Kayseri ve İstanbul’da iki kadın daha ölü bulundu. Sistematik şiddete maruz bırakılan Hande Arslan karara tepki göstererek “sözleşme olmasaydı annemle birlikte şimdi yaşamıyorduk” dedi.

İktidara rağmen sözleşme korudu

Dilara Şimşek

İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bu iş burada bitti” ifadelerine karşı kadınlar “Haklarımızı elimizden alamazsınız” demeye devam ediyor.

Kadınlara yönelik saldırılarını sürdüren erkeklerin ise cesareti, İstanbul Sözleşmesi’nin hedef alınmasından, işin burada bittiğine yönelik ifadelerden geliyor.

İKİ KADININ ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ

İktidarın kadına yönelik erkek şiddeti karşısında kayıtsız kalmaya devam etmesinin ardından Kayseri ve İstanbul’da iki kadının cansız bedeni bulundu.
Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde yol kenarında kimliği öğrenilemeyen bir kadının cansız bedeni bulundu. Önceki gece saatlerinde ilçeye bağlı Saray Bosna Mahallesi Çorakçı Sokak üzerinde yol kenarında hareketsiz şekilde bir kadının yattığını gören mahalle sakinleri, durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları ilk müdahalede kadının hayatını kaybettiğini belirledi. Kadının, vücudunun çeşitli yerlerinde kesiklerin olduğu belirtildi.

İstanbul Küçükçekmece’de yaşayan Şükriye Bulgurcu da evinde şüpheli bir şekilde ölü bulundu. 28 yaşındaki Şükriye Bulgurcu’dan haber alamayan arkadaşları, önceki gün akşam saatlerinde evine gitti. Arkadaşları, Bulgurcu’yu evde yaşamını yitirmiş halde buldu. Üzerinde delici, kesici ve ateşli silah izine rastlanmadığı, darp veya yara izi bulunmadığı aktarılan Bulgurcu’nun ölüm nedeni, yapılacak otopsinin ardından belirlenecek.

10 YILLIK SİSTEMATİK ŞİDDET

Öte yandan “Yaşamak istiyorum” diyen kadınlar, ülkenin birçok noktasında bir araya gelip İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini dile getirirken feshi kararıyla birlikte şiddet faillerinin cesaretlendirdiğine vurgu yapıyor. Erkekler tarafından şiddete maruz bırakılan kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin hayatları için önemine dikkat çekiyor. Babası tarafından yaklaşık 10 yıldır sistematik şiddete maruz bırakılan Hande Nur Arslan, sözleşmeden çıkılmasına ilişkin kararın ardından yaşadıkları tedirginlikleri BirGün’e anlattı.

Hande Nur Arslan ve annesi şiddete maruz bırakılan binlerce kadından sadece bir örnek. Arslan, “İstanbul Sözleşmesi olmasaydı annem ve ben şu an yaşamıyorduk” dedi. Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Annem, ben ve babam Bursa’nın bir köyünde yaşıyorduk. Babamın annemi sürekli şiddete maruz bırakmasına alışmıştım. Babam annemi gözlerimin önünde öldürmeye çalıştı. Çocukluğum boyunca annem ve ben aile içi şiddete maruz kaldık.”

GÜNLERCE, GECELERCE UYKULARIMIZ KAÇTI

Komşularının jandarmayı aradığını ve ifade verdiklerini aktaran Arslan, şiddet faili erkeğin 5 yıl uzaklaştırma aldığını belirtti. Arslan, ayrı eve çıkmalarına rağmen erkeğin ölüm tehditlerinin devam ettiğini de ekledi. Davanın lehlerine sonuçlanmasıyla rahat bir nefes aldıklarının altını çizen Arslan, sözleşmenin iptal edildiğini öğrendikten sonra ise gece gözlerine uyku girmediğini söyledi.

İstanbul sözleşmesinin feshinden memnun olanların hiç şüphesiz şiddet faili erkekler olduğunu vurgulayan Arslan, “Tutuklanma, ceza alma korkuları yok. ‘İstediğimi yaparım’ diye düşünüyorlar. Sözleşmenin feshedilmesi bu gücü vermiş oldu. Haklarımızı elimizden aldılar. İstanbul Sözleşmesi’nin ne olduğunu ve bizim gibi şiddete maruz kalan kadınları nasıl koruduğunu herkese anlatmak istiyorum” diye konuştu.