İki ölümsüz dost Kuzguncuk’ta

Eda Köprü YILMAYAN

Kuzguncuk Imoga Sanat Galerisi iki büyük ustayı bir araya getirdi. Kuzguncuk’un doğal dokusunun korunmasında büyük emeği geçen, Türkiye mimarisinin önemli isimlerinden Cengiz Bektaş’a, ressam, yazar ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan bir selam gönderiliyor. İki eski dost olan Bedri Rahmi ve Cengiz Bektaş, Bedri Rahmi’nin farklı dönemlerde yaptığı eserlerle sanatseverlerle buluşuyor. ‘Bedri Rahmi’den Cengiz Bektaş’a Selam Ola…’ sergisinden bahsediyoruz. Sergide, Bedri Rahmi’nin 1950’li yıllara ait eserleri ve şimdiye kadar belki de karşınıza çok çıkmayan tablolarından bir seçki yer alıyor.

Bedri Rahmi’nin torunu Sabahattin Rahmi Eyüboğlu ve ressam dostu Mustafa Pilevneli ile ikilinin dostluklarına dair konuştuk.

Sanatıyla olduğu kadar dostluklarına verdiği kıymetle de biliniyormuş Bedri Rahmi Eyüboğlu. “Evvela dişlerimiz döküldü/Sonra saçlarımız/Ardından birer birer arkadaşlarımız” diyen, dostluklarını dizelerinde anlatan Bedri Rahmi çok sevdiği bir arkadaşının vefatının ardından yazmış ‘Arkadaş Dökümü’ adlı şiirini. Ressamlığının yanı sıra şiirleriyle de anılan büyük usta, dostu Cengiz Bektaş’a da bir şiir yazmış. Bu şiirin hikâyesini torunu Rahmi Eyüboğlu, şöyle anlattı: “Bedri Rahmi’nin bütün şiirlerinin basılı olduğu bir kitap var. O kitapta Cengiz Bektaş için yazılmış bir şiir vardır. O şiirin yanına babam bir not düşmüş. Dedem söylemiş. “Cengiz Bektaş’a…” diye not yazmış. Onu tanıdığı yıllarda Cengiz Bektaş bir ödül kazanıyor. Bektaş’a ithaf edilen şiirde Mustafa Kemal, Nâzım Hikmet, Mimar Sinan, Dadaloğlu, Yunus Emre, Karacaoğlan, Cevat Şakir ve İsmail Hakkı Tonguç’un isimleri geçiyor. Bir de ismini vermeden yazdığı biri var: Zihni Derin. Zihni Derin Rize’ye çayı getiren kişidir. Dedem Cengiz Bektaş’ı öyle bir yere koymuş ki onun için bu isimlerin geçtiği bir şiir yazmış.”

Ressam Mustafa Pilevneli ise her iki arkadaşıyla ilgili anılarını gözleri yaşararak anlattı. “Cengiz Bektaş Beni ilk kez İsmet Baba’ya Bedri Rahmi getirdi” demişti. İstanbul’un kıyı köşe, hiç bilmediğim yerlerine onunla gittik. Sabahleyin uğrardım “Biraz rötar yapalım mı?” derdi. Kumkapı’ya yazmacı bir ustanın atölyesine gideriz. Bilmediği yer yoktu. Cengiz Bektaş’ı bana tanıtan Bedri Rahmi’dir. Bedri Rahmi bütünleyici biriydi. Bugün Kuzguncuk’ta soluk alabiliyorsak o da Cengiz Bektaş sayesindedir.”

Mustafa Pilevneli. (Fotoğraf: BirGün)

Rahmi Eyüboğlu, dedesi Bedri Rahmi ve Eren Eyüboğlu’nun yaşadığı ve atölyelerin olduğu Kalamış’taki evlerinin müze olmasıyla ilgili de Cengiz Bektaş’ın emeğinin olduğunu belirtti. Eyüboğlu, hikâyesini şu sözlerle dillendirdi: Dedem aramızdan ayrılalı 47 sene oluyor. Bundan üç sene evvel burada yine bir anma sergisi olmuştu. Bu sefer babaannemle anmıştık dedemi. Açılış konuşmasını Cengiz Bektaş yapmıştı. Bir sene sonra Cengiz Bektaş’ı kaybettik. Kalamış’taki dedemin atölyesi, Bedri ve Eren Eyüboğlu’nun yaşadığı ev müze olacaktı. Finansmanı tamam, Cengiz Abi projeyi yaptı, çok heyecanlıyız. Kalktık Anıtlar Kurulu’na projemizi anlatmaya gittik. Cengiz Bektaş kalender, sakin bir insandır. Durumu anlatmaya çalışıyoruz. Evimiz 2009 yılından beri koruma altına alındı. Karşımızda 5’inci bölge başkanı bir avukat var. Cengiz Abi anlatıyor, avukat dinliyor, cevap yok! Sonunda “Bu müştemilat” dedi. 1956 yılında ev yapılırken yapılan bir atölye. “Burayı yıkmanız lazım!” diyor. Cengiz Bektaş “Neyi koruyorsunuz?” diye soruyor. İki üç dakika gitti geldi, ayağa kalktı. Ayağa kalktı ondan beklenmeyecek şekilde tepki verdi. Sonuç nedir? Ev duruyor, koruma altında. Cengiz Abi’nin müştemilat dediği yer de 130 yıllık bir ağacın devrilmesi sonucunda yıkıldı. Bize izin verselerdi Bedri Rahmi’nin 50’nci yıl anmasını orada yapabilirdik.

‘Bedri Rahmi’den Cengiz Bektaş’a Selam Ola…’ sergisi 18 Ekim’e kadar Kuzguncuk Imoga Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilir.