"İktidarın politikalarına teslim olmayacağız"
Ekonomik kriz şartları altında seçimi geride bırakan emekçi ve emekliler, 1 Mayıs’a yaklaşırken de AKP iktidarına tepki gösterdi. Açlık koşullarına isyan eden emekçiler, “İktidarın kötü politikalarına teslim olmayacağız” dedi.
Emek Servisi
Her kesimden emekçi, ekonomik darboğaz altında, düşük alım gücü karşısında durmaksızın artan hayat pahalılığı yaşanırken bir seçimi daha geride bıraktı. Yoksulluk koşullarında ve tüm bu şartlar altında pula dönen ücretler nedeniyle milyonlarca emekçi, 1 Mayıs’ta isyan etmeye hazırlanıyor.
Emeklilerden gençlere, kadınlardan işçiler ve kamu emekçilerine kadar milyonlar, AKP iktidarı ve ekonomi yönetiminin uyguladığı politikalara teslim olmayacaklarını söylüyor. Sendikalar, 1 Mayıs’a yalnızca birkaç hafta kalmışken taleplerini BirGün’e anlattı:
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu: İktidarın Orta Vadeli Programı’na ve 12. Kalkınma Planı’na baktığımızda emekçilerin ve emeklilerin çalışma koşullarına ilişkin özellikle esnek çalışma etrafında şekillenen çeşitli politikalar görüyoruz. Hükümet, 31 Mart Yerel Seçimleri’nin geçmesinin ardından yeni bir seçimin olmayacağı dört sene süresince bu politikaları kararlılıkla uygulamaya alacaklarını ifade ediyordu. Bu program ve planlarda tanımlanan politikalara baktığımızda mevcut yüksek enflasyonu düşürmeye yönelik gerçek herhangi bir adım atılmayacağını açıkça görebiliyoruz. Mevcut enflasyonun yükselmeye devam edeceği koşullarda temmuz ayında asgari ücrete herhangi bir zam yapılmayacağının ilanı da emekçilerin daha da derin bir yoksullukla karşı karşıya kalacağı anlamına geliyor.
2024 yılını ocak ayında ilan edilen asgari ücret ve bu ücret üzerinden hesaplanan maaşlarla kapatmak oldukça derin bir yoksulluğa işaret ediyor. Öte yandan 12. Kalkınma Programı esnek çalışmayı odağına alıyor. Evden ve uzaktan çalışan sayısının artması, yoksulluğun da giderek yaygınlaşacağı anlamına geliyor. Tanımlayıcı Emek Sistemi kapsamında kıdem tazminatlarının fona çevrilmesini öngörüyor. Kıdem tazminatı emekçinin işinin güvencesi demek, bu bizim kırmızıçizgimiz. Bu bağlamda 2024 1 Mayıs’ının ücretlerin günden güne eriyeceği, alım gücünün daha da gerileyeceği ve milyonlarca emekçinin daha da artan yoksulluk koşullarına mahkûm edilmeye çalışılacağı koşullarda tarihi bir anlamı var. Her meydanda tüm emekçilerle en güçlü biçimde emeğin günü 1 Mayıs’ta olacak, emeğimize ekmeğimize sahip çıkacağız.
KESK MYK Üyesi Bahadır Berdicioğlu: Maaş artışlarımızda yaşadığımız gerçek enflasyonun yarsına bile denk gelmeyen TÜİK enflasyonunu temel alıyor, soframızdaki ekmeği dilim dilim küçültüyorlar. Hepimize çalışırken yoksulluk, emeklilikte sefalet dayatıyorlar. Ek ödemelerimiz taban aylığımıza yansıtılmadığı için önümüzdeki dönem emekli aylıklarımız pula dönüşecek. Kamu alanını güvencesiz onlarca istihdam türü ile parça parça ediyorlar. Yıllardır mülakat sistemi ile torpilin kapısını sonuna kadar açıyor, liyakati ortadan kaldırıyorlar. Ancak bu böyle gitmez!İnsan, emek ve doğa düşmanı bu düzene ‘Artık yeter’ demenin vakti çoktan geldi! Herkesin güvenceli, insanca çalıştığı bir işinin ve gelirinin olduğu; ekonomik krizlerin, salgınların faturasının emekçilere yıkılmadığı; vergide adalet için az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alındığı; temel tüketim maddelerinde dolaylı vergilerin sıfıra indirildiği; sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı yaşanılabilir bir ülke yaratmak için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Herkesi insanca bir yaşam talebi için 1 Mayıs alanlarına bekliyoruz.”
Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Zeynel Abidin Ergen: Emekliler alışılagelmişin dışında bir mücadeleyle ilk defa iktidarın sarsılmasını sağladı. Bizi hafife alanlar yanıldıklarıyla yüzleşmek zorunda kaldılar. Genel seçimlere 4 yıl var. Bu süreyi nasıl değerlendireceklerinin sinyalini veriyorlar. Ülke kaynaklarını bir avuç yandaş- tarikat- cemaatlere peşkeş çekenler, emekliye, emekçiye yine kemer sıktıracaklar.
Temmuzda emeklilere de para yok demenin gerekçeleri yaratılıyor. Hiçbir inandırıcılığı olmayan TÜİK verileri üzerinden enflasyona bağlı artışlar, gerçekte yaşanan enflasyonun çok altında olduğundan, emeklilerin yoksullukları katmerleşerek devam edecektir. Enflasyona endeksli artışlar kök maaşlar üzerinde yapılarak, yine en az 10 milyon emekli sıfır veya sıfıra yakın zam alacak. 1 Mayıs'a giderken bu haksızlığa, açlığa karşı insanca yaşam hakkı mücadelemizi yükselteceğiz. Memurlara verilen 12 bin liralık seyyanen artışın bütün emeklilere verilerek, en düşük emekli maaşının en düşük memur maaşına eşitlenmesini isteyeceğiz. Bayram ikramiyesinin yılda 4 defa verilmesini ve miktarının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini isteyeceğiz. Sağlıkta katkı paylarının kaldırılmasını isteyeceğiz. Sendikalaşmamızın engellenmemesini isteyeceğiz. İktidarın tutumunda bir değişiklik olmazsa 25 Mayıs’ta mitinglerle sesimizi bir kez daha yükselteceğiz. Bu defa kesin kırmızı kartımızı göstereceğiz.