İktidarın kendine olan öfkeye kılıfı

Haber Merkezi

Maraş merkezli depremin ardından bölgeye yardımın geç ulaşması, arama kurtarma çalışmalarının eksikliklerle devam etmesi iktidara karşı bir öfke yarattı. İktidar ise halkın öfkesini başka bir yere çevirmek için bölgede ‘büyük bir yağma olduğuna’ yönelik iddaları, halkın kendisine olan öfkesine karşı bahane yaptı. Erdoğan her konuşmasında OHAL'le yağmacılara müsaade etmeyeceklerini vurguladı. Bunun sonucunda ise ihtiyaç sahipleri, mülteciler ve depremzedeler “yağmacı” denilerek darbedildi. Bazı noktalarda işkenceye varan uygulamalara kolluk kuvvetleri de dahil oldu. Sosyal medyada infiale neden olan bu görüntüler daha sonra yalanlandı, “yağmacı” denilen birçok kişinin aslında yağma yapmadığı ortaya çıktı.

GÜVENLİK AÇIĞI VAR

Söz konusu iddiaları ortaya atanların başında özellikle mülteci düşmanlığıyla bilinen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ geldi. Devletin depreme geç müdahalesi, enkazdan çıkan bölge halkının açlık, susuzluk ve soğukla bir başına bırakılması, güvenliğin sağlanamamasına neden oldu. Bu güvenlik açığı da münferit bazı olaylarda yaşandı. Özellikle aç ve susuz kalan insanlar marketlerden bu ihtiyacını karşıladı. Bu kişiler bile hedef haline getirildi. Bölgede güvenlik hâlâ sağlanabilmiş değil, yargısız infazlar ve birtakım iddialarla işkence giderek yayılıyor, devlet otoritesi ise hâlâ ortada yok.

Erdoğan, 9 Şubat’ta yaptığı açıklamada, “Bazı yerlerde maalesef, bakıyorsunuz, marketlere, AVM’lere yağma oluyor. Devlet, OHAL’le bu yağmalama gayretlerine müdahale etme imkânını yakalayacaktır” dedi. Erdoğan dün ise "OHAL ilan ettik. Parlamentodan geçti. Bu ne demek artık bu tür adımlarda, yağmalama, kaçırma, bu tür işleri yapanlar devletin güvenli ellerinin sırtlarında olduğunu bilmesi lazım" diye konuştu. Ümit Özdağ ise sık sık göçmenleri hedef almayı sürdürüyor.

İDDİALAR YALANLANDI

İktidar, depremin ardından gerçekleştirdiği geç müdahalenin öfkeyi ‘yağmaya’ çevirmeye çalışırken söz konusu iddiaların bir kısmı şöyle:

Ümit Özdağ ve destekçilerinin provokasyon amacıyla yaydıkları ‘Suriyeliler Fenerbahçe tırını yağmaladı’ haberi Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticisi tarafından yalanlandı.

Ümit Özdağ’ın bahsettiği Suriyeli bir kişi itfaiye personelinin telefonunu çalıyor iddiası yalanlandı. İtfaiye Personeline ait herhangi bir çalınan telefon olmadığı belirtilirken Suriyeli olduğu iddia edilen şahsın Türk vatandaşı ve deprem gönüllüsü olduğu ortaya çıktı. Özdağ tweeti sildi. Öte yandan Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı Özdağ hakkında iftira suçundan soruşturma başlattı.

Ümit Özdağ’ın “Suriyeliler Samandağ'da yağma yapıyor” iddiasını, Samandağ Zafer Partisi İlçe Başkanı Suphi Yıldız yalanladı. Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Çok fazla bilgi karmaşası oluyor. Samandağ'da Suriyeliler ellerinde bıçakla yağmalama yapmıyor arkadaşlar” ifadelerini kullandı.

Hatay’da güvenlik birimleri ve vatandaşlar, ‘yağmacı’ olduğunu iddia ettikleri iki genci darp etti. ‘Yağmacı’ olduğu iddiasıyla darp edilen iki genç çektikleri video ile ‘yağmacı’ değil depremzede olduklarını açıkladı. Gençler, ailelerine lazım olan ilaçları almak için evlerine girdikleri ve kimlik göstermelerine rağmen dövülüp kaderlerine terk edildiklerini belirtti.

Sosyal medyada Antep’te yağma olayına karıştığı için şiddet gören bir Suriyeliye ait olduğu iddia edilen bir video paylaşıldı. Olayın geçen yıl Sakarya’da yaşandığı ortaya çıktı.

Hatay Antakya’da bir kişi hırsızlık yaptığı iddiasıyla çevredeki kişiler tarafından linç girişimine maruz bırakıldı. Bölgedeki askerler ile polisler, kişiyi gözaltına aldı.

Adana Çukurova’da boş binalarda hırsızlık yaptığı iddia edilen 6 kişi yakalandı.

Hatay’daki depremzedelere yardım malzemesi taşıyan bir TIR’ın yolda önü kesilerek durdurulmak istendiği öne sürüldü. Sosyal medyada yayımlanan görüntüde sürücüye “Öncekini indirdik seni de indiririz. Ya seve seve...” dendiği iddia edildi. Kişilerin darp edildiği belirtildi.

***

AVUSTURYALILAR ARAMA KURTARMAYI DURDURDU

Olaylar giderek büyürken yardım amaçlı Hatay’a giden Avusturya ordusundan arama kurtarma ekiplerinin, yaşanan ‘şiddet olayları’ nedeniyle çalışmalarını durdurduğu belirtildi. Alman haber ajansı dpa’nın Avusturya basınından aktardığına göre, Avusturya Silahlı Kuvvetleri'nden Yarbay Pierre Kugelweis, dün yaptığı açıklamada, ‘silah sesi duyulduğunun söylendiğini’ aktardı. Kugelweis, “Türkiye'de gruplar arasında artan bir saldırganlık var” derken bu tür olayların, ‘hayat kurtarma çalışmalarını olumsuz etkileyeceğini’ belirtti. Avusturyalılara yönelik bir saldırı olmadığını aktaran Kugelweis, arama-kurtarma çalışmalarını geçici olarak durdurduklarını söyledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu iddiayı yalanladı.

ŞİDDET MEŞRULAŞTIRILAMAZ

Deprem bölgesinde yağma ve hırsızlık yaptıkları iddiasıyla linç girişimleri ve kolluk kuvvetlerinin şüphelilere yönelik şiddetine Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan tepki gösterdi.

Kolluk kuvvetlerinin uyguladığı bu şiddete tepki gösteren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Deprem bölgesinde işlenen yağma, hırsızlık gibi suçlar hepimizi öfkelendiriyor. Ama bu durum kolluk şiddetini meşrulaştıracak bir sessizliğe dönüşmemeli. Gereğini hukuk yapmalı, aksi halde kabile devletinden farkımız kalmaz.”