İktidar eliyle büyüyen ordu

Mustafa BİLDİRCİN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel başkanlığındaki CHP Ar-Ge Bilim Platformu, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda ülkedeki gençlerin sorunlarını ele alan kapsamlı bir politika notu hazırladı. Politika notunda, genç işsizliğindeki artışa, beyin göçünün yükselişine, gençlerin mezun olduktan sonra borçlu şekilde ev genci olmaya mahkûm edilmelerine ve ailelerin gençlerin işsizlik masraflarını üstlenmek zorunda kalmalarına vurgu yapıldı. Eğitim planlaması ile istihdam planlaması arasındaki bağın kopukluğunun Türkiye’deki eğitim sisteminin en önemli sorunlarından biri olduğunun da altı çizildi.

Politika notunda, Türkiye’deki gençlerin dünyadaki akranlarının gerisinde kaldığı, en temel teknolojik ürünlerin dahi TL’nin değer kaybı ve yüksek enflasyon nedeniyle erişilemez olduğu belirtildi. Çalışmada, Türkiye’de yavaş internetin pahalı şekilde sunulduğu kaydedilerek, “Dijital devrimi gerçekleştirmesi gereken gençler, internete dahi düzgün bir şekilde erişememektedir” tespiti yapıldı.

Çalışmada Türkiye’deki gençlerin içinde bulunduğu duruma ilişkin şu tespitler sıralandı: Genç nüfusta, 2018 yılı Ağustos döneminde yaklaşık 4,2 milyon olan mevsim etkisinden arındırılmış çalışan sayısı, 2021’nin Şubat döneminde 3,3 milyona kadar gerilemiştir. İşsizlik bakımından dünyanın en kötü 34 ülkesinden biri olan Türkiye, genç işsizliği bakımından ise dünyanın en kötü 18 ülkesinden biridir. 15-34 yaş grubundaki işsizlerin yanı sıra 11 milyon 171 bin genç de iş gücünün içinde dahi yer almamaktadır. Bu sayı, bazı Avrupa ülkelerinin toplam nüfuslarından bile fazladır.

2014 yılında 25-34 yaş arasında üniversite mezunu işsiz sayısı 295 bin kişi iken 2020 yılında yüzde 79 artışla 527 bin kişiye yükselmiştir. 2005’te 22 bin olan, “İş bulma ümidi kalmadığı için iş aramayan üniversite mezunu” sayısı, bugün 17 ilin nüfusunu geride bırakarak 272 bine çıkmıştır. Ümidini yitiren üniversite mezunu işsiz sayısında son bir yıldaki artış oranı yüzde 149 olmuştur.

Türkiye’de aktif olarak çalışma hayatında yer alan her beş gençten biri sigortasız çalıştırılmaktadır. 2014-2020 yılları arasında 15-27 yaş arasında 2 bin 242 genç iş cinayetlerinde yaşamını kaybetmiştir.

DİJİTAL ÇAĞDAN KOPUŞ

Türkiye'de birçok teknoloji ürününü ultra lüks araçlar haline getirmiştir. Türkiye, OECD’nin “Okul çalışmaları için bilgisayara erişim” isimli listesinde 77 ülkenin içince ancak 64’üncü sıradadır.

Türkiye’de en ucuz bilgisayarın yaklaşık 4-6 bin TL arasında olduğu görülmektedir. Bu da asgari ücretle çalışan bir kişinin ortalama özelliklerde bir bilgisayar alabilmesi için en az iki aylık maaşını vermesi gerektiği anlamına gelmektedir. 2002-2019 yılları arasında 15-29 yaş grubunda 19 bin 277 genç intihar etmiştir. Yaşanan geçim sıkıntısı ve ekonomik kaygılar, ailelerin dağılmasına, psikolojik sorunların ve ağır depresyonların yaşanmasına da sebep olmaktadır. Aile düzeni bozulan, ekonomik sorunlarla boğuşan bu gençler, intihara meyilli bireylere dönüşmekte, AKP’nin kötü yönetimiyle derinleşen ekonomik kriz ve yoksulluk gençleri hayattan koparmaktadır. Hem gençler hem de diğer yaş grupları giderek daha fazla antidepresan kullanmaya başlamaktadır. Nitekim 2019 yılında Türkiye’de 49 milyon 857 bin kutu antidepresan ilaç satılırken bu sayı, 2020'de 54 milyon 625 bine yükselmiştir.

LİYAKAT RAFTA

AKP yönetimi Türkiye’de yaşamın her alanında liyakat esasını rafa kaldırmış, liyakatsizliği kemikleşmiş bir kronik sorun haline getirmiştir. Kamu kurumlarında kendilerine yer bulmak, kariyer yapmak isteyen gençler de AKP’nin yandaş kayırmacılığı uygulamalarıyla karşılaşmaktadır. Ülkedeki gençler bu sorunlarla boğuşurken, onları görmezden gelen Saray, kendisine yakın gençliği el üzerinde tutmaktadır. Akranları işsiz ve yoksulken, iktidara yakın duran bir grup genç yaşadıkları lüks hayatı sosyal medyadan ifşa etmektedir.