TÜİK, iki yıldır paylaşmadığı ölüm istatistiklerini açıkladı. Buna göre, 2019’da 435 bin kişi yaşamını yitirirken, pandemi ile ölümler 130 bin kadar arttı. Bakanlığın koronavirüs ölüm sayılarının gerçeği yansıtmadığını salgın döneminde sıklıkla dile getiren hekimler, “TÜİK verileri haklılığımızı gösterdi” dedi.

İki yıl sonra gerçekler ortada
Fotoğraf: DepoPhotos

Sibel Bahçetepe

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) koronavirüs pandemisi ardından iki yıldır yayımladığı ölüm ve ölüm nedeni istatistiklerini açıkladı. Verilere göre 2020 yılında, bir önceki yıla göre 70 bin kadar, 2021 yılında ise 130 bin kadar ek ölümün meydana geldiği görüldü. Salgın döneminde, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı ölüm sayılarının gerçeği yansıtmadığını sıklıkla dile getiren uzmanlar, “TÜİK verileri bir kez daha haklılığımızı kanıtlanmış oldu” dedi.


İki yıldır açıklanmadığı için tartışmalara da neden olan TÜİK Ölüm İstatistiği dün açıklandı. Açıklanan verilerde, 2018 yılında 426 bin, 2019’da 435 bin olan ölüm sayısının koronavirüs pandemisinin gerçekleştiği 2020 yılında 507 bine, 2021'de ise 565 bine yükseldiği görüldü. Oysa 2020 yılında Sağlık Bakanlığı, 20 bin 881 kişinin koronavirüs nedeniyle öldüğünü açıklamıştı. TÜİK verilerinde ise 2020 yılı Covid-19 kaynaklı ölüm sayısı 22 bin 136 olarak yer aldı. Yaş grubu incelendiğinde ise ölümlerin en fazla 65-74 yaş grubunda olduğu görüldü. 2021’de ölüm sayısı yüzde 11,4 artarak 565 bin 594 kişiye yükseldi. BakanlıK, aynı yıl koronavirüs kaynaklı ölümleri 61 bin 480 olarak açıklamıştı. Son TÜİK verilerinde ise 2021'de Covid-19 kaynaklı ölüm sayısı 65 bin 198 olarak yer alması dikkat çekti.

KAPSAMLI TARTIŞILMALI

TÜİK verilerinin ardından BirGün’e değerlendirmelerde bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, Covid-19 pandemisinin Sağlık Bakanlığı’nın söylediğinden çok daha ağır bir yükünün Türkiye’ye yansıdığını belirterek “En azından çok geç de olsa yayımladığı ölüm sayıları ve ölüm nedenlerinden bunu görebiliyoruz. Salgının başından beri söylediğimiz ‘rakamlar gerçeği yansıtmıyor’ söyleminde haklı olduğumuz bir kez daha daha kanıtlandı” dedi.

Prof. Dr. Kayıhan Pala - Halk sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala - Halk sağlığı Uzmanı

Bakanlığın 2021 sonu itibariyle toplamda 82 bin kişinin koronavirüsten öldüğünü açıkladığını anımsatan Prof. Pala, şöyle devam etti: “Bakanlığın iki yılda bildirdiği Covid ölümünü doğru varsaysak bile, üstüne 130 bin kadar ek ölümün olduğu anlaşılıyor ki bu gerçekten kapsamlı bir şekilde tartışılmalı. Bunların nereden kaynaklandığı bakanlık tarafından açıklanmasına ihtiyaç var. Ama kesin olan bir şey, Covid-19 pandemisinin bakanlığın söylediğinden çok daha ağır bir yükünün Türkiye’ye yansımış olduğu. En azından çok geç de olsa yayımladığı ölüm sayıları ve ölüm nedenlerinden bunu görebiliyoruz. .”

***

COVID, EŞİTTİR KALP HASTALIĞI

TÜİK verilerinde, ölüm nedenlerinde dolaşım sistemi hastalıkları ilk sırada yer aldı. Bunun da büyük bölümünü iskemik kalp hastalıklarının oluşturduğu görüldü. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Ali Rıza Erbay, şu değerlendirmeyi yaptı: “Kardiyovasküler hastalıklar içinde iskemik kalp hastalığı en çok ölüme neden olan kalp hastalığıdır. Hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol düzeyi, sigara, beslenme alışkanlığı, genetik faktörlerle bu artış gösterir. Covid’in de artık bir risk faktörü olarak görülmesi gerektiği konusunda bir fikir birliliği vardır. Covid eşittir kalp hastalığı diyebiliriz. Covid-19’un iskemik kalp hastalıklarının artışında bir etkisi olduğu kanaatindeyiz.”

Prof. Dr. Ali Rıza Erbay - Kardiyoloji UzmanıProf. Dr. Ali Rıza Erbay - Kardiyoloji Uzmanı

***

İSKEMİK KALP HASTALIĞI NEDİR?

Kalbi besleyen koroner damarların halk arasında damar sertliği diye adlandırılan ateroskleroz nedeniyle tıkanması veya daralması, kalbin kendi ihtiyacı olan oksijen ve besin maddelerini alamamasına ve fonksiyonlarının bozulmasına yol açar. Bu duruma iskemik kalp hastalığı denir.

iki-yil-sonra-gercekler-ortada-1130275-1.