılar iyice arttı. Yasaları tanımayan, kararları tanımayan bir sistemle karşı karşıyayız. Bu uygulamalar ancak diktatörlükle yönetilen ülkelerde olur. AYM’nin “Demokratik bir haktır” vurgusu yapmasına rağmen maalesef devleti yönetenler ve emir komuta zinciri içerisinde yer alan bakanlıklar, valilikler ve emniyet güçleri tarafından yapılan hak ihlalleri devam ediyor. Özellikle son 3 haftadır Galatasaray Meydanı’na çıkışımızda sert müdahalelerle karşılaşmaya başladık. Gözaltı araçlarında bize şiddet uygulandı. Maalesef bunun bir nedeni de toplumsal duyarlılığın olmayışı. 3 haftadır gözaltına alınıyoruz ama bizi duyan, gören çok az sayıda kişi var.”

Anayasal haklarının kullanımının önündeki engellerin bir an önce kaldırılması gerektiğinin altını çizen Maside Ocak, “Özellikle bu iktidar döneminde toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde ciddi sorunlar yaşandı. Seçim sonrası bu haklarımızın geri verilmesini talep ediyoruz. Ancak, her ne kadar aylar önce parti liderleri ‘ifade özgürlüğü’ne yönelik açıklamalar yapmış olsa da son dönemdeki seçim çalışmalarında bu tür sorunlara işaret edilmemesi bizim umutlarımızı azaltmış durumda” diye konuştu. 4 Mayıs’ta Küçükçekmece adliyesinde olacaklarını vurgulayan Ocak, adalet için bütün yurttaşları Cumartesi Anneleri ile birlikte olmaya çağırdı.

ŞAŞKINLIKLA KARŞILADIK

Cumartesi Anneleri’nin 700'üncü Hafta eyleminde gözaltına alınıp, dava açılan kayıp yakını Fehmi Tosun’un kızı Avukat Jiyan Tosun ise şunları söyledi:

“Kimsesizler Mezarlığı’nda yaşananların görüntüleri dosyada var. Polisin dağılmak istemesine rağmen hukuksuz uygulamalar ile 14 kişiyi gözaltına alması da, buna ilişkin yaptığımız suç duyurusu da dosyada yer alıyor. Açık bir şekilde hürriyet kısıtlaması söz konusu. Buna rağmen iddianame düzenlenip dava açılmasını şaşkınlıkla karşıladık. İddianamede sadece toplanmanın yasaklanmış olması gerekçe gösteriliyor. Bu kişilere dağılmaları için yeterli süre verilip verilmediğine dair bir bilgi yok. Karanfil bırakmak istediğimiz alan Cumartesi İnsanları için, kayıp yakınları için oldukça önemli bir yer. Bir mezarlıkta dahi insanların anma yapmasını engellemenin ve üstüne dava açmanın hukuki olarak anlaşılır bir tarafı yok.”

AYM kararının inatla uygulanmadığını ifade eden Tosun, “AYM hak ihlallerini görüyor, bunun toplumda hoş karşılanmayacağını, yürüyüş hakkı kullanmak isteyen kişilere yönelik engellemenin hukuka aykırı olduğunu tescilliyor ancak buna uyan kimse yok. Cumartesi Anneleri’ne yeniden gözaltı kararları veriliyor. Ayrıca yasaklama kararının Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından verildiğini söylemelerine rağmen Kaymakamlık böyle bir karar vermediklerini söylüyor. Bu engeller açık bir şekilde keyfi alınan kararlardır ve hukuka tamamen aykırıdır” dedi.