TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve birçok derneğin kapanmasına yol açabilecek kanun teklifine tepki büyük. Artık faaliyet yapamaz hale gelineceğini söyleyen dernek yöneticileri, BM kararlarına dayanılarak fırsatçılık yapıldığına dikkat çekiyor.

İktidarın dernek ‘fırsatçılığı’

Dilan Esen

Ülkedeki yaklaşık 120 bin derneği ilgilendiren ‘Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi’ne tepkiler giderek büyüyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararına dayandırılan düzenlemenin demokratik kitle örgütlerini ortadan kaldıracağına yönelik tepkiler sürerken teklifin yasalaşması durumunda, Cumhurbaşkanı kararıyla yaptırıma uğrayan ya da ‘dolaylı olarak yaptırıma uğrayan tarafından yönlendirilen’ hesaplar dondurulabilecek, mal varlığına el konulabilecek. İçişleri Bakanı ise çeşitli soruşturmaların açılması durumunda dernek kapatabilecek, kayyum atayabilecek ya da dernek yöneticilerini görevden alabilecek. Yardım toplamaya sınırlama getirilecek. Ayrıca avukatların ‘muhbirlik’ yapması da istenecek.

Söz konusu teklifi fırsatçılık olarak değerlendiren demokratik kitle örgütü temsilcileri, BirGün’e konuştu.


VESAYET GETİRECEK

İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, teklifin ülkedeki bütün demokratik kitle örgütlerini etkilediğine dikkat çekti. Bu yasa yapma biçiminin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Türkdoğan, AKP’nin iktidara geldiği günden bugüne “Vesayete karşıyım’’ söylemlerinin tersine tam bir vesayet getirdiğini aktardı.

Teklifin yasalaşması halinde bütün dernek yöneticilerinin zan altında kalacağının altını çizen Türkdoğan, şunları dile getirdi: “Yılda en az 300 bin insan ‘terör suçları’ soruşturması geçiriyor. Kanun teklifiyle soruşturma geçirdiğiniz anda artık siz İçişleri Bakanlığı nezdinde bu yetkinin kullanılacağı bir noktaya geliyorsunuz. Derneklerin zapturapt altına alınıp kapatılması yoluna gidilerek çok önemli bir işlevi de yok ediliyor. Yurtdışı kaynaklı vakıflar hiçbir şekilde faaliyet yapamaz hale getirilecek. Bazı şeyleri birbirine karıştırmış durumdalar. Şeffaf bir süreç işletilmesi gerekirdi. Bu şeffaf süreç işletilmediği gibi fırsatçılık yapıldı.’’

TÜMÜYLE İMHA

Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil de teklifin son derece fırsatçı olduğuna vurgu yaptı. Hiç kimsenin açıkçası hukuk güvenliğinin olmadığı anlamına geldiğini belirten Yeşil, yıllardır devam eden hukuksuz ‘terör’ suçlamaları dikkate alınarak her kuruluşa, derneğe, vakfa, sendikaya hatta barolar ve meslek örgütlerine bu uygulamanın yapılabileceğine dikkat çekti. Ülkede birçok dernek ve yurttaşın çeşitli konularda baskı altına alındığını aktaran Yeşil, şöyle dedi: “İçişleri Bakanı başta olmak üzere kişilerin kendi kararıyla demokratik kitle örgütlerinin tümüyle imha edilmesi sonucunu doğuracaktır. Esasen kitle imha silahlarına değil kitle örgütlerinin yok edilmesi teklifinden bahsediyoruz. Bu tabii ki büyük bir fırsatçılık. BM kararları bu konuyla ilgili değil. BM kararları terör örgütü olarak tanımlanan örgütlenmeler veya doğrudan bağlantısı olan kişileri ilgilendiriyor. Tümüyle fırsatçı bir düzenleme.’’

***

Hak ihlalleri gizlenemez

TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ise derneklere kayyum düzeni getiren maddelerin tekliften çekilmesi çağrısında bulundu. Çakırözer, “Sivil toplumun faaliyetlerini kısıtlayarak, hak ihlalleri gizlenerek dünyayla ilişkilerimiz düzelmez, dış politikada, diplomaside başarı sağlanmaz. AB ile yeni sayfa derneklere, sivil topluma kayyum atayarak açılmaz” diye konuştu.