İlaca ulaşmak zor
Döviz kurunun her gün artması ve KDV oranının yükseltilmesi hastanın ilaca erişimini daha güçleştirdi. Hasta, ilacını bulsa da cebinden daha fazla fark ücreti ödemek zorunda. Eczacılar, “Önlem alın” çağrısı yaptı.
Sibel BAHÇETEPE
Döviz kurunun her geçen gün artması ilacın piyasada bulunmasını zorlaştırırken, KDV oranının da yüzde 10'a çıkarılması hasta mağduriyetlerini artırdı. Piyasada hali hazırda antibiyotik, antidepresan, çocuk, şeker, tansiyon, kalp gibi pek çok ilaca ulaşmak zor. Yurttaş, eczane eczane gezerek ilacına erişmeye çalışırken, önümüzdeki günlerde özellikle kanser, kan ürünleri, büyüme ilacı gibi pek çok hayati önem taşıyan ithal ilaçların piyasada bulunamaması sorununun derinleşeceği belirtildi. Yurttaş, ilacını bulsa da, son yapılan KDV artışı ile ilaca daha fazla ücret ödemek zorunda. Eczacılar, "Acil önlem alınmalı, yoksa eylül ayı ciddi ilaç krizine gebe" uyarısını yaptı.
İlacın hammaddesinden ambalajına kadar birçok girdisi ülkemize döviz ile geldiği için özellikle son yıllarda bulunamayan ilaçların sayıları giderek artıyor. Bunun en büyük sebebi ilaçtaki Avro kuru ile reel kur arasındaki uçurumun giderek büyümesi. Pek çok eczane ile yaptığımız görüşmelerde özellikle çocuk antibiyotikleri dahil pek çok antibiyotik grubu, yine bazı çocuk şurupları, göz damlaları, bazı kalp ilaçlarının bulunmasında ciddi sorunlar yaşandığı dikkat çekti.
EŞDEĞERİ DE YOK
Eczacı Erdal Kart, ilaçta KDV farkının yüzde 10'a çıkarılmasıyla pek çok ilaca ödenen fark ücretinin de artığına dikkat çekerek "İlaç fiyatı artıkça KDV'nin etkisi daha belirginleşiyor, cepten sağlığa harcanan miktar da artıyor. Bazı ilaçlarda SGK ödemesi yok, o grupta sıkıntı daha büyük. Bin TL'lik ilaçta yaklaşık 20 TL'lik fark ücreti çıkıyor" dedi. İlaç krizine değinen Kart "İlaçta dünya genelinde de bir üretim sorunu var. Bunun temel nedenini de hammadde oluşturuyor. Hammadde yetersiz kalıyor. Pandemi sonrası gribal, üst solunum yolu enfeksiyonları talep edilen üretimden daha fazla olunca problemler ortaya çıkmaya başladı" dedi. Kart, özetle şunları söyledi: "Türkiye'de ilaç sıkıntısı tüm gruplarda sürüyor. Kronik hastalığı olanların ilaçlarının çoğunda problem var. Hem yetişkin hem çocuk ilaçlarında erişim problemi var. Bazı ilaçların eşdeğeri de bulunmuyor çünkü insanlar asıl ilacı bulamayınca eşdeğeri alıyor, orada da sorunlar başlıyor. Ayrıca eşdeğerin de hammaddesi de ithal. Avro kuru yükselmeye devam ederse eylül-ekim ayında sıkıntı artacak."
VERGİ GELİRİ OLMAMALI
İlaçta KDV'nin yüzde 8'ten 10'a çıkarılmasının hem yurttaşa, hem SGK'ye hem de eczacılara yük getireceğini belirten Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Başkanı Eczacı Nurten Saydan ise yurttaşların ilaçlarına rahat ulaşabilmesi için “ilaç” denilen ürünün vergi geliri olarak düşünülmemesi gerektiğini söyledi. Saydan, KDV oranının artırılmasına ilişkin de özetle şunları söyledi:"14 bin 903 ilacın KDV'sinin artması ilaç fiyatlarının da zamlanması demek. Hem katılım hem ilaç fiyat farkına etki hem de SGK'ye yük. Gelişmiş ülkeler bu durumun farkına varmış ve devletlerin geri ödeme sistemindeki ilaç gibi yaşamsal ürünlerin vergileri (yani KDV) sıfır veya 1 (bir) olarak uygulanıyor."
***
SORUN KALICI HALE GELDİ
CHP Adana Milletvekili eczacı Burhanettin Bulut da "İlaç krizine gitmemek mümkün değil. Son 3 yılda gerek kur artışı, gerek pandemi dönemindeki maliyet artışı gerekse İlaç Fiyat Kararnamesi’ndeki eksiklikler ilaç krizini her seferinde vatandaşın karşısına getiriyor. Yine getirecek. Her ilaç krizi yaşandığında Sağlık Bakanlığı günlük çözümler üretmeye çalıştı. Yine bir kriz geliyor, yine bakan üç maymunu oynuyor" diye tepki gösterdi. Meselenin çözümünün yerli ilaç sanayisini, eczaneleri ve ayakta tutmak olduğunu anlatan Bulut "En önemlisi de vatandaşa ilacın ulaşmasını sağlayacağız. Bunun yolu da sektör bileşenleri ile bir araya gelmek. Ben bilirim anlayışı Sağlık Bakanı’nın Türkiye’ye yeni ilaç gelmesini de engelliyor. Türkiye’de yerli ilaç sanayi de yatırımını başka alanlara kaydırmaya başladı. Eczacılar ekonomik darboğazda. Kriz kalıcı hale geldi" diye konuştu.