İhsan Eliaçık: Osmanlı'da bile eşcinsellik hukuku üretilmişti

Türkiye LGBTİ Birliği’nin internet sitesine bir röportaj veren İhsan Eliaçık, gündem yaratacak açıklamalarda bulundu.

Eliaçık, İslam’ın zorbalığa karşı olduğunu belirterek eşcinsellere zorbalıkla dayatılanların İslam’da yeri olmadığını savundu. “Osmanlı da bile zenne (eşcinsellik) hukuku üretilmişti” diyen Eliaçık, “Padişahın önünden resmi geçit yaparlardı. Toplumsal bir kesim olarak tanınırlardı. Evliya Çelebi Seyehatnamesi’nde anlatır” dedi.

İşte o röportaj:

İslam’da LGBTİ bireylerin yeri nedir?

Yaygın dinî kanaate göre, geçmişte helak oldukları ve Lut kıssasından dolayı da lanetlenmeleri gerektiği yönündedir. Bu doğru bir görüş değil. Lut kıssasında dışlanan şey baskı, zulüm ve zorbalıktır. Kavmin zenginlikten şımarmış ileri gelenleri, kendi cinsel eğilimlerini insanlara, özellikle de gençlere zorla dayatıyorlardı. Hasbahçelerindeki eğlenceler için şehirde ‘genç oğlan’ arıyorlar, hangi ailede varsa onu kırbaç zoruyla alıp götürüyorlardı. Bu nedenle Lut’un evini bastılar, kapıya dayandılar, gelen misafirleri bize ver dediler, gelen gençleri zorla alıp götürmeye kalktılar. İşte bu tutuma kızılıyor kıssada. Dolayısıyla Kur’an’ın lanetlediği baskı, zulüm ve zorbalıklardır. Kim ve ne adına yapılıyorsa yapılsın fark etmez. İnsanların yatak odasını ve cinsel yaşantılarını araştırmak tecessüse girer ve yasaklanmıştır. İnsanların özel hallerini araştırmak ve buradan bir nefret söylemi geliştirmek doğru değildir. LGBTİ bireylerinin tercihleri kendi özel halleri olup, kamusal alanda hak ve özgürlükler bakımından eşit görülmelidirler. Hele bir kamu gücü olarak devletin resmi dini, mezhebi, etnik kimliği, ırkı, kişi kültü olamayacağı gibi cinsiyeti de olamaz.

Neden her İslam ülkesi İslamı farklı uyguluyor? Rehber kitap Kuran’ı Kerim ise neden bu farklılık?

Ana konularda İslam’ın ne olduğuna ilişkin pek farklılık olmaz. Mesela hangi müslümana sorsanız ‘öldürmek, çalmak, rüşvet, tecavüz, şirk vb. kötü; adalet, barış, dürüst olmak, hak yememek, komşuya iyi davranmak, zulmetmemek vb. iyidir’ der. Bunlarda kimse ihtilaf etmez, ama iş icraata gelince kişi bunları söyler ama tam tersi bunların yapan birisi olabilir. Yani farklılıklar ve bunlardan kaynaklanan yanlışlıklar daha çok icraattadır.

Bir müslüman LGBTİ haklarını savunabilir mi?

Savunabilir tabi. LGBTİ hakları insan haklarından bağımsız değildir onun bir parçasıdır. LGBTİ haklarını savunmak LGBTİ olmak demek değildir. Mesela ben LGBTİ birey değilim ama LGBTİ haklarını savunuyorum.

LGBTİ bireylerinin ebeveyn olmaları konusundaki görüşleriniz nelerdir?

Kendi tercihleri, tamamen özel hayatlarının konusudur. Toplumun, devletin veya dini kurumların karışma hakları yoktur. Eğer böyle talepler her geçen gün artıyorsa devlete ve dini kurumlara düşen bunların nasıl yok edileceğinin değil; nasıl bir arada yaşanacağının adil, eşit ve insanî hukukunu ve fıkhını üretmektir.

Evlilik eşitliği “eşcinsel evlilik” hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu da kişilerin kendi özel hayatları ve tercihleriyle ilgilidir. Başkalarına dayatmadıkları ve kendileri gibi olmayanları ötekileştirmedikleri sürece sorun yok. Özel hayatın dokunulmazlığına girer. Böyle bir durum karşısında devlet bununla ilgili hukuk, din de fıkıh üretmek durumunda. Bırakın hukuk ve fıkıh üretmeyi üzerinde konuşamıyorlar bile. Zihnen özgür ve rahat değiller. Sorunlu, kompleksi ve baskı altındalar. Osmanlı da bile zenne (eşcinsellik) hukuku üretilmişti, padişahın önünden resmi geçit yaparlardı. Toplumsal bir kesim olarak tanınırlardı. Evliya Çelebi Seyehatnamesi’nde anlatır.

Genel ahlak adı altında LGBTİ bireylerine yönelik konulan yasaklar ve engeller konusundaki görüşleriniz nelerdir?

Genel ahlak dediğimiz şey nedir? Evrensel suçlardır; Öldürmek, çalmak, iftira, tecavüz, rüşvet, baskı, zulüm, zorbalık… Bunların hepsi Kur’an’da kebair (büyük günahlar) olarak yasaktır. Genel ahlak bu. Bunları kim yaparsa yapsın engel olunmalı hatta cezalandırılmalıdır. Kur’an’da dört şeyin cezası var; Katillik, hırsızlık, iftira ve zina/tecavüz. Bunların hepsi de insan hakları ile ilgilidir. Ama mesela namaz, oruç, hac, başörtüsü bunların cezası yok. Kişinin kendi özeline bırakılmış, hatta içkinin bile cezası yok zira içki içmek değil; sarhoş olmak haram. Bugün bile sarhoş halde dünyanın hiçbir yerinde trafiğe çıkamazsınız.

Röportajın tamamını buradan okuyabilirsiniz.